Türkiye’deki ekonomik krizin, Türk vatandaşları kadar Avrupalı bankacıları da vurduğu ortaya çıktı. Türkiye’de 200 milyar doların üzerinde kredi alacağı bulunan Avrupalı bankaların hisse senetleri son haftalarda yüzde 20’lere varan kayıplar yaşadı.
Kronos'ta yer alan habere göre AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın liradaki kayıpları dış güçlerin oyunu olarak nitelendirmesine rağmen, ekonomideki kötü gidiş Türk halk kadar yabancı bankacıları da endişelendiriyor. Bankacılık bilgilerini derleyen Bank of International Settlements (BIS) verilerine göre sadece Avrupalı bankaların Türkiye’deki kredi alacaklarının miktarı 200 milyar doları aşıyor. Türkiye’de ortaklıkları bulunan Avrupalı bankaların hisselerinde Türk lirasının değer kaybına bağlı olarak yüzde 20’ye varan kayıplar yaşanıyor.
Türk lirasının geçtiğimiz günlerde yaşadığı serbest düşüş, Avrupalı bankacıların da korkulu rüyası oldu. Uzun süredir ekonominin kötü sinyaller verdiğini değerlendiren Avrupalı bankacılar, Türkiye’de 2000’lerin başında Wall Street’te yaşanan büyük çöküşün benzeri bir senaryodan endişe ediyor.
SINIRSIZ KREDİ AÇTILAR
Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye, özellikle yabancı bankacılar için harika fırsatlar sunuyordu. Ekonomik büyüme ve politik istikrar, batılı gelişmiş ülkelerin standartlarını seviyesini yakalama yolunda hızla ilerliyordu. Yaşanan değişimi memnuniyetler karşılayan yabancı bankalar da Türkiye’den gelen kredi taleplerini memnuniyetin de ötesinde bir heyecanla kabul ediyordu.
ŞİMDİ ENDİŞELİ İZLİYORLAR
Ama bugünlerde büyük kısmı pişmanlık içinde. Veriler açık bir şekilde Türkiye’nin ekonomik bir krizle karşı karşıya olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. En büyük endişe kaynakları da Türk lirasının aşırı değer kaybetmesi. Yıl başından beri liranın yabancı para birimleri karşısındaki kaybı yüzde 17’ler seviyesinde. Bu nedenle Ankara’ya ve iştahlı İstanbul şirketlerine cömetçe krediler açan bankalar ülkedeki gelişmeleri gece gündüz endişeli gözlerle izliyor.
AVRUPA’NIN 224 MİLYAR DOLAR ALACAĞI VAR
Dünyadaki bankacılık verileri derleyen Bank of International Settlements tarafından tutulan verilere göre Avrupalı finans kurumlarının Türkiye’deki kredi açıkları 224 milyar dolar seviyesinde.
İSPANYOLLAR’IN 83 MİLYARLIK SIKINTISI
Bu tutar içinde en büyük miktar İspanyol finans kurumlarına ait. İspanyol bankalarının Türkiye’de 83 milyar dolarlık alacağı var. Fransız bankaları 35 milyar dolar ile ikinci sırada bulunuyor. İtalyan bankalarının Türk müşterilerine açtığı kredinin miktarı ise 18.1 milyar dolar. Sıkça Türkiye’nin istikrarsızlaşmasını istediği iddia edilen Alman bankalarının Türkiye’den alacağı 13 milyar dolar var. İsviçre banklarının hesabında ise 5.8 milyar dolarlık bir rakam bulunuyor.
HİSSELERİ SERT DÜŞTÜ
Alman Welt gazetesi, Türkiye’ye büyük miktarda para yatıran İspanyol bankaları içinde BBVA’nın özellikle büyük endişe içinde olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin üçüncü büyük bankası Garanti’nin yaklaşık yüzde 50’sinin sahibi olan BBVA geçen yılkı karının yüzde 20’inin Türkiye’deki iştirakinden sağladı. İspanyollar, bu yıl bu karın ötesinde İstanbul cenahından zarar yazacakları endişesi taşıyor. Bankanın Türkiye operasyonlarında kayba uğrayacağından endişe eden yatırımcılar son dönemde banka hisse senetlerini satmaya başladılar. Yıl başından beri BBVA’nın hisse senedi değeri yüzde 14 düştü. Bu rakam hemen hemen Türk lirasının kaybı ile aynı seviyede. BBVA hisselerinde yüzde 14’lük düşüş yaşanırken, İspanyol borsasının sadece yüzde 2.7 değer kaybetmesi de dikkatlerden kaçmadı.
İTALYA’DA KAYIP YÜZDE 20
Benzer bir durum da Yapı Kredi Bankası’nın yaklaşık yüzde 41’inin sahibi İtalyan UniCredit’te yaşanıyor. Türk lirasının serbest düşüşe geçtiği dönemde UniCredit hisselerinde yüzde 20’ye varan kayıplar oldu. Halen hükümet krizi nedeniyle büyük sorunlar yaşayan İtalyan ekonomisini izleyen gözlemciler, Roma’daki gelişmelerden daha çok Ankara ve İstanbul’u takip ediyor. Burada yaşanacak bir bankacılık krizinin zaten yeni toparlanmakta olan ülke ekonomisini bir darboğaza çekmesinden endişe ediyorlar.
TÜRKİYE KRİZİ AVRUPA’YA SIÇRAR MI?
Gelişmeleri değerlendiren dünyanın önde gelen bağımsız analiz kurumlarından GaveKal stratejisti Charles Gave, ‘’Türkiye’de yaşanacak ciddi bir bankacılık krizinin Avrupa’da da bir kargaşaya neden olacağını tahmin etmek güç değil’’ değerlendirmesinde bulunuyor.
Gelişmeleri Avrupa bankaları dışında takip eden başka ülkeler de var. Japon bankaların Türkiye’deki kredi miktarı 11 milyar doları aşıyor. Kore bankaları da 1.5 milyar dolar alacaklarını bekliyor.
YILLARCA ÇOK PARA KAZANDILAR
Türk bankaları uzun zamandan beri büyük kar marjları ile çalıştı. Bu nednele birçok yabancı banka Türkiye’de ya satın alma yoluyla ya da ortaklığa giderek sektöre adım attı. Ancak uzun süredir devam eden büyümenin sadece inşaat ağırlıklı olması, sürdürülebilirliği olmayan bir yapının doğmasına yol açtı. Bunun yanında Erdoğan’ın ekonomi yönetiminin bağımsızlığına yönelik müdahaleleri ve hükümet harcamalarının gelirlerin çok üzerinde artması, ekonomide alarm zillerinin çalmasına yol açtı. Şirketler zora girerken birçoğu borçları için kredi yapılandırması talebinde bulundu. Bu yaşanan döngü bankaların karlarına olumsuz yansıdı.
DIŞ BORÇ DENİZİ TÜKENDİ
Geçen yılki yüzde 7.4’lük ve ondan önceki yıllarda yaşaban rekor büyümenin yan etkileri şimdi daha net ortaya çıkmaya başladı. Dış kredi ile yaşanan büyüme, artık pompalanan para ile kurtarılamaz bir hal aldı. Dolar kurundaki bir kuruşluk artış, dış borçta milyarlara varan yükselişe neden oldu. Türkiye’de yaşananları yakından izleyen Avrupalı finans çevrelerinin şimdi en büyük korkusu, 1990’larda Meksika’da yaşanan kriz nedeniyle Wall Street’in büyük zararlar yaşaması. Benzer bir durumdan endişe eden Avrupalı bankalar, aslında Türkiye’nin krizden çıkmasını isteyenlerin başında geliyor. Eğer İspanyol ve İtalyan bankaları zora girerse, bu durumun domino etkisiyle diğer ülkelere sıçramasından endişe ediyor.
REZERVLERİ BORCUNU ÖDEMİYOR
Yatırım stratejisti Gave, Türkiye’nin 135 milyar dolarlık nakit rezervinin kısa vadeli borçlarını bile karşılamaya yetmeyeceğinin altını çiziyor. Gave, aslında bu paranın tümünün de kullanılabilir olmadığına dikkat çekiyor. Çünkü bu miktarın önemli bir kısmının özel bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda oldukları karşılıklardan oluşuyor. Buna karşılık ülkenin gelecek bir yıl içinde ödemesi gereken borç miktarı ise 180 milyar dolar. Yaşanan süreçte Türkiye’nin yeni borç bulması, daha doğrusu uygun şartlarda yeni borçla eskisini kapatması da çok mümkün görünmüyor. Bu rakamlara 50 milyar doları aşan ticaret açığı da eklenince ülkenin acil para ihtiyacı daha da artıyor.
TÜRKİYE VİRÜSU BULAŞIR MI KORKUSU
Bu bilanço nedeniyle Türkiye’de yaşanan gelişmeler Avrupalı bankacıların gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Zira Türk lirasının değer kaybı devam ederse, sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da bir bankacılık krizinin doğması ihtimali çok yüksek.
Kronos