Viyana Havalimanındaki elektronik panoda yer alan ve Türkiye'de 15 yaşın altındaki çocukların istismarına izin verildiğinini iddia eden haberle ilgili Avusturya Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi. Avusturya Dışişleri Bakanlığı, "Bu ülkede basın özgürlüğü var" ifadesini kullandı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Twitter'da Türkiye ile ilgili benzer iddiaları paylaşan İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'e sert tepki göstermişti.  

Viyana Uluslararası Havalimanı'nın yolcu salonunda, Kronen Zeitung gazetesine ait elektronik panoda Türkiye'de 15 yaşın altındaki çocukların istismarına izin verildiğininiddia edilmesi nedeniyle yaşanan gerginlik sürüyor. Kriz, İsveç Dışişleri Bakanı Wallström'ün tweet'iyle de yeni bir boyut kazandı.

Wallström, "Türkiye'nin 15 yaşın altındaki çocukların cinsel ilişkiye girmesine izin vermesine dair kararı iptal edilmeli. Çocukların şiddet ve cinsel istismara karşı daha az değil, daha fazla korunmaları lazım" diye tweet attı.

 

Şimşek ise İsveç Dışişleri Bakanı'na Twitter'dan şöyle yanıt verdi:

"Açıkça yanlış bilgilendirilmişsiniz. Türkiye'de böyle aptalca bir şey yok. Lütfen gerçekleri öğrenin."

Wallström'ün attığı tweet nedeniyle İsveç’in Ankara Büyükelçiliği geçici maslahatgüzarı Hedvig Klara Erika Hogg Lohm Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

Hürriyet'teki habere göre, İsveçli diplomatla, Wallström'ün "Türkiye'de 15 yaşından küçük çocuklara yönelik istismara izin verildiğine" yönelik sosyal medyahesabından yaptığı açıklamaya ilişkin, Türkiye'nin rahatsızlığı ve duyduğu hayal kırıklığı dile getirildi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Wallström'ün iddialarını, "Bir dışişleri bakanına yakışmayan, yalan ve yanlış bilgi üzerinden yapılmış bir açıklama" olarak değerlendirdi. Çocuk istismarını engelleme ve buna karşı mücadele için Türkhükümetinin son derece kararlı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "15 yaş altı çocuklara yönelik istismara verilecek cezayı artıran bir yasayı da Meclisimiz kabul etti" dedi.

Avusturya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Thomas Schnöll yaptığı yazılı açıklamada, "Bu konuda Türkiye'nin tepkisini anlayışla karşılıyoruz. Ancak Avusturya'da basın özgürlüğü var. Bu bağlamda bakmak da gerekir" dedi.

Konuyla ilgili olarak Schwechat Havalimanı Basın Sözcüsü Peter Kleemann ise, "Ülkenin en yüksek tirajlı günlük gazetesinin kiraladığı reklam panosuna yazdığı her şey kendilerini bağlar. Reklamların içeriğinden havalimanı yönetimi sorumlu değildir" açıklamasında bulundu.

Elektronik panodaki haber Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun girişimde bulunması sonrası kaldırılmıştı.

Türk Dışişleri Bakanlığı, Viyana Havalimanı'ndaki elektronik panoda yer alan habere dün yayımladığı yazılı açıklama ile tepki göstermişti. Açıklamada şöyle denmişti.

“Viyana Uluslararası Havaalanı’nın yolcu salonunda ‘Kronen Zeitung’ gazetesine ait elektronik panoda 13 Ağustos 2016 tarihinde Türkiye'de 15 yaşın altındaki çocukların istismarına izin verildiğini iddia eden, gerçeklerle hiçbir şekilde örtüşmeyen, çarpıtılmış bir haber başlığına yer verildiği görülmüştür. Bundan bir süre önce aynı panoda ‘Türkiye tatili sadece Erdoğan’ı destekler’ şeklinde yine maksatlı diğer bir başlık kullanılmıştı. Avrupa’nın merkezinde yer alan ve çeşitli milletlerden yolcuların yoğun şekilde kullandıkları bir uluslararası havaalanının, dost bir ülkeyi ve milleti karalamak amacıyla saygınlığı bulunmayan bir gazete tarafından yayınlanan bu tür sorumsuz, çarpık ve yanlış mesajların yayılmasına alet edilmesinden esef duyuyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Bu konuda aynı gün Bakanlığımızca Ankara’daki Avusturya Büyükelçiliği nezdinde ve Viyana’da Büyükelçiliğimizce gerekli girişimlerde bulunulmuş, tepkimiz dile getirilmiştir. Türkiye evrensel insan haklarının korunup geliştirilmesini her daim kendine hedef edinmiş, uluslararası toplumun saygın bir üyesi olarak çocuk hakları alanındaki uluslararası sözleşmelere ve ek protokollerine lafzı ve ruhuyla bağlı bir devlettir. Ülkemiz bu alandaki sorumluluklarının ve ödevlerinin bilincindedir."

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Avrupa’da giderek artan ırkçılık ve yabancı düşmanlığının yükselen merkezi konumundaki bir ülkenin, siyaset dünyası, medyası ve toplumuyla bu hastalıkları iyileştirmeye odaklanması gerekmektedir. Bunun yerine burada bir kısım sorumsuz medyanın, başka ülkelerdeki yargı kararlarını dahi bir topluma karşı nefret ve düşmanlık söylemlerini beslemek amacıyla çarpıtarak yansıtabilmesini bu hastalıkların tezahürü olarak görüyoruz. Ne yazık ki son dönemde bazı Avusturyalı siyasetçilerin ve yetkililerin Türkiye ve Türkiye’nin AB üyeliği karşıtı beyanları bu tür karalayıcı haberleri teşvik edici niteliktedir. Bu eğilim 300 binden fazla Türkiye kökenli insanın yaşadığı Avusturya’da sosyal uyumu ve huzuru da zedelemektedir” ifadesi kullanılmıştı.