Türkiye'de asgari ücretli hızla fakirleşiyor. Giderleri dolar bazında artan, geçeceği köprünün ücreti bile Euro'ya endekslenen asgari ücretlinin 2021 başında cebine 390 dolar karşılığı TL geçerken, bu rakam TL'deki son değer kaybı ile 321 dolara düştü.

Sözcü’den Özlem Ermiş Beyhan'ın haberine göre Türkiye'de asgari ücretliler, çok düşük ücretler verilmesi ile bilinen Çin'deki asgari ücretin bile altında bir paraya çalışır oldu. Çin, üretime odaklanarak asgari ücreti hızla artırıyor, Pekin'de asgari ücret 360 dolara çıkmış durumda. “Asgari ücretlinin dolarla, Euro ile ne işi olur” diyenler, önümüzdeki ay gaza ve dolayısıyla elektriğe gelmesi beklenen yüzde 15 zammı açıklarken doları, Euro'yu işaret ediyor. Asgari ücretlinin sofrasına koyduğu etten, süte, ekmekten peynire tüm ürünler, girdileri ithal hale getirildiği için dolar bazında zamlanıyor.

Doç. Dr. Aziz Çelik, “Rasyonel olmayan müdahaleler söz konusu olduğu sürece dolarda artış sürer. Bu durum asgari ücretliyi vuruyor çünkü doların artması enflasyonu artırarak gelir seviyesini düşürüyor” dedi.

Çelik bir zamanlar Türkiye'den çok düşük olan Çin'deki asgari ücretin zaman içinde yükseldiğini, Türkiye'deki asgari ücretin dolar bazında hızla gerilediğini belirterek, “Türkiye'de emekçilerin hayatı hızla pahalılaşırken, Türkiye de bir ucuz emek ülkesi haline geliyor. Bu durum katma değeri düşük ve ucuz işgücüne dayalı bir ekonomi riski yaratıyor” diye konuştu. Türkiye'deki asgari ücret net 273, brüt 344 Euro'ya geriledi. Bu rakamla Türkiye 2021 yılı içinde hızla fakirleşerek, Bulgaristan'ın seviyesine geriledi ve Avrupa'da çalışanları en düşük ücret alan iki ülkeden biri oldu.

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin dolar ve enflasyon karşısında sürekli değer kaybettiğini belirterek, “Açlık sınırının altındaki asgari ücretin alım gücü eriyor. İktidarın sürekli ücretleri baskılama politikası ile tüm diğer ücretler de asgari ücret seviyesinde eşitleniyor.

Türkiye, emeklileri, kamu işçileri, çalışanları ile bir asgari ücretliler toplumuna dönüştürüldü” dedi. DİSK Başkanı bu sürecin Türkiye'deki gelir dağılımı adaletsizliğini artırdığını da vurguladı.