Koalisyon hükümetinin aşırı sağcı kanadından İçişleri Bakanı Herbert Kickl, mültecilere yönelik uygulanması planlanan düzenlemeleri basın toplantısıyla duyurdu.
Kickl, 1 Mart itibarıyla iltica başvurusunda bulunmuş ancak henüz mülteci statüsü elde edememiş kişilerin kaldığı yurtlarda belirli saatler arasında sokağa çıkma yasağı uygulanacağını, mültecilerin, 22.00 ila 06.00 arasında söz konusu merkezlerde bulunmak zorunda olduğunu söyledi.
Bu uygulamanın mecburi değil yurtların inisiyatifine bırakıldığını ifade eden Kickl, yasağa karşı çıkan mültecilerin, yasağı uygulamayan başka yurtlara yerleştirileceğini dile getirdi.
POTANSİYEL TEHLİKE ARZ EDENLERE GÜVENLİK HAPSİ
Kickl, ülkeye giriş yapmış ve iltica başvurusunda bulunan kişilerin kaldığı "ilk kayıt merkezlerinin" isminin geri "gönderme merkezi" olarak değiştirileceğini belirterek, burada kalanlara yönelik prosedürün hızlandırılacağını, geldikleri ülkelere iade ve geri gönderme sürecine ilişkin detaylı bilgilendirme yapılacağının altını çizdi.
Potansiyel tehlike arz eden ilticacılara yönelik "güvenlik hapsi" uygulamasını hayata geçirmek istediklerini kaydeden Kickl, söz konusu düzenlemenin Avrupa Birliği (AB) yasalarıyla örtüştüğünü ileri sürdü.
Kickl, uygulamalarla, ileride, Avusturya'da yapılacak iltica başvurularının önüne geçmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.
NAZİ DÖNEMİ BENZETMESİ
Aşırı sağcı hükümetin, güvenlik hapsi uygulamasını yürürlüğe sokabilmesi için meclisin üçte ikilik çoğunluğunun desteğini alması gerekiyor.
Mecburi olmayan sokağa çıkma yasağı ise yurtların inisiyatifine bırakıldığından herhangi bir oylamaya gerek duyulmuyor.
Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, güvenlik hapsi uygulamasının hukuki açıdan sorunlu olduğuna dikkati çekerek, "Söz konusu uygulama özgürlüklerin kısıtlanması gibi çok kötü bir şeye yol açabilir. Bu konuda çok temkinli olmak gerekiyor" dedi.
Yeni Avusturya Partisi (NEOS) de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, güvenlik hapsi önerisinin hukuki açıdan tutarlı bir yanının olmadığı, böyle bir düzenlemeye NEOS'un destek vermeyeceği duyuruldu.
Öte yandan çeşitli sivil toplum kuruluşları, İçişleri Bakanının önerilerinin Nazi dönemi uygulamalarıyla benzerlik gösterdiğine işaret ederek aşırı sağcı hükümete tepki gösterdi.