İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
davanın 7.
duruşmasına
tutuklu sanıklardan dava konusu belgenin altında imzası bulunduğu ileri sürülen
Albay Dursun Çiçek, bu belgenin ofisinde bulunduğu ileri sürülen
avukat Serdar Öztürk ile
Ufuk Akkaya ve Deniz
Yıldırım katıldı. Tutuksuz sanıklardan MİT'çi Özel Yılmaz da duruşmaya ilk kez katıldı.
Duruşmaya ilk kez katıldığı için sanık Özel Yılmaz'ın kimlik tespiti yapıldı. Yılmaz, iddianamede yazılı olan adresinde değişiklik olduğunu söyledi.
İzmir'de yaşadığını ifade ederek yeni adresini veren Yılmaz, burada İzmir diye başladığı adresini İstanbul diye bitirmesi ise dikkat çekti.
Üniversite mezunu olduğunu ifade eden Yılmaz başkan tarafından mesleği sorulunca da bir an için sesiz kaldı. Başkan Köksal Şengül, "Devlet memuru mu?" deyince de "Evet
devlet memuru" cevabını veren Yılmaz, maaşı sorulunca da gizliliği
tercih etti ve "1'in 4'ündeyim" dedi.
Sanık Yılmaz, başkaca geliri olup olmadığı şeklindeki soruyu ise "Miras yoluyla intikal edenler var" şeklinde sözleriyle geçiştirdi. Telefon numarası sorulan Yılmaz, "Kurumdan isterseniz daha iyi olur" dedi. Yılmaz'ın, özel bilgileriyle ilgili sorulara gizemli cevaplar vermesi üzerine Başkan
Şengün, "Anlaşıldı" diyerek kimlik tespitini tamamladı.
Yılmaz'ın kimlik tespitinin ardından tutuklu sanık
Serdar Öztürk, savunmasına kaldığı yerden devam etmesi için sanık kürsüsüne çağrıldı.
"KEŞKE İDAM CEZASI OLSAYDI"
Hakkında
iftira kampanyası yürütüldüğünü iddia eden sanık Öztürk'ün, bir
tanık ifadesini de örnek vererek "Keşke idam cezası olsaydı da bize bu yaptıklarının cezasını çekselerdi." şeklindeki çıkışı da duruşma kayıtlarına kendi sesi ve görüntüsüyle yansıdı.
Güneydoğu'da görev yaptıkları sırada
Kuzey Irak'lı bir köylünün, kendi mevzilerine doğru geldiğini anlatan Öztürk, "Baktık ki adam akli dengesini yitirmiş. Orada vursak hiçbir yasal sorumluluğumuz yok. Ancak yukarıda
Allah var. Orduya savaş açanlar, bizim nasıl insanlar olduğumuzu bilsinler işte." dedi.
CİHAN