Ankara'daki patlamada ölenlerin yakınları avukatları aracılığıyla soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Dilekçede İçişleri Bakanı, emniyet genel müdürü, MİT müsteşarı, Ankara, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa valileri ve emniyet müdürleri ile ihmalleri olduğu iddia edilen kamu görevlilerinin de şüpheli olarak dosyaya eklenmesi istendi. Güvenlik birimlerinden IŞİD ile ilgili ellerindeki bilgilerin istenmesi talep edilen dilekçede, IŞİD'in hangi tarihte terör örgütü listesine alındığının da sorulması talebinde bulunuldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede şikayetçi olarak olayda ölen Korkmaz Tedük ve Gökhan Dalmaç'ın aile üyeleri ve İbrahim Akgün şikayetçi olarak yer aldı.
Dilekçede, MİT'in IŞİD, El Nusra, Ahraruş Şam ve benzeri örgütlerle içli dışlı onların tüm faaliyetlerine, silah temini ve eğitimine, tedavisi ve barındırılmasına göz yumduğuna dair kuvvetli iddialar bulunduğu belirtildi.
Dilekçede, "MİT başta olmak üzere bildirimli mitinge canlı bomba yöntemiyle saldırı yapılacağına dair 3 gün öncesinden somut istihbarat olmasına ve canlı bombaların iletişim tespitleriyle izlenmesine rağmen yakalamayan, miting katılımcılarını korumak için toplanma yerinde hiç bir güvenlik önlemi almayan, bombalı saldırıdan sonra katliam yerinde yaralılara ve yaralılara tıbbi yardım sunan sağlık görevlilerine gaz ve silah sıkan, yaralıların taşınmasını geciktiren İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Ankara Valiliği, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve kolluk amirleri bu katliamın gerçekleşmesinden ve sonuçlarının ağırlaşmasından sorumludur." denildi.
Dilekçede, olayda sorumluluğu bulunduğu ileri sürülen İçişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, emniyet genel müdürü, istihbarat daire başkanı, Ankara, Gaziantep, Adıyaman, Hatay, Şanlıurfa valileri ve emniyet müdürleri ile diğer kamu görevlilerinin tespiti ve delillerin toplanması istendi.
Avukatların dosyadaki delillere ulaşmasının sağlanması istenen dilekçede, delillerin emniyetten alınıp savcılık emanetine verilmesi talep edildi.
Akçakale, Reyhanlı ve diğer sınır geçişlerini takip eden mobese, ev ve iş yerlerine ait olay gününden geriye doğru 1 aylık görüntülerin dosyaya konması istendi. Ankara Gölbaşı ilçesinin son 1 aylık mobese kayıtları da talep edildi.
Dilekçede, İçişleri Bakanlığına yazı yazılarak, IŞİD'in hangi tarihte terör örgütleri listesine alındığı, Milli Güvenlik belgesinde iç ve dış tehdit belirlemesinde yer verilip verilmediğinin sorulması istendi.
Bugüne kadar IŞİD'in faaliyetlerinin izlenmesi ve üyelerinin yakalanmasıyla ilgili ne gibi işlemler yapıldığının sorulması talep edilen dilekçede, hakkında işlem yapılan IŞİD şüphelilerinin kimlik ve adres bilgilerinin istenmesini talebinde bulunuldu.
MİT müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı'na yazı yazılarak IŞİD örgütlenmesi, Türkiye üzerinden uluslar arası bağlantıları, IŞİD'in silah sevkiyatı, militan kazanma, eğitim ve barınma faaliyetleri, sınır geçiş yolları ve IŞİD militanlarının izlenmesi, özellikle canlı bomba faaliyetlerinin izlenmesiyle ilgili olarak diğer devletlerle istihbari bilgi paylaşımı olup olmadığının sorulması istendi. MİT'in elinde bulunan tüm istihbarat bilgileri ile bu bilgilerin hangi kamu kurumlarıyla ne şekilde paylaşıldığına dair tüm kurumsal yazışmaların dosyaya konması talep edildi.
Aynı kurumlardan canlı bomba Yunus Emre Alagöz'ün ve ortaklarının yakalanması, faaliyetlerinin engellenmesi için hangi tedbirlerin alındığının sorulması istendi.
TBMM Başkanlığından 2013 yılından bu yana IŞİD örgütü ve hükümetin Suriye dış politikasıyla ilgili verilen tüm sorular, araştırma ve gensoru önergelerinin istendiği dilekçede, MİT TIR'larıyla ilgili soruşturma belgelerinin dosya konması talebinde bulunuldu.
Dilekçede, Adana, Mersin, Diyarbakır, Suruç savcılıkları tarafından yürütülen IŞİD bağlantılı soruşturma dosyalarının birer örneğinin dosya arasına celbi de istendi.
CİHAN