Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de yıllık enflasyon yüzde 61,14'le son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Öte yandan, ekonomist ve akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise yıllık enflasyonu yüzde 142,6 olarak hesapladı.
Yılbaşından itibaren yüzde 50 artış yapılan asgari ücret ise başta akaryakıt ve gıda ürünleri olmak üzere hemen her alanda yapılan zamlar nedeniyle birkaç ayda eridi.
Özellikle gıda ürünlerine yapılan zamlar karşısında çözüm arayan iktidar ise bazı ürünlerde vergi indirimine gitse de bunlar fiyat etiketlerini aşağıya çekmek için yeterli olmadı.
Emekli ve memurlardan farklı olarak, asgari ücrete yasal olarak yılda bir kez zam yapılabiliyor olmasına karşın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücrete 2022 yılı için yüzde 50 oranında zam yapılmasından kısa süre sonra yaptığı açıklamada, Temmuz ayındaki enflasyon gerçekleşmesine ve koşullarına bakarak, gerekirse çalışanların durumunu yeniden değerlendirebileceklerini açıklamıştı.
Erdoğan'ın bu sözlerini referans alan AKP Grup Başkanvekilleri Emin Akbaşoğlu ve Cahit Özkan da Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılabileceğini dile getirmişti.
Kamuoyunda beklentinin yükselmesi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücrete ek zammın olağanüstü koşullar ortaya çıkması halinde değerlendirilebileceğini, ancak şimdilik gündemlerinde olmadığını açıklamıştı.
Erdoğan, seçim yatırımı için açık kapı bıraktı
Bu açıklamalar beklentiyi yükseltince, Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Özbekistan gezisi dönüşünde gazetecilere, "Ben vatandaşıma onu aldatacak, yani yapmayacağımız veya yapamayacağımız bir şeyi söylemeyi doğru bulmam. Asgari ücreti tespit için bir komisyon var. Her sene toplanıyor, Dolayısıyla bunun vakti Aralık'tır" açıklaması yaptı.
Ancak, "olağanüstü bir gelişme olduğu zaman biz bunlara da kapalı değiliz" diyerek, açık kapı da bıraktı.
"Yüzde 99 ihtimalle yapılacak, çünkü normal bir süreç değil"
AKP kulislerinde, asgari ücrete zam konusunda iki farklı görüş dile getiriliyor. Erdoğan'ın açıklamalarında "olağanüstü gelişme" vurgusuna dikkat çeken bazı parti kurmayları, küresel ölçekte ekonomik dengelerin alt üst olduğuna ve fiyat artışlarının 2 yıl öncesine geri dönmesinin son derece güç olduğuna işaret ediyorlar.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'nin de olağanüstü bir dönemden geçtiğine işaret eden bir AKP yöneticisi ise Temmuz ayında asgari ücrete zammın kaçınılmaz olacağı görüşünde:
"Biri diyebilir ki, her şey eskisi gibi olsun. Hayır, dengeler değişti, öyle olmayacak. Asgari ücret artışının üzerinden henüz üç ay geçmişken, biz şimdiden 'Temmuz'da zam olacak mı?'yı tartışıyoruz. Onun için, Cumhurbaşkanımızın çizdiğini çerçevede, bana göre yüzde 99 olacak. Çünkü normal bir süreç değil bu."
Asgari ücrete zammı savunanlar, partiden uzaklaşıp "kararsıza" geçen seçmenin yeniden partiye kazandırılması için de alım gücünü artıracak önlemlerin devreye sokulması gerektiğini vurguluyorlar.
"Enflasyonu daha da tetikler" endişesi
AKP içinde bir kesim ise asgari ücrete ek zammın, hayat pahalılığına çözüm olmayacağı, tersine enflasyonu daha da tetikleyebileceği görüşünde.
Yaşanan ekonomik sorunun Türkiye'ye özgü olmadığını savunan bazı parti kurmayları, zamların olabileceği en yüksek seviyeye geldiğini ve bundan sonra düşüş eğilimi göstereceğini dile getiriyor.
Asgari ücrette artışın enflasyonu daha da artırabileceği görüşünü savunanlar, asgari ücretin 10 bin liraya da çıkarılsa, enflasyonu tetikleyeceği için yaratacağı refahın birkaç ay süreceğine ve bir kısır döngüye dönüşebileceğine işaret ediyorlar.
Yaz ayları ile birlikte başta meyve ve sebze fiyatları olmak üzere düşüş olacağını vurgulanarak, "Enflasyonun durağanlaşabilmesi için ekonomik olarak asgari ücretin belli bir noktada durması gerekiyor" görüşü dile getiriliyor.