Greenpeace tarafından yapılan açıklamaya göre, dünyada her 10 kişiden 9’u temiz hava solumuyor. Avrupa’da havası en kirli 10 şehirden 8’i ise Türkiye’de
5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle sorunlara dikkat çekmek amacıyla Greenpeace tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, dünya genelinde hava kirliliğinin sebeplerinin başında kömür kullanımı geliyor. Çin’de hava kirliliği yüzünden insan yaşamı ortalama üç sene kısalmış durumda. Çin’de kömür kaynaklı hava kirliliği sebebiyle her yıl yaklaşık 670,000 kişi hayatını kaybediyor. Bu rakam Hindistan’da 80,00 ile 115,000 arasında değişirken Avrupa’da 23,300’e, ABD’de ise 13,200’e ulaşıyor.
Açıklamaya göre, ulaşım sektörü giderek daha çok karbon emisyonuna sebep oluyor. 2050’ye kadar üç kat büyüyeceği tahmin edilen ulaşım sektörü bazı bölgelerde parçacık emisyonlarının Avrupa’da yüzde 30’undan, bazı bölgelerde ise yüzde 70’inden sorumlu.
Avrupa’nın havası en kirli 10 şehrinden 8’i Türkiye’de,
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Türkiye’nin de havası gitgide solunamaz hale geliyor. Yanlış kentleşme, ulaşım ve sanayi kaynaklı hava kirliliğinin kontrol altına alınmaması, astım, KOAH, kanser gibi hastalıklar olarak geri dönüyor.
2017 yılında, Dünya Sağlık Örgütü’nün (PM2,5 verilerini baz aldığı) raporuna göre Avrupa’nın havası en kirli 10 şehrinin 8’i Türkiye’de.
Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Deniz Bayram konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:
“Dünyanın en ciddi çevre sorunlarından biri olan hava kirliliği sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda insanların yaşam süresini kısaltan, hayat kalitesini düşüren bir tehdit. Greenpeace Akdeniz’’in de üyesi olduğu Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı Kara Rapor’a göre, kirli hava Türkiye’de 2016-2018 yılları arasında 52 bin kişinin erken ölümüne neden oldu. Bu, Türkiye’de trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin yedi katı. Aynı yıllar arasında, Türkiye’de 81 ilin yarısı kirli hava soludu.
Hava kirliliğinin üstesinden gelmek için politikalarımız yeterli değil.
Hava kirliliğine neden olan sessiz katil, bir kum tanesinden bile küçük parçacık madde olan PM2,5. Dünyada, PM2,5 kirliliğinin azaltılması için kapsamlı politikalar üretilirken, Türkiye’de, tüm ülkeyi kapsayan PM2,5 ölçümü yapılmıyor. Bu kirletici maddenin insan sağlığı için kontrol altına alınmasını düzenleyen hukuksal düzenlememiz de yok.
İnsanların yaşadıkları bölgede, o gün havanın kirli olup olmadığını öğrenebilecekleri erişilebilir bilgilendirme araçları mevcut değil.
Özetle, temiz hava solumak hepimizin hakkı. Greenpeace Akdeniz, karar vericileri hava kirliliğine çözüm üretmek için sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile politikalar oluşturmaya ve uygulamaya çağırıyor.”