Alman ve Avusturya basını AB’nin Türkiye ile müzakereleri bitirmesinin ne tür sonuçlar doğuracağına ilişkin yorum ve analizlere geniş yer verdi.
Deutsche Welle Türkçe servisinin aktardığına göre Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yer alan yorumda “Türkiye’nin AB üyeliği zaten bir hayaldi” denilerek şu görüşlere yer verildi:
“Evet, Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri bir komediydi. Evet, Türkiye hızla Avrupa’dan uzaklaşıyor ve otoriterleşiyor. Türk yetkililer takas işlerinde kullanmak üzere seyahat edenleri tutukluyor. Bu korkunç bir durum. İlişkilerin bu aralar kopması Almanların ya da genel olarak Avrupalıların suçu değil. Ana sebep Erdoğan ve partisi AKP’nin tüm gücü elinde toplama iddiası. Türkiye’nin günün birinde AB üyesi olabileceği ve böylece modern, demokratik bir ülke haline gelmesi zaten her zaman bir hayaldi. Ancak bazıları bu görüşü ancak seçim tarihinden önce, geç idrak etti.”
‘ÜYELİK SÜRECİ KOMEDİYE DÖNÜŞMÜŞTÜ’
Die Welt gazetesi de Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin geleceğine ilişkin şu satırlara yer verdi:
“Üyelik süreci uzun zamandır bir komediye dönüşmüştü. Ancak bazı Avrupalı siyasetçilerin bunu ummaları nedeniyle değil, Erdoğan’ın aralıksız bir şekilde AB değerlerine karşı gelmesi nedeniyle. Diğer yandan müzakereler demokratik bir Türkiye için çabalayanlar için de somut avantajları beraberinde getiriyor. Bu yolla ülkedeki sivil toplum projeleri için kaynak yaratılıyor, muhalefet ile diyalog kurumsallaştırılıyor, Türk siyasetçi ve memurları ülkedeki durumla ilgili hesap vermeye zorluyor. Müzakerelerin durdurulması, seyahat uyarıları, Hermes garantilerinin iptali gibi daha etkili baskı unsurları daha kullanılmamışken, Türkiye üzerindeki önemli bir etki unsurunun kaybedilmesine yol açabilir.”
‘ERDOĞAN KULLANACAKTIR’
Avusturya gazetesi Der Standard da Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin geleceğini ele alırken, şu görüşlere yer verdi:
“Angela Merkel ve Martin Schulz’un ifade ettiği gibi üyelik müzakerelerinin durdurulması, Erdoğan için kurtuluş olur. Siyasi bir yenilgi olmaktan ziyade, otoriter devlet başkanının elini rahatlatır. Türk mevzuatının Avrupa standartlarında ölçüleceği kıyaslamalar, Komisyon ve Avrupa Parlamentosu’ndan küçültücü izleme raporları, her noktasına dikkat edilmesi gereken reform katalogları olmaz. Müzakerelerin durdurulmasını Erdoğan konuşmalarında, ‘Bu Hristiyan birliğinin Türk halkına karşı yaptığı unutulmaz, muazzam haksızlık’ diye kullanacaktır.”
‘DİĞER ÜLKE LİDERLERİ SCHULZ VE MERKEL’İ İZLEYECEKTİR’
Süddeutsche Zeitung gazetesi ise AB müzakerelerini Türkiye tarafının bitirdiğini belirtirken şunları aktardı:
“Erdoğan darbe girişimini ülkedeki demokrasi ve hukuk devletini bertaraf etmek için kullandı. Alman vatandaşlarının rehin alınmasına izin verdi. AB’de desteğine ihtiyaç duyduğu herkese karşı kabalık yapıyor. Fiili olarak müzakereleri kendisi bitirdi. Almanya ve diğer AB ülkeleri halklarına karşı bu müzakelerin devam ettirilmesinin haklı çıkarılması artık mümkün değil. Schulz şimdiye kadarki SPD çizgisini değiştirerek şaşkınlık yaratırken, Merkel de artık daha fazla denememeyi tercih etti. Diğer ülkelerin devlet ve hükümet başkanları da onu izleyecektir.”