Avukat Celal Ülgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararına ilişkin sözlerini Twitter hesabından değerlendirdi. Erdoğan'ın "Yerel mahkeme karara uymayabilirdi" şeklindeki sözlerine atıf yapan Ülgen, "Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararı vermesi durumunda bir yerel mahkemenin kararında direnmesi gibi bir prosedür yoktur. Olamaz da. Hak ihlali tespit edildiği zaman bu ihlalin nasıl giderileceği yönünde de bir karar verir Anayasa Mahkemesi. Buna Cumhurbaşkanı da Yargıtay da uyar." dedi
Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği 'hak ihlali' kararı tartışmalara yol açmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 'karara uymadığını ve saygı duymadığını' açıklamıştı. Ardından da "Yerel mahkeme karara uymayabilirdi" şeklinde yorumda bulunmuştu. Celal Ülgen, Twitter hesabından Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi'nin kararının her kurumu ve herkesi bağladığını vurgulayan Ülgen, şu görüşleri paylaştı:
"Cumhurbaşkanının danışmanları yanlış bilgi fısıldıyor olmalı. Cumhurbaşkanı birincil mahkeme sözcüğü yerine birinci mahkeme sözcüğünü kullanıyor.
Birincil mahkeme ikincil mahkeme ayrımı mahkemeler arasındaki derece farkını değil, tür olarak yargılama faaliyetini gösterir.
Anayasa Mahkemesi ikincil bir mahkemedir. Çünkü yerindelik denetimi yapmaz ve yerel mahkemelerin üst derece mahkemesi değildir.
Yani bir Yargıtay değildir. Ancak kuruluş kanunu ve Anayasa hükümlerine göre hak ihlali kararları her organı ve makamı bağlar.
Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı vermesi durumunda bir yerel mahkemenin kararında direnmesi gibi bir prosedür yoktur. Olamaz da.
Hak ihlali tespit edildiği zaman bu ihlalin nasıl giderileceği yönünde de bir karar Anayasa Mahkemesi. Buna Cumhurbaşkanı da Yargıtay da uyar.
Gelelim mahkemenin direnmesinden sonra AİHM'e gidilebileceği yorumuna. Bu da çok yanlış bir görüş. Gaf. Danışmanlar yanlış yapıyor.
Mahkeme direnemez bu bir. AİHM'e Anayasa Mahkemesi sürecinden sonra gidilir bu iki.
AİHM ihlal tespit ederse tazminat öderiz savı da doğru değil. Çünkü AİHM kararlarının uygulanmamasının müeyyideleri ağırdır.
Onlar yeter ki içeride yatsın ben parasını veririm anlayışının takdirini halkımıza bırakıyorum. Ama Avrupalı bu görüşü Ortaçağ'da bıraktı.
Bir Hukukçu asla Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı yerel mahkemelerin direnebileceğini söyleyemez. Anayasa Mahkemesi, Anayasayı ihlal tespiti yapar.
Anayasa Mahkemesi varsa ve ihlal kararı vermişse onun üstünde başka bir makam ya da mahkeme yoktur. Bu hukuk devleti olmanın gereğidir.
Bu iş bitmedi demek, yerel mahkemeye yeniden tutukla demektir. Mahkum et demektir. Bu vahim bir durumdur.
Hukukçuların bu hukuksuzluğa karşı hep birlikte tepki göstermesi gerekir. Hukuk devletini hukukçular korumayacaksa kim koruyacak?"
CİHAN