Talas Belediyesi Gençlik Meclisi ve Çocuk Aklı Gençlik Topluluğu tarafından yürütülen, AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi tarafından desteklenen ''Haydi Sokak Oyunlarını Hatırlayalım'' adlı proje kapsamında, İtalya, Portekiz, Litvanya ve Romanya'dan 18-25 yaş arasındaki 20 genç, Kayseri'ye geldi. Talas Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde Fatih Keçiyokuşu ve Taner Şahin'den geleneksel Türk sokak oyunları eğitimi alan gençler, kentin ve Kapadokya bölgesinin tarihi ve turistik merkezlerini gezme fırsatı da buluyorlar. Fatih Keçiyokuşu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, unutulmaya yüz tutan geleneksel Türk oyunlarını yaklaşık 5 yıldır araştırdıklarını ve bu oyunların eğitimini verdiklerini belirtti. ''Haydi Sokak Oyunlarını Hatırlayalım'' projesi kapsamında Kayseri'de bulunan Avrupalı gençlere de çelik çomak, mendil kapmaca, yakar top, birdir bir, ip atlama, sek sek, körebe gibi Türk kültürüne ait oyunları öğreteceklerini dile getiren Keçiyokuşu, şunları anlattı: ''Günümüz gençleri artık vakitlerinin büyük bölümünü televizyon ya da bilgisayar başında geçiriyor. Bu sadece bizim değil, tüm dünyanın sorunu. Bizler bu problemi oyunlarımızı hem ülkemiz gençlerine hem de Avrupa'dan gelen bu gençlere öğreterek çözmeye çalışıyoruz. İlgiyle izliyorlar ve oynarken oldukça eğleniyorlar. Ayrıca onların kültüründe yer alan oyunları biz de öğrenerek hem uyguluyor hem de gençlerimize öğretiyoruz.'' Proje eğitmeni Tülay Alakoç da, ''Bu proje ile hem eski sokak oyunlarını tekrar ortaya çıkarmayı hem de farklı ülkelerin bu alandaki kültürel çeşitliliklerini öğrenerek gençlerimizin akranları ile birbirlerine hoşgörülü bakmalarını ve davranmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Gençlerimizi projemize aktif olarak dahil edip, onların etkileşim içerisinde olmaları, yabancı düşmanlığını ve ön yargıları ortadan kaldırmaları hedeflenmiştir'' diye konuştu. -''40 YILDIR BU ÜLKEDE YAŞIYORMUŞ GİBİYİM''- İtalyan Elisa Cattaneo ise Türkiye'ye ilk kez geldiğini ancak, daha önce Türkiye'ye gelen arkadaşlarının anlattığı gibi Türk insanının mesafirperverliğinden etkilendiğini belirtti. Bu tür projelerin gençler için çok önemli olduğunu vurgulayan Cattaneo, ''Farklı kültürleri, dinleri tanımak, farklı geleneksel ögelerden faydalanmak, bilgi edinmek çok önemli. Sizin yemeklerinizi, kültürünüz, geleneksel kıyafetlerinizi tanıyoruz. Misafirperverliğiniz çok güzel ve çok insancılsınız'' dedi. Portekizli Sara Monteiro da, Türkiye'ye gelmeden önce biraz korktuğunu ama şu an kendini çok iyi hissettiğini, burada kendilerinin çok iyi misafir edildiğini anlattı. İtalyan Fernando Gargiulo da, Türkiye'ye ilk kez geldiğini ancak, bunun son gelişi olmayacağını söyledi. Hem Türk çocuk oyunlarını hem de Türk yemeklerini çok beğendiğini vurgulayan Gargiulo, farklı ülkelerle kültürlerini paylaştığı için çok mutlu olduklarını ifade etti. Romanya'dan gelen Mirale Stuichu da Türkiye'ye ilk kez gelmesine rağmen insanlarının misafirperverliği sayesinde kendisini 40 yıldır bu ülkede yaşıyormuş gibi hissettiğine dikkati çekti. Daha önce 5-6 Avrupa ülkesinde bulunduğunu dile getiren Stuichu, ''Bu ülkelerin hiçbirinde Türkiye'deki misafirperverliği görmediğim. Biz de Balkanlar'dan geliyoruz. Osmanlı döneminde birlikte yaşadığımız için kültürümüzde benzerlikler var. Özellikle yemeklerinizi çok beğendim'' dedi. Avrupalı gençler de Türk gençlere ''hayvanı bul'', ''bacaklarınla şişeyi geç'', ''tel tel makaraya sar'', ''kimin tüyleri var'', ''saklan ve ara'', ''küçük yuvasız tavşan', ''kör cadı'', ''İmparator, İmparator bize bir asker ver'' gibi ülkelerine ait sokak oyunlarını öğretiyorlar. AA