AKP'li Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, "mRNA ilk kez aşı olarak kullanılacak. mRNA’daki ‘m’ye yani ‘messenger’a hangi mesajı, datayı yüklerseniz bünyeye onu yüklüyor" ifadeleriyle aşı karşıtlığı yapmış, "Aşıya karşı kendi bilim kurulumuzu oluşturduk. Uluslararası temaslarımız var" demişti. Dilipak'ın ifadelerini değerlendiren Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyeleri yurttaşların safsatalara değil bilime güvenmelerini istedi.
PROF. TAŞOVA: SAĞLIK OTORİTELERİNE GÜVENİN
Hürriyet'e konuşan Prof. Dr. Yeşim Taşova, ""mRNA aşıları zaten yeni bir teknoloji. Bu yeni teknolojiyle birlikte, özellikle kanser tedavisinde doğrudan tümöre karşı kullanılmaya başlanmıştı. Gelecek bu teknolojinin elinde olacak. Kitle aşılamaları yapılıyor, araştırmalar, kontroller yapan birimler var. Ben böyle komplo teorilerine inanmıyorum. Vatandaşlarımıza da sağlık otoritelerine güvenmelerini tavsiye ediyorum" dedi.
YAVUZ: İNSANLAR AKILLI OLSUNLAR
Aşı karşıtlığına tepki gösteren Prof. Dr. Serap Şimsek Yavuz ise şu bilgileri verdi:
"mRNA aşısı hücrenin stoplazmasına girebilir, hücre çekirdeğine giremez. Çekirdeğe giremediği için insan genomuna girmesi söz konusu değil. Ayrıca zaten ‘messenger’ içinde bir tane protein kodlayabiliyor. O da bu virüsün diken proteinidir. Buna karşı oluşan antikorlar da virüse karşı gayet başarılı antikorlar. Dolayısıyla içinde ek bir bilgi, bir mesaj yok, olamaz da zaten. Başka bir etki amaç oluşturması mümkün değil. Zaten içinde kodlanan protein de belli. İnsanlar akıllı olsunlar. Masum bir şekilde bu şüphelere inananlar, bu işi bilen uzmanların sesine kulak versinler."
CEYHAN: MESAJ GÖNDERİLEBİLSEYDİ KANSERİN BİRÇOK TÜRÜNE ÇARE BULUNMUŞ OLURDU
"Eğer mRNA ile hücreye her istenilen mesaj gönderilebilseydi şimdiye kadar kanserin birçok türüne çare bulunmuş ve çoktan ortadan kaldırılmış olurdu" diyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise, "Aşı karşıtlığının bilimsel bir temeli yok. Bunu net olarak söyleyebilirim” değerlendirmesinde bulundu.