Cumhuriyet gazetesinde Sertaç Eş imzası ile yayımlanan makalede İbrahim Çeçen Holding tarafından işletilen Bilkent Şehir Hastanesi "boş kalmasın" diye kapısına kilit vurulan asırlık Numune Hastanesi binasının ve üzerinde bulunduğu arazinin birilerine peşkeş çekileceğini iddia edildi.
Cumhuriyet'te bugün yayımlanan makale:
BİLKENT ŞEHİR HASTANESİ'NE DAİR ŞİKÂYETLER BİTMEK BİLMİYOR
Kurtuluş Savaşı sürerken “Namazgâh” olarak anılırmış bölge... Başkentin ilk hastanesi de o bölgeye yapılmış; Numune Hastanesi... Bilkent Şehir Hastanesi “zorlama” bir şekilde tamamlanınca kapatıldı, buraya taşındı.
“Zorlama” diyoruz, bu konuyu biraz açmamız gerekiyor, çünkü yığınla şikâyet geliyor. Bazıları var ki doktorların deyimiyle, “Hastane yeni sağlık sorunlarına yol açıyor.” Örneğin “ameliyat yolculuğu...” Ameliyathane ile sonrasında hastanın iyileşme döneminde tutulacağı yataklı bölüm arasındaki mesafeler kilometreler düzeyinde. Hastalar ameliyat sonrasında sedye yolculuğuyla yatağına taşınıyor.
HASTANE İÇİNDE HASTANE TABELASI!
Açılışında 25 olan golf arabası sayısı, hastanenin üst düzey görevlilerin görüş alanından çıkmasıyla 6’ya düşürülmüş. Sağlık personelinin yararlanması zaten söz konusu değil.
Buradan uyarıları yazmak zorundayız, ameliyathanelerde karşılıklı kapıların açık olması sebebiyle hava akımı enfeksiyon riskini gündeme getiriyormuş. Hastanenin her birimi; Numune, Atatürk ve Yüksek İhtisas diye tabelalarla bölünmüş durumda.
Ulaşım konusu ciddi bir sorun. Ankara’da öğrenim görmüş deneyimli bir hekim şöyle yakınıyor:
“Hastaneler her bölgeye dağıtılmış bir demet çiçek gibiydi. Sağlık tesisine kısa sürede ulaşmak önemlidir. Yatak sayısı arttıkça yönetim sorunları çıkar.”
NUMUNE ARAZİSİNE TALİP ÇOK
Numune yerleşkesi ne olacak?
Hastaneler taşındı gitti, ancak yerleşkeleri duruyor. Numune Hastanesi’nin merkezi ve kocaman yerleşkesi ne olacak? Duyumlarımıza göre talibi çokmuş. Bunlardan biri Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Bizce en mantıklısı da bu. Cumhuriyetin hekimlerini yetiştiren Ankara Tıp, şu anda birkaç parça. Cebeci Yerleşkesi, Morfoloji binası, İbni Sina Hastanesi... Bir niyet şöyle:
"İBNİ SİNA HASTANESİ'NE VERİLMELİ"
“İbni Sina Hastanesi kısıtlı alanda çalışıyor ve sağlık hizmeti veriyor. Zaten mevcut bulunduğu alanı da zamanında Numune’den almıştı. Şimdi Numune’nin yerleşkesi de İbni Sina’ya verilmeli.
Numune’nin gitmesiyle kalan hastanelere aşırı yüklenmeler oldu. Özellikle acil servislere giriş yapan hasta sayısı zaman zaman tahminleri çok zorluyor. Kent merkezinde kamu hastanesinin olması, olası afet, terör saldırısı gibi durumlarda acil ihtiyacını da karşılayabilir.”
Ancak bir özel hastane de Numune yerleşkesine gözünü dikmiş durumda. Ankara 5 milyonluk bir kent. Çankaya, Mamak, Altındağ, Keçiören ve Yenimahalle ilçelerinin merkeze ulaşım güzergâhlarında Numune yerleşkesi bulunuyor.
Böyle bir bölgeden kamu hastanesini taşıyıp, yerini özel bir hastaneye vermek çok belirgin bir tercih olacak. AKP iktidarının hangi yönde tercih yapacağını izleyip göreceğiz..."