Avrupa Konseyi'den çok sert Türkiye raporu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ekim 8 2016
15 Temmuz’un ardından ilk defa bir Avrupa kurumu OHAL, KHK’lar ve bu dönemin uygulamaları hakkında resmi bir rapor yayınladı. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Türkiye’deki OHAL ve uygulamalarının sonuçları üzerine yayınladığı memorandumda OHAL’e son verilmesini ve hızla olağan sürece demokrasiye, 15 Temmuz öncesi yasal mevzuata ve evrensel hukuka dönülmesini istedi. KHK’ların “sınırsız takdir yetkisi” verdiğini belirtti.
Avrupa Konseyi'den çok sert Türkiye raporu
OHAL ve KHK’lar gerekçe gösterilerek 15 Temmuz’dan bu yana kendi iç hukuku ve evrensel hukuku askıya alan Türkiye’de 70 binden fazla gözaltı, 30 bini aşkın tutuklama, 100 bine yakın kişinin  devlet memuruna soruşturma, 50 bin kişinin ihraç edilmesi, 3 bin 500’e yakın hakim ve savcı ihracı, 130’dan fazla gazeteci tutuklaması, 200’e yakın yayın organının kapatılması gibi hukuksuzluklar icra edildi, onbinlerce insan hakkı ihlali ve çok sayıda işkence ve kötü muamele örneğini ortaya çıkaran ihlaller yaşandı.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Türkiye’deki OHAL’e ilişkin yayımladığı memorandumda, OHAL’e son verilip hızla olağan sürece dönülmesini gerektiğinin altını çizdi. Muiznieks, “Temmuzdan bu yana yayımlanan KHK’lerle sınırın aşıldığını, hukukun üstünlüğü ve insan hakları temel ilkelerinden uzaklaşıldığını” belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milad olarak kabul ettiği 17/25’in aksine İnsan Hakları Komiseri Muiznieks, memorandumunda miladın 15 Temmuz olduğuna dikkat çekti. Hükümetin tezinin aksine Fransa’daki OHAL kararının hükümete kararnameler ile idare hakkı tanımadığı ve Türkiye’dekinden çok farklı olduğunu anlatan Muiznieks, AYM önünde 20 bin başvuru olduğunu anımsattı.

İşte Türkiye’deki OHAL sürecine dair ilk defa bir Avrupa kurumunun yayınladığı ve AB’nin önümüzdeki ay yayınlayacağı İlerleme Raporu’na da temel teşkil edecek memorandumun satır başları şöyle:

TEMEL İNSAN HAKLARI  HİÇBİR ŞEKİLDE SINIRLANAMAZ

Keyfi güç yarattı: Türk yetkililerin OHAL’in sadece devlet kurumlarını hedef alanları etkileyeceğini, temel insan haklarını sınırlamayacağına dair sözlerini anımsatan Muiznieks, memorandumda şu ifadelere yer verdi: “Bu KHK’ların kapsamı ve uygulaması kamu sektörüyle sınırlı kalmadı. Yayınlanan kararnamaler onların(kamu görevlileri) yanı sıra, sivil toplumu, belediyeleri, özel okulları, üniversiteleri, tıbbi kurumları, yasal profesyonelleri,

Bu haberler de ilginizi çekebilir