Avrupa tarih boyunca motorin ithalatının yüzde 20’sini Rusya’dan yapmıştı fakat savaşın birinci ayı geride kalırken Avrupalı şirketler Rus petrolünden uzak durarak Ortadoğu, Asya ve ABD’den ithalat seçeneklerine yönelmeye başladılar. Shell, BP ve Total ise Almanya’ya yakıt teslimatını kısıtlama kararı aldı.
Finlandiya ve Danimarka'da 6 aylık stok var
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre savaş başlamadan önce Ocak sonunda Avrupa ülkelerinde toplam 247,4 milyon varil dizel bulunuyordu. Bu rakamın, kıtada hiç dizel üretilmese ya da ithal edilmese dahi 40 gün boyunca ihtiyacı karşılayacağı düşünülüyor.
Avrupalı ülkelerin ne kadar ciddi bir sorun yaşayabileceği Rusya’dan gelen arzın başka ülkelerle ne kadar hızlı bir şekilde değiştirilebileceğine bağlı olduğu belirtiliyor.
Bloomberg'in haberine göre bu stokların tüm ülkelere orantılı bir şekilde de dağıtılmadığı biliniyor. Finlandiya ve Danimarka’nın kamu ve özel depolarda altı aydan fazla yetecek stoku varken İngiltere ve Norveç’in 30 gün yetecek kadar stoku olduğu belirtiliyor.
İngiltere'nin stokları da alarm veriyor
Pandemi öncesi İngiltere dizel ihtiyacının yarısını ithalattan karşılıyordu ve bu miktarın üçte biri Rusya’dan geliyordu. Yaptırımlar sonrası İngiltere eğer stoklarını tüketmek istemiyorsa günlük 100 bin varillik eksiğin karşılanması için başka bir kaynak bulunması gerekecek. Yine de ada ülkesinin durumunun sahip olduğu çeşitli tedarik kaynaklarından dolayı o kadar da kötü olmadığı düşünülüyor.
Rus tedarikine bağımlı olan ülkeler hatta bölgelerin daha büyük sorunlar yaşaması bekleniyor. Avrupa’nın en büyük dizel tüketicisi olan Almanya bu konuya iyi bir örnek olabilir. Ülkenin güney kısmı kendini İtalya ve Fransa’daki rafineriler aracılığıyla ve batı kısmı Rotterdam ve Wilhelmshaven limanları aracılığıyla besleyebilirken, büyük oranda Rus petrolüne bağımlı olan doğu kısmının petrol akışının durması durumunda en büyük darbeyi yiyeceği düşünülüyor.