Son olarak Ankara’da yer altı dünyasında ‘Kaplan Grubu’ olarak bilinen ve 15 Temmuz sözde Darbe Girişimi akşamı uzun namlulu silahlarla TRT binası önüne gelen Ayhan Bora Kaplan ile örgüt mensupları yapılan operasyonun ardından tutuklandı.
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakınlığıyla bilinen bir diğer suç örgütü Sarallar ise Bora Kaplan’a yapılan operasyondan hemen sonra serbest bırakıldı. Öte yandan, Bora Kaplan’ın emniyet ve hakimlik ifadelerinde dikkat çeken noktalar vardı. Bu noktalardan biri de silah ticaretiydi.
YARGI MENSUPLARINA RÜŞVET İDDİASI
CİNAYET İŞLEDİ 3 YIL YATTI, SERBEST KALDI
Daha önce cinayetten 7 yıl 6 ay ceza alan ancak 3 yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan Kaplan, Ankara Emniyeti’nin tartışılan isimlerinden olan ve Sinan Ateş cinayeti soruşturmasına da bakan Alp Aslan’ın kendisinden 250 bin dolar rüşvet istediğini de anlattı.
Kaplan hakkında birçok yağma, tehdit, saldırı, darp dosyayı mevcuttu, emniyet bu suçlar üzerine sorular da yöneltti ama “Tanımadığım kişiler, hiçbirinden ceza almadım” cevaplarını aldı.
Ancak en dikkat çeken noktalardan biri ise Bora Kaplan ve örgüt mensuplarının silah ticareti yaptığının tespitiydi. Kaplan’a emniyetteki sorgusunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın silah ticaretine dair soruşturması soruldu. Soruşturmada şüpheli isimler, Kaplan’a yapılan operasyonun ardından tutuklanan kişilerdi.
BORA KAPLAN VE SİLAH TİCARETİ: KALAŞNİKOFLARI KİMDEN ALDI, KİME SATTI?
Bora Kaplan ve örgütünün silahlı bir oluşum oldukları bir gerçekti, nitekim bunu saklamıyorlardı. 2016’daki sözde darbe girişiminde TRT önüne gelen Kaplan ve örgüt üyelerinin ellerinde uzun namlulu silahlar vardı. Ancak bu görüntüler hakkında hiçbir işlem yapılmadı, uzun namlulu silahlara el konulmadı; iddialara göre, Kaplan ve örgütü de bu silahların ticaretini de yapmaya başladı.
Emniyet söz konusu bulgular üzerine, örgüt üyelerinin kendi aralarındaki görüşmelerde şifreli konuşarak dinlemeye takılmamaya çalıştıklarını ancak kimi zaman da açıktan silah ticareti yaptıklarına dair ifadeler kullandıklarını belirtti. Emniyet’te, Bora Kaplan’a silah ticareti yaptıklarına dair belirlemeler soruldu ve “Benim silah ticareti ile alam yoktur, benim silahım yoktur” yanıtı alındı. Ancak mesele öyle değildi.
EMNİYET NEDEN ÜSTÜNE GİTMEDİ? SİLAHLAR KİME SATILDI, KİM TİCARETİNİ YAPTI?
Bora Kaplan, silahlarını sergilemekten çekinmiyordu. Hatta Kaplan, binlerce takipçisi olan Instagram hesabından kalaşnikof ve çeşitli uzun namlulu silahlarının fotoğraflarını da paylaştı. Emniyet, Kaplan’ın kalaşnikof ve Glock marka silahlarının fotoğraflarını çıkarttı. Ancak kalaşnikofun değil Glock marka silahın nereden ne şekilde temin edildiğini sordu. Fakat silah ticaretine dair detaylı bir sorgulama yapılmadı. Silah ticaretinin kimlere yapıldığı, ülke içerisinde beraber çalıştıkları bir örgütün olup olmadığına dair hiçbir soru yöneltilmedi. Kaplan örgütüne yapılan operasyonda da çok sayıda uzun namlulu silah ele geçirildiğine dair de bir açıklama yapılmadı. Yani ortada kayıp silahlar vardı.
Nitekim, Kaplan ve örgüt mensupları, “örgüt kurma”, “kasten yaralama”, “yağma”, “kişiyi hüviyetinden yoksun kılma” ve “işkence” suçlarından tutuklandı. Ancak yasa dışı silah ticareti ve silah teminine dair bulgular olmasına rağmen dosyaya bu tespitler ile suçlamalar eklenmedi.
SARALLAR VE ŞAHİNLER SERBEST BIRAKILMIŞTI: KAPLAN ÖRGÜTÜ İLE BAĞLANTILI MI?
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu zamanında rütbeleri sökülen ve silahları geri alındıktan sonra Ali Yerlikaya İçişleri Bakanlığı görevine başladıktan yaklaşık üç buçuk ay sonra silahları ve rütbesi geri verilen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Sabri Uzun’un geçen günlerde yaptığı açıklama bu noktada dikkat çekiciydi.
Uzun’un sözleri şöyleydi:
“Bu yakalanan kişiler İstanbul'da yakalanan bir suç örgütünün Ankara şubesi gibi veya şubesi. Peki İstanbul'da yakalanan suç örgütüne mensup kişilerden içerde hiç kimse kalmadı şimdi. Hepsini bıraktılar. Bugün Ankara'da yakalananların akıbeti ne olacak? Bunlardan da hiç içeride kalan olmayacak.”