AP'de Türkiye'nin işi daha da zorlaşacak

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Mayıs 27 2019
AP seçimleri sonrasında Türkiye-AB ilişkileri ne olacak? Aşırı sağcıların zemin kazandığı yeni AP’de Türkiye’nin işi daha da zorlaşıyor. Ancak Ankara’nın AP içindeki asıl sorunu sanıldığı gibi aşırı sağcılar olmayabilir.
AP'de Türkiye'nin işi daha da zorlaşacak
Avrupa Parlamentosu, 2019-2024 yasama dönemi için yapılan seçimlerle birlikte beklendiği gibi daha da sağa kaydı. Federal Avrupa yanlısı liberaller (ALDE) sandalye sayılarını 68’den 109’a yükseltti. Bir önceki AP’de 52 sandalyesi olan Yeşiller şimdi 69 sandalye kazandılar. AB karşıtı aşırı sağcı, milliyetçi, muhafazakar ve popülist hareketler ise 751 sandalyeli yeni AP’de yaklaşık 180 üyeyle temsil edilecekler. Hıristiyan Demokratlar 217’den 180’e, Sosyal Demokratlar ise 186’dan 146’ya gerilemiş durumda. Tüm bunlar ister istemez gelecek beş yıl boyunca AP’nin Türkiye dosyasına bakışını da etkileyecek.

Karma Parlamento Komisyonu

AP'nin Türkiye’yle ilişkileri büyük ölçüde Karma Parlamento Komisyonu (KPK) adı verilen organ tarafından yürütülüyor. Bu organ Türkiye-AB ortaklığının “demokratik denetim organı” olarak 1963’te düşünüldü. 25’i AP, 25’i de TBMM’den olmak üzere toplam 50 parlamenterden oluşuyor. KPK’nın normal şartlarda Türkiye-AB diyaloğu ve ilişkilerinin ilerlemesine katkı sağlaması gerekiyor. Fakat bu organ özellikle 2014-2019 yasama döneminde sağırlar diyaloğu yaşanan bir platforma dönüşmüş durumda. 2014 AP seçimlerinin hemen sonrasında KPK’nın AP kanadının başkanlığına bir Yunan, başkan yardımcılıklarına da bir Yunan ve bir de Kıbrıslı Rum'un getirilmesi, Ankara’nın provokasyon olarak algıladığı bu duruma gelinmesinde hiç şüphesiz önemli rol oynadı.

Türkiye’de Gezi olayları ve özellikle de 16 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar da eklenince, AP ile TBMM arasındaki diyalog bağı yavaş yavaş kopmaya başladı. İki taraf arasında uzun süre görüşme yapılamadı. Yapılan görüşmelerde ilerleme sağlanamadı. Eskiden bu yana Türkiye’nin AB üyelik perspektifine karşı olan AP siyasi grup ve üyeleri bu durumu fırsat bildi. Daha da kötüsü, AP içinde eskiden Ankara’nın üyelik perspektifini ilke olarak destekleyenlerin elinde Ankara’yı savunacak koz kalmadı. KPK işlevini

Bu haberler de ilginizi çekebilir