Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'le ilgili, "Her gün 'Melih Gökçek hakkında böyle yapacaktınız', taksimetre tutuyor gibi 8 Haziran geçti falan... Ben kimseye yem olmak istemem. Başka şeyler konuşalım. Bu konuda artık bana kimse sormasın. Kimseye bir şey söylemek niyetinde de değilim." diye konuştu.

CNN Türk'te Hakan Çelik'in sorularını cevaplayan Arınç, Melih Gökçek'le ilgili soru üzerine şunları söyledi:

"GÖKÇEK'E OY VERMEDİM"
"Öncesinde Başbakan'a sordum. Bunu muhatap alma, yanlış, kötü bir şey yapmış. Bu yanlışlığın hesabı bir şekilde sorulur, bunun üzerinde çok fazla durma dedi. Sonra da bir iki bakanla ayak üstü konuştuk. 'Sen kimsin o kim muhatap alma' dediler. Peki, dedim; ama çıktım 'saygısızlıktır' dedim. Eşini hanımla birlikte çok severiz. Şimdi buna çakarım ben, eşi de üzülür dedim. İnsan kendine hakim olabilmeli; ama duygusal plan ağır basıyor. Beni ne ile suçluyor bu adam, 'paralelci' olmakla suçluyor. Beni ailemden, kızımdan, damadımdan vuruyor. Halbuki onlar böyle değil. Elbette cemaat varken cemaatin hizmetlerine yakınlık duymuş, Tayyip bey gibi, Ahmet Davutoğlu gibi, Türkçe Olimpiyatları'na gitmiş, onlarla iyi ilişkiler kurmuş, zamanı gelmiş Amerika'ya gitmiş, görüşmüş bir insanım. Ama 17-25 Aralık olduktan sonra ve bunların ne yaptıkları az-çok gördükten sonra irtibatımızı kestik. Ve biz Hizmet Hareketi'ne iyi gözle bakanlara da sempati duyduk; ama devleti ele geçirmeye kalkanlara, hükümeti yıkmaya çalışanlara hiçbir zaman yakın durmadık. Ben ailemden vurmaya kalkıyor, bel altı yapıyor. Çok yanlış bir şey yapıyor. Ben bunlara ibret-i alem olsun diye bir şey söylemem lazım, dedim. Çünkü çok iyi biliyorum ki onlarla arası iyiydi. Hatta ben onun adaylığına 2009 ve 2014'te karşı çıktığımda da o cemaatten kişiler bana gelip ricacı olmuşlardır. Onları suçlamak için söylemiyorum, onlar güzel insanlar. 'Melih bey de devam etse, işte dindarlar, bu hizmetler çok güzel yürüyor' dediler. Ben yine onlara kanaatlerimi ifade ettim. Partinin kararı Gökçek olunca arkasında durdum; oyumu vermedim. Onun için oy da topladım, seçim çalışması yaptım."

"AK PARTİ'YE VE TAYYİP BEYE DÜŞMANLIK YAPTI"
Arınç, şöyle devam etti: "Bu yapıyla onun ilişkileri çok içli-dışlı olmuştur, onlara parsel parsel Ankara'da yer vermiştir, dedim. Ama hiçbir cümlemin içinde '8 Haziran'dan sonra da 100 tane yolsuzluk dosyası açıklayacağım' diye bir lafın yok. Söylemek istediğim şuydu; herkes beni bir yerer çekmeye çalışıyor. Ben 'paralel yapı' denilen yapıyla benim çok iyi ilişkilerim oldu. Ama ben 17-25'ten sonra ilişkilerimi kestim diyorum. Ve eskiden de benim maddi hiçbir ilişkim olmadı. Ben duygusal planda onlarla beraber oldum, gözyaşı döktüm, onların hizmetlerini alkışladım. Param yok ki vereyim, olsa belki onu da yapacaktım. Ama bu arsaları verdi, ondan sonra da Tayyip beyden zılgıt yiyince onları iptal etmeye çalıştı. İmar planları değişiklikleri yaptı, mahkemeler açtı. Yanlışlığı buradan gösterdim. Ben paralelci değil, hiçbir zaman da paralelci olmadım. Ben duygusal planda bu işlere destek oldum. Ama sen maddi planda da bunlarla işbirliği yaptın. Sonra da zaten gazetelerde neresi nereye verildi çıktı. Onun dışında yapacağım eleştirilen siyasal eleştirilerdir. 8 Haziran'dan sonra yolsuzluk dosyası açıklayacağım demedim. Bildiklerimi söyleyeceğim dedim. Mesela ne vardı bunların içinde? Bir, AK Parti kurulduğunda bu kişi AK Parti'ye karşı, Tayyip beye karşı en büyük düşmanlığı yaptı. Bir parti satın aldı, o partiyle AK Parti'ye karşı düşmanlık yaptı. AK Parti'ye son gelenler içindedir. Bir de çok özel bazı şeyler var, onları konuşmak istemiyorum. Artık siyasal eleştirileri yapacak zaman değil. Seçim sonuçlarına göre yeni hükümet konuşulurken bizim şahsi meselemizi bu kadar gündemde tutmanın faydası yok."

"BAŞKA CEMAATLERE DE FAZLASIYLA VERDİM, DEDİ"
Arınç, şu ifadeleri kullandı: Söylediğimin arkasındayım; ona paralel yapıyla ilgili verdiklerinin yanlış olduğunu da söyleyerek değil; ama sen beni bununla itham ediyorsun, aslında en büyük hizmeti onlara sen yaptın, hala seçim sonuçlarını onlarla birlikte kazandın, beni itham etme, kendine bak. Bununla ilgili olarak kendisi de dedi ki, 'evet, ben bunları verdim' dedi. Hatta 'başka cemaatlere de fazlasını verdim' dedi. Adam kabul ettiğine göre, bunları verdikleri yerler de belediye meclislerinde, encümenlerinde belli olduğuna göre, yapılan işler hukuka aykırı ise yargı ne yapacaksa yapar. Veya gazeteler ne yazacaksa yazar. Ama siyasal eleştirilerimi 8 Haziran'dan sonra ne şekilde olacağını bekleyenlere kötü bir haberim var; bu konuda konuşmama kararı verdim. Bundan sonra kimse bana Melih Gökçek'le ilgili bir konuyu sormasın. Cevap vermek istemiyorum. Yolsuzluk konusu eğer yolsuzluksa bunu herkes bilebilir, herkes bunun arkasına düşebilir. Bunun dışında başka şeyler varsa da maşallah bizim medyamız da, araştırmacı gazetecilerimiz de, yargı da birçok şeyi biliyordur, gerekenler yapılır. Ama siyasal eleştiri yapacaktım, bundan sonra yapmayacağım. Kimse benden bir şey beklemesin."

"ARTIK KİMSE SORMASIN"
Arınç, "Parsel parsel dediğim konu paralel yapı için verdikleri arsalar vesaireler... Bunların hepsi mesela Birgün'de çıktı geçenlerde. Kendisi de kabullendi. Ben hayırsever insanım, kim benden de ne istediyse verdim diyor. Siyasal eleştiri yapmanın da zamanı değil. Faydası da yok, zararı da yok. 8 Haziran geçti falan.. Başka şeyler konuşalı, şurada şu kadar, burada bu kadar metrekaresi ile yazıldı. Bunu benim ayrıca söylememe gerek yok, kendisi de kabullendi. Suç anlamında değil, 'Ben hayırsever bir insanım, kim ne istediyse verdim, belediye meclislerinde de verdim' diyor. İddia böyle, savunma da böyle olunca bunun ne kadar gerçek olup olmadığını benim değil yargının araştırması gerekir. Ben 8 Haziran'dan sonra Ankara'da hangi parselleri kime verdi diye bir açıklama yapacağımı söylemedim. Benim o günkü konuşmamı bir tarafa koyun, bugünkü söylediklerimi bir tarafa koyun benim sözlerimde eleştirilecek bir yer varsa eleştirin. Ama biraz da vicdanınıza bakın. Siyasal eleştiri yapacaktım, ama zamanı değil, bir faydası da yok. Dolayısıyla her gün 'Melih Gökçek hakkında böyle yapacaktınız', taksimetre tutuyor gibi 8 Haziran geçti falan... Ben kimseye yem olmak istemem. Başka şeyler konuşalım. Bu konuda artık bana kimse sormasın. Kimseye bir şey söylemek niyetinde de değilim." diye konuştu.

"VERMEKLE KÖTÜ BİR ŞEY YAPMADI"
"Fethullah Gülen cemaati dışında başka cemaatlere bir şeyler vermiş olabilir dediniz." sorusu üzerine de Arınç, şöyle konuştu: "Kendisi kabul etti zaten. Bunları vermekle kötü bir şey yapmadı. mesela Hacı bayram civarında o kadar çok vakıf, dernek var, onlara verdi, belki kiraladı, belki sattı. Sen şimdi paralel yapı düşmanı olarak görünüyorsun beni paralel yapıcı olmakla suçluyorsun. Bunları verdiğinde iyiydi de şimdi mi kötü oldu anlamında bir şey söylüyorum. Verilenler bellidir, birilerinin bunu araştırıp tabi gerekiyorsa paralel yapıya yer vermekle suçladığım bir insanın dışında siyasal eleştiri açıklayacaktı. Saray'ın yanında durduğunu gördüğünüz insan AK Parti'ye, şuna şuna karşı neler söylemişti, bugün neler söylüyor onu söyleyecektim. Bunları da söylemeye gerek kalmadı." CİHAN