“22 Temmuz Soruşturması” kapsamında tutuklanan aralarında eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan’ın da bulunduğu 23’ü tutuklu 143 sanığın yargılandığı davanın 3. duruşması başladı.

İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya eski Emniyet Müdürü Erol Demirhan’ın da aralarında bulunduğu 23’ü tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Hacı İbrahim Gözükara, sözlü ve yazılı beyan edilen bütün “reddi hakim” taleplerin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ince reddedildiğini ve kesinleştiğini belirtilerek iddianamenin okunmasın geçilmesine karar verdi.

Söz alan avukatlar reddi hakim taleplerinin kendilerine ulaşmadığını, bir kısım reddi hakim taleplerinin karara bağlanmadığını bu nedenle kararın kesinleşmediğini söyledi. Mahkeme heyeti de reddi hakim talebinin kesinleştiğini belirterek, taleplerin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, reddi hakim taleplerinin reddine oybirliğiyle karar verdi. Mahkeme heyetinin reddi hakim kararı konusunda aldığı karara bazı sanıklar da tepki gösterdi.

Bu sırada oturduğu yerden ayağa kalkan tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer “Avukatımın duruşmadan çıkmasını istiyorum. Görevlerini yapamıyorlar, hakkımı savunamıyor. Ben bu tiyatroyu seyretmek istemiyorum. Ben mecbur olduğum için buradayım ama avukatımın duruşmadan çıkmasını istiyorum” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Gözükara, duruşmanın düzenini bozanı dışarı çıkarılacağını hatırlattı.

Bunun ardından söz alan avukat Turgay Demirci de avukatlar olarak duruşmaya katılmama kararı aldıklarını belirterek, “Seçilmiş avukatız. Zorunlu müdafi olmadan CMK’ya göre iddianamenin okunması mümkün değildir. İddianameyi boş salona mı okuyacaksınız?” dedi. Mahkeme Başkanı Gözükara da “Duruşmaya katılmak istemiyor musunuz?” diyerek avukatlara sordu. Avukatlar da “Evet” demesi üzerine Mahkeme Başkanı Gözükara da “Siz bilirsiniz. Yapacak bir şey yok. Çıkmak istiyorsanız buyrun. İddianameyi okuyacağız” şeklinde konuştu.

Avukatlar salonu terk ettiği sırada Avukat İsmail Yıldırım söz aldı ve duruşmaya gelen Müşteki Atilla Aktin’in sanıkların fotoğrafını çektiğini iddia etti. Mahkeme Başkanı Gözükara da “Fotoğraf silinmiş, ben görmedim” dedi. Avukat Yıldırım, “Duruşmada fotoğraf çekiyor. Bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve işlem yapılmasını talep ediyorum. Silinen fotoğraflar geri getirilebilir, teknoloji bu konuda birçok imkan sunuyor” şeklinde konuştu. Gözükara, yaşanan fotoğraf olayının tutanağa geçirildiğini ve bu kişi hakkında gerekli yasal işlemin yapılacağını açıkladı. İddianamenin okunmasına geçilmesine bazı izleyici ve sanıklar alkışlayarak protesto etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Gözükara, alkışlayanları uyardı.

Bu sırada söz alan sanık Hayati Başdağ da “Biz bu mahkemede bu suçlamalarla yargılanmaktan kaçmıyoruz. Davanın usule ve hukuka uygun olarak yürütülmesini istiyoruz. Ben avukatım olmadan duruşmanın devam etmesini istemiyorum” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Gözükara’nın “Avukatın çıktı gitti” demesi üzerine sanıklar da “Biz de duruşmadan çıkmak istiyoruz” dedi.

Mahkeme Başkanı Gözükara da “Başkanın izni olmadan salonu terk edemezsiniz. Avukatlar kendi rızalarıyla salondan gitti. Avukatları duruşmada zorla tutacak halimiz yok. Eğer isterseniz barodan avukat isteyebiliriz, şayet isterseniz. Savunmaya geçmiyoruz, iddianameyi okumaya geçiyoruz” dedi. Duruşma 721 sayfalık iddianamenin okunmasıyla devam ediyor.

Duruşma salonunu terk eden sanık avukatları yazılı açıklama yaptı. Konuya ilişkin basın açıklamasında bulunan avukatlar, “Hukuk kurallarını ayaklar altına alarak, keyfi uygulamalarla yetkisiz olarak yargılama yapan heyet itirazları dikkate almayınca, bütün savunma avukatları yetkili heyet gelene kadar duruşma salonunu terk etmiştir” dedi.