Konya eski KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün'ün avukatı Süleyman Küçüksucu, Sabah gazetesinin geçen Pazar günü, 'Paralel'in özel infaz ekipleri' manşetli haberinin, delil oluşturularak Diyarbakır başta olmak üzere bölgede yapılacak geniş çaplı bir operasyonunun işaret fişeği olduğunu söyledi.

Sabah gazetesinin geçen Pazar günü, 'Paralel'in özel infaz ekipleri' manşetli haberinde, 1993 yılında bölgedeki PKK-Hizbullah çatışmalarındaki infazların ve karışıklıkların sorumlusu olarak eski terör şube müdürlerinden Anadolu Atayün'ü hedef gösterildiği belirtildi. Bu iddialarla ilgili Anadolu Atayün'ün avukatı Süleyman Küçüksucu, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açıklamalarda bulundu.

Küçüksucu, atılan manşetle ilgili olarak asıl amacın burada delil oluşturup daha sonra operasyon yapılacağını belirterek, Diyarbakır başta olmak üzere bölgede yapılacak geniş çaplı bir operasyonunun işaret fişeği olduğunu söyledi. Küçüksucu şunları söyledi: "Paralelin özel infaz ekipleri' diye attıkları manşette hedeflenilen şu: Burada önce delil oluşturuluyor, daha sonra operasyon yapılıyor. Bu delil oluşturma çabalarında yine karşı karşıyayız. Yeni bir operasyonun işaret fişeği bu. Yani Diyarbakır başta olmak üzere bölgede yapılacak geniş çaplı bir operasyon. Sizlerin de bildiği gibi haberin içeriğinde hiçbir şey yok. Fakat ciddi ithamlar söz konusu. İthamları bir üçüncü şahsın ağızından yazıyorlar ki bir inandırıcılık ortaya koysun diye. Tamamen bir algı operasyonunun bir parçası. Sabah gazetesi 'Havuz Medyası'nın amiral gemisi olarak 28 Şubat'ta yaptığı tetikçiliği bugün de yapıyor. Biz de olanları ibretle izliyoruz."

'ATAYÜN O DÖNEMDE DİYARBAKIR'DA DEĞİLDİ'

Haberde iddia edildiği gibi 1991-1993 yılları arasında Diyarbakır'da olmadığını kaydeden Küçüksucu, bölgede olsa bile müvekkilinin o dönem itibariyle Komiser Yardımcısı statüsünde olduğunu, iddia edilen eylemleri yapabilecek bir statüde olmadığını belirtti.

Küçüksucu, şunları söyledi: "Müvekkilim Anadolu Atayün 1989 tarihinde mezun oluyor. Ankara'da Terörle Mücadele'de göreve başlıyor. Yaklaşık 6 yıl kadar Ankara'da kalıyor. 1996 yılında Diyarbakır'a gidiyor. 1 yıl kadar Hassas Koruma Şube'de kalıyor, ondan sonra Asayiş Şube Yankesicilik Büro Amirliği'ne geçiyor. Buradan da şimdiki adıyla Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) diyeceğimiz 4 tane müdürlüğün aynı anda başına geçiyor. 2001 Ocak ayında Gaffar Okkan müdürün şehit edildiği suikaste kadar KOM'un başında duruyor. O suikastten hemen sonra oradaki emniyet görevlilerinin özellikle terörle mücadele ve istihbaratla ilgilenen emniyet görevlilerinin olayı çözememesi sonucu Terörle Mücadele'nin başına getiriliyor. 8 ay içerisinde terörle mücadeleyi bitiriyor. Orada Hizbullah'a ilişkin tüm eylemler ve eylemlerde kullanılan silahların hepsi deşifre oluyor. Gaffar Okkan'ın katillerini tespit ediyor. Birini ölü, birini yaralı olarak yakalıyor. Dolayısıyla müvekkilimin meslek hayatı başarılarla dolu fakat haberde iddia edildiği gibi 1991-1993 yılları arası bırakın Diyarbakır'ı, bölgede bile değil. Hatta bölgede olsa bile bir şey ifade etmeyecek çünkü müvekkilim o dönem itibariyle zaten Komiser Yardımcısı statüsünde yani bu haberde iddia edilen eylemleri yapabilecek bir statüde bile değil. Bununla ilgili yasal süreç başlatıldı. Bütün yasal haklarımız tazminat, adli ve cezai boyutta hepsini kullanacağız."

'ERGENEKON ATAYÜN'DEN İNTİKAM ALIYOR'

Anadolu Atayün'ün meslek hayatının başarılarla dolu olduğunu dile getiren Küçüksucu, "Bu kirli karanlık ilişkiler yumağının içerisinde özellikle geçmişte 'Ergenekon Terör Örgütü' diye adlandırdığımız bu yapılanmanın şu andaki hırsızlarla el ele yaptıkları operasyonlarda geçmiş dönemin bu başarılı müdüründen adeta intikam alınıyor." diye konuştu.

Küçüksucu şöyle devam etti: "Özellikle hem PKK'nın dağ yapılanması hem KCK yapılanması ile ilgili çok büyük operasyonlara imza atmış. Konya'da kamuoyunun 'Okyanus davası' olarak bildiği davada çocuk pornocularından hırsızlara kadar çok ciddi insanları yakalamış. Bunları adaletin önüne koymuş çok başarılı bir insan. Tabi burada bazı insanların ayağına bastığı oluyor, müvekkilimin bu kirli karanlık ilişkiler yumağının içerisinde, özellikle geçmişte 'Ergenekon Terör Örgütü' diye adlandırdığımız bu yapılanmanın, şu andaki hırsızlarla el ele yaptıkları operasyonlarda, geçmiş dönemin bu başarılı müdüründen adeta intikam alınıyor. Ergenekon davasının sanıklarından Doğu Perinçek'in 'sizi benim yattığım koğuşa attıracağım' deyip hakimi kendi yattığı koğuşa içeri koydurması gibi burada da bir intikam var." CİHAN