Mevcut noter ve avukatların sınavdan etkilenmeyeceğinin altını çizen Bozdağ, hükümet olarak her iki meslek grubu için ayrı ayrı sınav hazırlığı içinde olduklarını ifade etti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı ile bağlı kurumlar olan Anayasa Mahkemesi, Türkiye Adalet Akademisi, Yargıtay, Danıştay ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ceza ve İnfaz Kurumları, Tutukevleri İş Yurtları Kurumu bütçe, kesin hesap ve Sayıştay Raporları görüşmesine başlandı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, komisyon üyeleri ile tek tek tokalaştıktan sonra Bakanlığın faaliyetleri hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Usule dair tartışmalardan dolayı sunumuna bir saat geç başlayan Bozdağ, hükümetleri döneminde insan hak ve hürriyetler alanında devrim niteliğinde değişiklikler yaptıklarını savunarak, “Yargının herkesin güven duyduğu bir yapıda olması için yargı mensuplarının bağımsız, tarafsız, Anayasa, kanun, hukuk ve vicdan dışındaki ideoloji, siyasal tasavvur ve inanç gibi bağlılıkları reddeden bir yapıda olması zorunludur. Hükümetlerimiz döneminde atılan her adım bunun en üst düzeyde tesisine yönelik olmuştur.” dedi.
AVUKAT VE NOTER OLMAK İÇİN SINAV GELİYOR
Türkiye’de son dönemde hukuk alanında önemli bir mevzuat değişiminin gerçekleştiğini kaydeden Bozdağ, yargılamaların makul sürede tamamlanması için yargı organlarına gelen iş yükünün azaltılmasının da önem taşıdığını ifade etti. Avukatlık Kanunu’nda değişikliğe gidileceğini duyuran Bozdağ, “Son çalışmaları yapıyoruz. Bundan sonra avukatlığa geçişi de sınavlı hale getireceğiz. Burada da müktesepleri koruyacağımızı bir kez daha ifade etmek isterim.” diye konuştu. Türkiye’de 1.844 noterin vazife yaptığını hatırlatan Bozdağ, “Bundan sonra hukuk fakültesi mezunları noter olmak için noterlik sınavına girecekler. Noter yardımcısı olmak için de bir sınav olacaklar." dedi.
"HERKES AÇILAN DAVANIN NE ZAMAN BİTECEĞİNİ ÖNCEDEN BİLECEK"
Bekir Bozdağ, ‘Adli Zaman Yönetimi’ adı altında yeni bir uygulamayı en kısa sürede hayata geçireceklerini ifade ederek, “İşin zamanında bitirilmesi konusunda yargının halkımıza karşı taahhütte bulunması ayrıca vatandaşın da yargıyı denetlemesine imkân sağlanmaktadır. Kim davayı açtı, davasının hangi gün biteceğini bundan sonra bilme imkânına kavuşacak.” diye konuştu.
BOZDAĞ: AİHM’İN TÜRKİYE HAKKINDA VERDİĞİ İHLAL KARARI 117’DEN 79’A İNDİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye kararlarından da söz eden Bozdağ, son dört yılda ciddi oranda düşüşlerin yaşandığını ifade ederek, şu bilgileri aktardı: “Bu kapsamda, 31 Aralık 2012 tarihinde 16 bin 876 olan derdest başvuru sayısı 31 Ocak 2016 tarihi itibariyle yaklaşık yüzde 50 oranında azalarak 8 bin 650 olmuştur. AİHM tarafından ülkemiz hakkında verilen ihlal kararı sayılarında da ciddi bir düşüş olduğu görülmektedir. 2012 yılında 117 ihlal kararı verilmesine karşın 2015 yılında verilen ihlal kararı sayısı, bugüne kadar en düşük seviyeye inerek 79 olmuştur.”
CİHAN