Brüksel, Avrupa Birliği'ne vizesiz erişim hakkı olan 60 ülkeden bazılarının düzensiz göçmenlerin 27 üyeli bloğa girmeleri için bir geçiş merkezi olarak kullanılmasından endişe ediyor.
Euronews'in haberine göre Avrupa Komisyonu, güvenlik risklerini azaltmak ve vizesiz seyahatin kötüye kullanımını engellemek amacıyla daha ciddi bir askıya alma mekanizması önerdi.
Buna göre, revize edilen kurallar çerçevesinde AB'ye vizesiz seyahat programlarını geçici olarak askıya alma konusunda daha fazla esneklik sağlanacak.
Uygulamaya, üçüncü ülkelerin politikalarının AB'ye göçmen gelişlerini arttırabileceği öngörülen durumlar da dahil edilecek.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, öneriye ilişkin yaptığı açıklamada, "Vizesiz seyahat, insanlar arası temasları kolaylaştırmak ve AB ile ortak ülkeler arasındaki ticari, sosyal ve kültürel bağları güçlendirmek için temel bir unsurdur. Ancak bu başarının sürdürülmesi ve daha fazla ülkeyi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması sürekli teyakkuz halinde olmayı gerektiriyor. İşte bu nedenle bugün, özellikle düzensiz göçe ya da AB için güvenlik risklerine yol açması halinde, vizesiz seyahatin suiistimal edilmesine hızlı bir şekilde karşı koymamızı sağlayacak daha güçlü bir mekanizma öneriyoruz." diye konuştu.
Brüksel, Avrupa Birliği'ne vizesiz erişim hakkı olan 60 ülkeden bazılarının düzensiz göçmenlerin 27 üyeli bloğa girmeleri için bir geçiş merkezi olarak kullanılmasından endişe ediyor.
Avrupa Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson da "Geçen yıl vizesiz ülkelerden gelen kişilreden yaklaşık 150 bin sığınma başvurusu aldık ki bu çok büyük bir rakam. Vizesiz seyahat elbette bu şekilde kullanılmamalı." dedi.
Sıkılaştırılmış askıya alma uygulaması aynı zamanda üçüncü ülkeler tarafından AB'nin vize rejimini aşmanın bir yolu olarak sunulan (sözde) "yatırımcı vatandaşlık" planlarıyla mücadeleyi de amaçlıyor.
Johansson, "AB ile vizesiz seyahat uygulamasına sahip olan ve Avrupa Birliği için güvenlik riski ya da potansiyel güvenlik riski taşıyan kişilere oldukça ucuza pasaport ve vatandaşlık satan ülkeler var." uyarısında bulundu.
Komisyon Üyeleri Schinas ve Johansson, transit veya menşe ülkelere "güvenlik riski" teşkil eden düzensiz göçmenlerin hızlı bir şekilde geri gönderilmesinin önemli olduğunu anlattı.
Schinas ve Johansson'un açıklamaları, Belçika'da ikamet eden ve ülkesine geri dönmesi emredilen Abdelsalem L.'nin Brüksel'de önceki gün gerçekleştirdiği silahlı saldırıda iki İsveç vatandaşını öldürmesinden sadece iki gün sonra geldi.
Johansson, "İnsanları menşe ülkelerine geri gönderebilmek için çabalarımızı arttırmamız gerekiyor." dedi.
Komisyon Üyesi Schinas ise "Anlamlı bir geri dönüş kültürü olmadan Avrupa Birliği'nde göç ve sığınma politikası olmaz. Avrupa savaştan, zulümden ve ayrımcılıktan kaçanlar için her zaman bir sığınma yeri olmaya devam edecektir. Ancak Avrupa Birliği'nin koruması altında olmak için hiçbir nedeni olmayanlar bizimle kalamazlar." diye konuştu.
Avrupa Birliği, haziran ayında da Batı Akdeniz ve Atlantik bölgesinden düzensiz çıkışların önlenmesi, menşe ülkelere dönüşlerin desteklenmesi ve yasal göçün teşvik edilmesi gibi unsurların yanı sıra özellikle havayollarının göçmen taşımacılığı için kötüye kullanımını engellemeyi içeren yeni bir plan sunmuştu.
Johansson, açıklamasında, planın insan kaçakçılığıyla mücadele, sınır yönetimi, menşe ülkeye geri dönüş ve Avrupa iş gücü piyasasına erişim için yasal yolların bulunması olmak üzere 4 sütundan oluştuğunu duyurmuştu.
Keza AB Komisyonu, AB'ye düzensiz göçü kolaylaştırmak için ticari ulaşım araçlarının kullanılmasına ilişkin de bir tedbir açıklamıştı.
Yapılan açıklamada suç ağlarının, göçmenleri AB'ye yakın veya AB sınırındaki ülkelere getirmek için vizesiz politika rejimleri veya iş gücü göçü fırsatlarını kullanarak üçüncü ülkeler arasındaki ticari uçuşlardan faydalandığına dikkat çekilmişti.
AB'nin yürütme organı konumundaki AB Komisyonu, çarşamba günü, Doğu Akdeniz rotası üzerinden Avrupa'ya yolculuk yapan ve sayıları gün geçtikçe artan düzensiz göçmenlerle mücadele için güçlendirilmiş sınır yönetimi ve transit ve menşe ülkelerle güçlendirilmiş iş birliği dahil olmak üzere bir "eylem planı" açıkladı.