Av. Dikayak: Savcılığın tutuklamaya sevk yazısında somut hiçbir gerekçe yok

İzmir'de mahkemesi halen devam eden, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge temin etme davasının soruşturma sürecinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla gözaltına alınan 36 kişinin, İzmir Sulh Ceza Hakimliği'nde dün saat 17.00 sıralarında başlayan ifade işlemleri devam ediyor. Tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 36 kişiden biri olan İzmir eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın avukatı Melih Dikayak, "Savcılığın tutuklanma talepli sevk yazısında, tutuklanmayı gerektirir somut hiçbir gerekçe yok." dedi.

İfadeleri dinledikçe birtakım şeylerin daha da netleştiğini belirten Av. Dikayak, "Benim ifadelerden anladığım, şahsi kanaatim, şu anda hukuk tekniği çerçevesinde değerlendirecek olursak, bu yapılan operasyon çökmüştür. Tek kelimeyle çökmüştür, çünkü birincisi savcılık ifade almadı. Bütün herkesi tutuklamaya sevk etti. Emniyette zannediyorum tüm şüphelilere sorulan sorular, net hiçbir ithama dayanmamakta, hiçbir delili yok. Herkese yuvarlak sorular sorulmuş. Sorgu hakimliğince alınan ifade esnasında şüpheliler, detaylı olarak ifadelerini verdi. Bizler de dinleyici olarak
orada alınan ifadelerden, aslında yapılan bu operasyonun tamamen bir algı operasyonu olduğunu bir kere daha anlamış olduk. Hukuk tekniği açısından, şu anda tutuklanmayı gerektiren ya da ileride yargı aşamasında kişilerin cezalandırılmasını gerektiren hiçbir durum yok. Tamamen savcılık tarafından yürütülen bir soruşturmada görev alan ilgili birimler, savcılık talimatıyla ve mahkeme kararıyla görevlerini icra etmişler. Bütün her şey bundan ibaret." dedi.

'ÇOK YANLIŞ BİR YÖNTEM İZLENMEYE ÇALIŞILIYOR'

Yanlış bir yöntem izlendiğini ileri süren Av. Dikayak, "Burada yanlış bir yöntem izlenmeye çalışılıyor. Birtakım operasyonlarla, yapılan operasyonların temeline dinamit koyup yargılanmaları nihayete erdirmeye çalışıyorlar. Eğer Türkiye bunu yol edinirse bu suretle Türkiye'de artık hiçbir yargı sağlıklı işlemez. Bu, hukuk açısından bir fecaattir. Bunu düşünmek dahi, hayal etmek dahi istemiyorum ama şu and