Hollanda’da hükümetin Türk bakanların ülkede yapacağı toplantılara izin vermemesi nedeniyle Ankara ile yaşanan krizin damga vurduğu genel seçimler dün gerçekleştirildi. İlk sandık çıkış anketlerine göre Başbakan Mark Rutte’nin liderliğindeki VVD partisi, 31 sandalye alarak seçimlerde önde gidiyor. Aşırı sağcı Geert Wilders’in partisi PVV ise 19 sandalyede kaldı.
AVRUPA Birliği üyesi Hollanda dün genel seçimler için sandık başına gitti. Normalde dünya gündeminin alt sıralarında yer alabilecek seçimler, ABD’de popülist Donald Trump’ın seçilmesinin ardından Avrupa’da domino etkisi yaratabileceği ve son dönemde Türkiye ile yaşanan krizden ötürü dünyanın yakından izlenen bir gündem maddesine dönüştü. İslam ve göçmen karşıtı söylemiyle tepki çeken ırkçı siyasetçi Geert Wilders’in liderliğindeki Özgürlük Partisi’nin (PVV) bu seçimlerdeki performansı yakından izlendi.
Yaklaşık 13 milyon seçmenin olduğu ülkede oy verme işlemi Türkiye saati ile (TSİ) 09.30’da başladı. Sandıklar TSİ ile 23.00’te kapandı. 28 partinin yarıştığı seçime katılım oranı yüzde 81 olarak açıklandı. Her zaman doğru sonuç vermeyen, ilk sandık çıkış anketlerine göre, Türk bakanlara yasak kararının altında imzası olan merkez sağ çizgideki Başbakan Mark Rutte’nin liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) seçimleri önde götürüyor. Seçim öncesi anketlerde 24-28 vekil çıkarabileceği belirtilen VVD’nin 31 sandalye kazanabileceği ön görülüyor. 2012’deki son genel seçimlerde bu parti 41 sandalye kazanmıştı. Yine sandık çıkış anketlerine göre Geert Wilders’in aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) 19 sandalye kazandı. Bu parti, 2012’de 15 vekillik kazanmıştı. Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA) ile Demokratlar 66’nın (D66) ise PVV ile aynı sayıda (19) vekillik kazanabileceği ön görülüyor.
‘CİN ŞİŞEYE DÖNMEYECEK’
Seçimde, en çok kaybı 2012 seçiminde 38 sandalye elde ederek hükümet ortağı olan Lodewijk Asscher liderliğindeki İşçi Partisi (PvdA) yaşadı. PvdA bu sefer 9 milletvekilinde kaldı. Türk milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün kurduğu DENK Partisi ise 3 sandalye elde etti. Hükümet için 150 sandalyeli parlamentoda 76 vekilin desteği gerek.
54 yaşındaki ırkçı siyasetçi Geert Wilders dün oyunu Lahey kentinde bir okulda kullanırken, “Bugün seçimin sonucu ne olursa olsun çıkan cin şişeye geri dönmeyecek. Ve bu yurtsever devrim, bugün veya yarın kalacak. Bence ABD’de, belki diğer Avrupa ülkelerinde yaşanmakta olan, bir kez daha sıradan insanlar kendi egemenliklerine sahip kendi ülkelerinde yurtsever olmak istiyorlar” dedi. Wilders’ın seçim bildirgesinde Hollanda’daki bütün cami ve İslam okullarının kapatılacağı, kamusal alanda başörtüsü ve diğer İslami simgelerin yasaklanacağı vurgulanıyor. PVV’nin iktidar olması durumunda İslam ülkelerinden mülteci girişi önlenecek. Çifte vatandaşlığa sahip suçlular derhal sınır dışı edilecek. Hollanda’nın AB üyeliğinden ayrılması da sağlanacak.
‘HOLLANDA İÇİN ŞANS’
50 yaşındaki Mark Rutte de oyunu kullandığı sırada yaptığı açıklamada, “Bu, Hollanda için önemli bir seçim. Yanlış türde bir popülizmin bu domino etkisini durdurmak için bu seçim Hollanda gibi bir demokrasi için büyük bir şans” ifadelerini kullandı.
27 TÜRK YARIŞTI
Bu seçimde, İşçi Partisi’nin (PvdA) ihraç ettiği Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün kurduğu ve Flemenkçe “düşün” anlamına gelen DENK Partisi de yarıştı. DENK, Müslüman ve Türklerin yanı sıra Hollandalıların da oylarına talipti. Diğer taraftan seçimde farklı partilerden 27 Türk kökenli aday, milletvekili olmak için yarıştı. Nüfusu 17 milyon olan Hollanda’da Müslüman göçmenlerin sayısı 1.2 milyon civarında. Ülkede 700 bin Müslüman seçmen bulunuyor. Bu seçmenlerin yaklaşık 250 bini Türk.