Deri
hastalıkları uzmanı Dr. Sadiye Kuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
terlemenin aslında daha çok sıcak yaz günlerinde yoğun olarak yaşanılan normal bir
vücut fonksiyonu olduğun söyledi.
Vücudun, ısısını denetim altına almak için terlediğini belirten Dr. Kuş, bazı kişilerde özellikle
koltuk altlarında, ellerde ve ayaklarda normalden fazla terleme meydana geldiğini ve bu durumun sosyal hayatı olumsuz etkileyebildiğini ifade etti.
Uzman Dr. Şadiye Kuş, iç vücut ısısı artığında
deri yüzeyindeki terin buharlaşması yoluyla ısı kaybının gerçekleştiğini ve terleme sayesinde vücut ısısının yükselmesinin engellendiğini anlattı.
Fizyolojik olarak önemli bir rolü olan terlemenin aşırı olduğunda buna ''hiperhidroz'' adı verildiğine değinen Dr. Kuş, bunun da toplumda yaklaşık olarak yüzde 3 oranında görüldüğüne dikkati çekti.
Dr. Kuş, terlemenin çoğunlukla, herhangi bir sistemik hastalığa bağlı olmaksızın da ortaya çıktığını ifade ederek, bu duruma da ''primer hiperhidroz'' adı verildiğini bildirdi.
Terlemenin ayrıca genetik sendromlara, enfeksiyonlara, tümörlere, endokrin ve metabolik bozukluklara, nörolojik problemlere, alkolizme ve bazı ilaçlara bağlı olarak da görülebildiğini belirten Dr. Kuş, ''Sekonder hiperhidroz'' olarak adlandırılan bu sorunun giderilmesinde ise altta yatan hastalığın
tedavisinin yapılması gerektiğini söyledi.
Dr. Kuş, ''primer hiperhidroz''un avuç içleri, ayak tabanı ve koltuk altlarında bölgesel olarak ortaya çıkan aşırı terleme şeklinde görüldüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
''Aşırı terleme, ter bezlerinin büyümesine değil faaliyetinin artmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Hastalarda hem bazal ter üretimi hem de strese bağlı ter üretimi artıyor. Heyecan ve stresle tetikleniyor. Hastalar genellikle uykuda değil, sadece uyanık oldukları saatlerde bu sıkıntıyı yaşıyorlar. Avuç içi ayak tabanında terleme çocukluk çağından itibaren başlarken, koltuk altlarında ergenlikle beraber görülüyor. Hastaların yaklaşık yüzde 60-80'ininin ailesinde aşırı terleme öyküsü bulunuyor. Primer hiperhidroz, yaz kış sorun olarak devam ediyor, ancak yaz aylarında hasta için daha fazla rahatsızlık verici olabiliyor. Koltuk altlarının aşırı terlemesine 'aksiller hiperhidroz' adı veriliyor. Kimi zaman stresle ilişkili olabildiği gibi stres ve anksiyeteden bağımsız olarak da görülebiliyor ve hastanın kontrolü dışında, istemsiz olarak gerçekleşiyor.
Giysilerin koltuk altlarında geniş bir kısımda tere bağlı ıslak
görünüm oluşması, giyeceklerin
renk ve yapısının ter nedeniyle lekelenmesi ve yapısının bozulması ile kokunun kişiyi rahatsız ettiğini vurgulayan Dr. Kuş, ''Aşırı terleme, kişilerin
yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Okul, iş ve sosyal yaşam zamanla bu durumdan olumsuz etkilenebiliyor, çeşitli sosyal ve sportif aktivitelerden bu nedenle kaçınabiliyor'' diye konuştu.
-TEDAVİ YÖNTEMLERİ-
Uzman Dr. Saniye Kuş, aşırı terleme koltuk altındaysa, öncelikle dıştan uygulanan, terlemeyi engelleyici solüsyon ve kremlerin kullanıldığını belirterek,
yanıt alınamadığı durumlarda ise deri içine
küçük dozlarda
botoks enjeksiyonu uygulanabileceğini söyledi.
Botoksun, sinir liflerinden ter bezlerine ulaşıp bu bezlerin uyarılmalarını sağlayan kimyasal sinyalleri geçici olarak bloke ettiğini ve ter üretimini engellediğini dile getiren Dr. Kuş, şunları kaydetti:
''Her bir koltuk altında 15-20 noktaya ince bir iğneyle enjeksiyon yoluyla uygulanıyor. Etkisi 4-12 ay kadar sürüyor. Tekrar eden uygulamalarda etki süresi uzuyor. Bu yöntemle yanıt alınamayan seçilmiş hastalarda son olarak cerrahi teknikler uygulanabiliyor. Avuç içlerinin ve ayak tabanlarının aşırı terlemesinde ise ilk seçenekler dışarıdan uygulanacak antiperspiran ilaçlar, iontoforez yöntemi (elektrik akımı ve mineral partiküller ile ter üretiminin yavaşlatılması) ve seçilmiş hastalarda kısa süreli ağızdan ilaç tedavisidir. Eğer semptomlar gerilemiyorsa botox enjeksiyonları ve son olarak da cerrahi teknikler denenebilir.''
AA