Antik kentte bulunan 'pirnç tanesi' tarihe ışık tuttu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ağustos 1 2015
Tokat'taki Komana Pontika Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında geçen yıl bulunan bir pirinç tanesinin, kentin eskiden tarım ve ticaret merkezi olduğu yönünde fikir verdiği bildirildi. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas, "Pirinç tanesi, kazılarda az bulunur. Pirinç, lüks sayılan bir ürün. 10 yıllık çalışmamızın sonucunda Komana Antik Kenti'nin hem tarım hem ticaret merkezi olduğunu tespit ettik." dedi.
Tokat'taki Komana Pontika Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında geçen yıl bulunan bir pirinç tanesinin, kentin eskiden tarım ve ticaret merkezi olduğu yönünde fikir verdiği bildirildi. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas, "Pirinç tanesi, kazılarda az bulunur. Pirinç, lüks sayılan bir ürün. 10 yıllık çalışmamızın sonucunda Komana Antik Kenti'nin hem tarım hem ticaret merkezi olduğunu tespit ettik." dedi.

ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yerleşim Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas, antik kentte yaklaşık 10 yıldır kazı çalışmaları yaptıklarını belirtti. Kazı çalışmalarında 25 kişilik bilimsel heyetin ve 25-30 işçiden oluşan ekibin görev aldığını dile getiren Erciyas, çalışmaların bu yıl 55 gün süreceğini söyledi.

Amaçlarının geçen senelerde ortaya çıkardıkları 2 kilise ve nekropol (mezar yapısı) alanında daha detaylı çalışma yapmak olduğunu aktaran Erciyas, "Çalışmalarımız uzman ekiplerle sürdürülüyor. Tokat'ın ilk yerleşim yeri Komana hakkında bilgi edineceğiz. Özellikle birinci bölge diye adlandırdığımız Bizans dönemi kilise evresi üzerinde yoğunlaşacağız" diye konuştu.

Erciyas, büyük bir yerleşim yeri olan Komana'nın Tokat için önemli olduğunu ifade ederek, "Burası, Bizans döneminde de önemini sürdürüyor ancak Türkleşme sürecinde, beylikler döneminde Komana tamamen küçülerek köy yerleşimine dönüyor. Komana, aslında Tokat'ın antik çağ tarihini aydınlatması açısından çok önemli bir yer. Ziyaretçiler için de ilgi çekici bir antik kent" dedi.

Çalışmaları sırasında antik kentte yaşayanlar hakkında bulgulara ulaştıklarını belirten Erciyas, şunları kaydetti: "Çok önemli ipuçlarına ulaştık. Hem bulduğumuz mezarlıklarda hem de yaptığımız antropolojik araştırmalarda, insanların yedikleri, içtiklerinden, ne şartlarda yaşadıklarına kadar bilgi edinmemiz mümkün oldu. Kilise evresinde kırsal hayat süren, tarımla geçinen, çok varlıklı olmayan, çok iyi beslenemeyen halkla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Daha sonra beylikler dönemin

Bu haberler de ilginizi çekebilir