Seçimi izleyen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi (AGİT PA) ve AGİT Demokratik Kurumlar Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB) ortak bir açıklama yaptı.
Seçime yönelik eleştiriler neler?
Seçimin düzenlenmesinin başarılı bulunduğu ve katılım oranının yüksek olmasının memnuniyet verici olduğu kaydedilen ortak açıklamada, temel toplanma ve örgütlenme özgürlüğü, ifade özgürlüklerine yönelik devam eden kısıtlamalar eleştirildi.
Açıklamada, bazı muhalif siyasetçi ve partilerin yanı sıra sivil toplum ve bağımsız medyanın seçim sürecine katılımının engellendiği görüşü dile getirildi.
Seçim koşullarına eleştiriler getirilen açıklamada, birkaç muhalif siyasetçinin tutuklanması da dahil olmak üzere bazı siyasi güçlerin “suçlu gösterildiği” ve "tam siyasi çoğulculuğun engellediği" görüşü dile getirildi.
Açıklamada, “yarışın rekabetçi ancak yine sınırlamalarla dolu olduğu” şikayetinde bulunuldu.
AKPM Seçim Gözlemci Heyeti Başkanı Başkanı Frank Schwabe, “demokratik bir seçim için tam koşulların yerine getirilmediğini” bildirdi.
DKİHB Başkanı Jan Petersen ise yaptığı açıklamada, yüksek katılım oranının Türkiye halkının demokrasi arzusunun önemli bir göstergesi olduğunu belirtti.
Petkersen, bununla birlikte, seçim idaresinin çalışmalarının şeffaflıktan yoksun olduğu belirterek, “kamu medyasının ezici önyargısını ve ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaları üzüntüyle not ediyorum." ifadesini kullandı.
AGİT PA Sekreteri Farah Karimi, YSK'nın gözlemci heyetiyle görüşmemesini eleştirdi. İkinci tura kalan seçimler konusunda, Özel Koordinatör ve kısa dönem AGİT gözlemci misyonu lideri ise Michael Link "tabii ki de işimiz bitmedi ve Türkiye'de kalmaya devam edeceğiz." dedi.
Gözlemci heyetlerinin seçimlerden iki üç ay sonra daha detaylı bir rapor yayımlamayı planlıyor.
