102 kişinin hayatını kaybettiği Ankara katliamındaki iki canlı bombayı Gaziantep'ten Başkent'e getiren aracın şoförü Yakup Şahin'le ilgili çarpıcı bir bilgi gün yüzüne çıktı. Gaziantep Emniyeti İstihbarat Şubesi, terör örgütü IŞİD militanlarıyla bağlantısı olduğu gerekçesiyle Şahin'i geçtiğimiz ay teknik ve fiziki takibe aldı. Ancak Yakup Şahin, eylemden iki gün önce takipten kurtuldu, cep telefonundan da sinyal alınamadı. 9 Ekim'de Şahin'in telefonundan yeniden sinyal alındı ve Gaziantep'te olduğu tespit edildi. 10 Ekim sabah 07.00 sularında ise Şahin'in telefonu Ankara yakınlarından sinyal verdi. 24 saatlik bu süre karanlıkta kaldı. Şahin'in getirdiği canlı bombalar, saat 10.04'te Ankara'yı kana buladı.

Kanlı saldırı sonrasında Emniyet bünyesinde kurulan ekipler, eylemle ilgili yeni bilgilere ulaştı. İlk incelemelerde canlı bombalardan birinin 20 Temmuz'da Suruç'u kana bulayan Abdurrahman Alagöz'ün abisi Yunus Emre Alagöz ile yakın arkadaşı Ömer Deniz Dündar olduğu iddia edildi. Canlı bombaları Ankara'ya getiren aracın şoförünün Yakup Şahin olduğu belirlendi. Şahin ile ilgili yapılan araştırmalarda önemli bir detay ortaya çıktı. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü ekipleri El Kaide bağlantılı gruplara yardım ve yataklık ettiği gerekçesiyle Yakup Şahin'i eylül başında takibe aldı. Yaklaşık bir ay boyunca istihbarat polisleri, Şahin'in hem şehir içinde hem de şehir dışında teknik ve fiziki olarak izledi.

Şahin'in başta Gaziantep olmak üzere çevre şehirlerde bağlantıları tespit edildi. Ancak eylemden iki gün önce polisin takibinden 24 saatliğine kurtuldu. Elde edilen bilgilere göre, şüpheli bu süre zarfında Suriye sınırında canlı bombacılarla irtibata geçti. Ardından da dikkatleri üzerine çekmemek için yeniden şehre döndü. Gece yarısı ise sınırda irtibat kurduğu canlı bombaları güvenli bir noktadan teslim aldı. Ankara'ya doğru hareket eden Yakup Şahin'in aracına, müdahalelere karşı başka bir araç eskortluk yaptı.

Yakup Şahin'in telefonu eylemden saatler önce Ankara yakınlarında sinyal verdi. Patlama sabah canlı bombaları Şahin'in Gölbaşı yakınlarına bıraktığı ileri sürüldü. Ardından canlı bombalar Ankara'yı kana buladı. Şoför, katliamdan sonra, aynı araçla Gaziantep'e döndü. Şahin'in takipte olduğu, birkaç gün sonra yapılan HTS incelemelerinde ortaya çıktı. Şüpheli Gaziantep'ten Ankara'ya ulaşıncaya kadar 24 saat boyunca takip edilmedi. Telefonun Ankara'da sinyal vermesine rağmen bir şüphe oluşmazken bu şehrin polislerine bilgi verilmedi. Güvenlik kaynakları, takipte bu bilgilendirmenin büyük önem arz ettiğini, olayın üç bürokrata yıkılamayacağını belirtti.

Canlı bombaları şehre getiren Yakup Şahin'in hâkimlik sorgusu ortaya çıktı. Cumhuriyet'in haberine göre Şahin, bombalı saldırının talimatını veren IŞİD'li yöneticilerin isimlerini verdi. Şahin, saldırı talimatını Y.D. ve H.İ.D.'nin verdiğini söyledi. Emniyet'teki ifadesinde tüm olayı kabul etti ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istedi. Şahin'in verdiği ifadede şu bilgiler yer aldı: “H.İ.D. ile Muhammet Ali kod adlı Y.D. dışında bu konularla ilgili herhangi bir şey konuşmadım. Patlama olayından bunların dışında başka birinin haberinin olduğunu bilmiyorum. Ancak Y.D.'nin H.İ.D.'nin üstü ya da amiri olduğunu düşünüyorum. Canlı bombaları petrolde durduğumuzda ben Focus arabanın arka kapısını açtığımda kısa bir süreliğine görmüş isem de hallerinde herhangi bir anormallik görmedim. Ancak kıyafetlerinin kabarık olduğunu, her ikisinin üzerinde siyah mont olduğunu gördüm. Hiçbir şey konuşmadan kapıyı kapattım. Ankara'ya yola çıkmadan önce gittiğim hücre evinde gördüğüm ve canlı bomba olduğunu düşündüğüm üçüncü kişi tarif etmiş isem de bana resim gösterilir ise mutlaka tanıyacağımı ve bu konuda yardımcı olacağımı ifade ediyorum.”

Zaman