Köksal Toptan, Show TV'de
Ankara Temsilcisi Tuğba Atav'ın sunduğu ''Doğruya Doğru'' programına katıldı.
Toptan, ''Seçimden sonra uzlaşma mesajları verildi. Ancak sonra nerede hata yapıldı da
ülke bu kadar gerildi?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken,
Türkiye'nin kurulduğu günden bugüne kadar olan gelişmeleri anlattı.
''
TBMM açıldığı zaman ortada Türkiye
Cumhuriyeti Devleti yok, parçalanmış bir imparatorluk var. Küçük de olsa bir devlet kurulabilmiş değil. Burada bir ilk yaşanıyor. Geneld
e devletler kurulur onun arkasından parlamento kurulur. Ardından rejim
tayin edilir'' diyen Toptan, TBMM'nin açılmasının ardından milletvekillerinin bir yandan devleti kurmaya çalışırken bir yandan savaşı yönettiğini, milletvekillerinin bir gün
yasa yaparken ertesi gün top seslerinin geldiği Polatlı'ya giderek savaştığını söyledi.
Atatürk ve arkadaşlarının
akıl almaz reformlar gerçekleştirerek Türkiye'nin geleceğini inşa ettiğini belirten Toptan, Türkiye'nin bugün dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu, yıl sonu itibariyle 15. sıraya yükseleceğini, 13 milyondan 75 milyon nüfusa ulaştığını, kişi başına milli gelirinin yükseldiğini anlattı.
-''HAKSIZLIK YAPILIYOR''-
Bütün yapılanlar değerlendirildiğinde ''Türkiye'ye haksızlık yapıldığını'' düşündüğünü kaydeden Toptan, ''Kim haksızlık yapıyor?'' sorusunu yanıtlarken, ''Toplumun tüm kesimleri olarak kendi kendimize haksızlık yapıyoruz. Birilerini suçlamak, suçlusunu bulmaya çalışmak o ayrı bir haksızlık olur. Fakat içinde bulunduğumuz şartlarda yaptığımız
tartışmaları çok da fazla abartmamak gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.
Türkiye'nin çok partili sistemi korumakta çeşitli sıkıntılar yaşadığını anımsatan Toptan, ''1950'de çok partili siyasi hayata geçtik. Kabul etmek lazım ki çok partili siyasi hayatı yaşatma konusunda becerili olamadık, hemen 10 sene arkasından bir
askeri müdahale oldu, arkasından 12
Mart muhtırası arkasından 12
Eylül arkasından 28
Şubat oldu. Bunlar Türkiye'nin enerjisinin başka alanlara kaymasına, Türkiye'nin imkanlarını çok verimli kullanamamasına neden oldu'' dedi.
Türkiye'nin bütün sıkıntılarına rağmen temel hedeflerinden şaşmadığını kaydeden Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye, ne olursa olsun çok daha iyi bir eğitim hedefinden, daha iyi bir sağlık hedefinden, sosyal güvenlik konusundaki hedeflerinden, bu bölgede çok güçlü bir silahlı kuvvetler bulundurmamız lazım geldiği gereğinden şaşmadı. İçinde bulunduğumuz bugünlerde
Avrupa Birliği vizyonu ile çağdaş demokrasileri Türkiye'de yaşatma konusunda hedefinden zerre kadar şaşmadı.
En kötü en karanlık günlerde bile Türkiye demokrasiyi telaffuz etti. Askeri yönetimin ardından Türkiye demokrasiye geçme konusunda hep heyecanlı hep gayretli oldu. Türkiye istikralı bir ülke,
yabancı sermaye geliyor. 1 milyar dolar yabancı sermaye alan Türkiye şimdi 20 milyar dolar yabancı sermaye alıyor.
Sıcak para giriyor. Onun sakıncalarını biliyorum ama sıcak para ne olursa olsun güven duyulan ülkeye gider. Türkiye, onun gelmesini de önemsiyor. Ekonomik bakımından büyüyoruz.
Kopenhag kriterlerini yerini getiren bir Türkiye'den bahsediyoruz. Dışımızdakilerin hayranlıkla izlediği bir Türkiye'den bahsediyoruz ama içeride zaman zaman patinaj yapıyoruz.''
Tuba Atav'ın, ''güzel bir tablo'' çizmesine karşılık
AK Parti hakkında
kapatma davası açıldığını, Cumhurbaşkanı ve
Başbakan hakkında ''siyasi
yasak'' istendiğini hatırlatıp, bu durumu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Toptan, şöyle konuştu:
''Türkiye o kadar büyük badireleri o kadar sağlıklı bir şekilde atlattı ki bundan sonra süreçlerden de sağlıkla çıkacağına ben inanıyorum. Yaptıklarımıza ve başardıklarımıza baktığımızda buradan çıkış yolu bulunacaktır. Nasıl bir çıkış yolu bulunacaktır? Kestirmek mümkün değil.
Geçenlerde bir şey söyledim çok da tartışma konusu oldu. Tam anlaşılamadı. Biz,
siyah ya da beyaz tercihine
toplum olarak eğilimliyiz. Gri noktaları kaçırıyoruz ya da onları görmezlikten geliyoruz. Ben gri noktalarda da entelektüel bir bakışla
arama yapılmasının mümkün olabileceğini ortaya koydum. Amacım buydu.''
Toptan, ''Yani siz
Anayasa Mahkemesi'nin kararına etki etmek için öyle bir şey söylemediniz?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:
''Böyle bir şey olabilir mi?
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal öyle dedi ama belli ki bir yanlış anlama söz konusu. Ben
hukukçuyum, yıllardır
siyaset yapıyorum,
Anayasa Mahkemesi üzerinde bir
baskı yapmaya kimsenin hakkı olamaz. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi, bu tür baskılardan kendi vicdani kanaatini değiştirmez. Çünkü çok iyi bir Anayasa Mahkemesi geçmişimiz var. Çok iyi deneyimleri olan bir mahkememiz var.
O nedenle son karar merci olduğu için oradan verilecek karar herkes tarafından kabul edileceğine, herkesin içine sindireceğine kimsenin kuşkusu yok. Benim de kuşkum yok ama Anayasa Mahkemesi de tartışacak, oradakiler de bizim insanlarımız, onlar da Türkiye'de yaşayan insanlar, bu tartışmayı yaparken dediğim gibi siyahla beyaz arasında gri noktalar bulunabilir mi? Entelektüeller, anayasa hukukçularımız, siyaset bilimcilerimizi bunu tartışsınlar diye bir
öneri ortaya attım durum bundan ibaret.
Anayasa Mahkemesi bir içtihat oluşturabilir, oluşturmayabilir. Türkiye'nin geleceğini kurabilecek bir karar verebilir, vermeyebilir. Benim dediğimi yapmadı diye Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar yanlış olmaz.''
Toptan, ''Peki, Anayasa Mahkemesi doğru kararlar verdi bugüne kadar dediniz ama 367 kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''O hariç'' yanıtını verdi.
-''TÜRKİYE O KARARA UYDU''-
Hukukçu olarak söz konusu kararı doğru bulmadığını ifade eden Toptan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ama sonuç itibariyle böyle bir karar verildi ve Türkiye buna uydu mu?
Uydu. Sorun bitmiştir. Yani bu çok önemli. 'Anayasa Mahkemesi böyle bir karar verdi ama ben buna uymam, uyamam' yok böyle bir şey. İster beğenilsin ister beğenilmesin Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar Türkiye'de uygulanıyorsa demokratik süreç işliyor demektir.''
-TÜRBAN TARTIŞMASI-
Toptan, ''İktidarın bazı konularda ülkeyi germe pahasına ısrar ettiği görüşü hakim. Siz de farklı görüşler söylediniz. Türban konusunda uyarılarda bulundunuz mu?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken, Anayasa'nın iki maddesinde yapılan değişikliğin
giyim kuşam ile ilgili
düzenleme getirmediğini,
türban ile ilgili düzenleme içermediğini söyledi.
Siyasi deneyiminden elde ettiği birikimleri, hem
iktidar hem de muhalefet partisi temsilcileri ile paylaştığını anlatan Toptan, ''Anayasa Mahkemesi üyelerinin bu konuya yoğunlaştığı bir anda yorum yapmayı doğru bulmam'' dedi.
-PAKSÜT'ÜN TAKİP EDİLDİĞİ İDDİASI-
Toptan, ''Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman
Paksüt, iki aydır takip edildiğini söylüyor.
İçişleri Bakanlığı ve
Emniyet Genel Müdürlüğü 'böyle bir takip yok' diyor. Bunları nasıl karşılıyorsunuz'' sorusunu, şöyle yanıtladı:
''Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili'nin, Başkanı'nın, üyelerinin, milletvekillerinin, devletin tepe kadrolarındaki insanlarının dinlenebileceğini aklım almaz. Biz kurumsal olarak bireysel olarak birbirimize güvenmiyorsak bunu vahim sayarım.
Bir korsan dinleme olur bir de yasal sürecin işletilmesi ile dinleme olur. Böyle bir şeyin söz konusu (korsan dinleme) olabileceğini aklım almaz. Buna kesinlikle de ihtimal vermiyorum. Nitekim Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı da yerinde bir hareketle bu konuda
soruşturma başlattı. Onun sonucunu beklemek lazım. Bir yanlışlık varsa bu kesinlikle düzeltilmelidir. Bu olay açıklığa kavuşturulamazsa o zaman hem kurumlar hem de bireyler arası güvensizlik had safhaya ulaşır ve bu çok tehlikeli bir gidiş olur.
Başsavcılığın incelemesini bitirmesini sağlamak lazım. Çok dikkatli bir Ankara
Cumhuriyet Başsavcısı var. Çok birikimli bir Başsavcı, konunun öneminin farkında olduğunu düşünüyorum. Çok kısa zamanda konunun aydınlanacağını düşünüyorum.''
-ERDOĞAN-BÜYÜKANIT GÖRÜŞMESİ-
TBMM Başkanı Toptan, ''Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın
Dolmabahçe Sarayı'nda yaptığı görüşme ile ilgili ortaya atılan iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Bunu konuşmayı bile ayıp sayarım'' yanıtını verdi. Toptan, şöyle devam etti:
''Böyle bir şey olabilir mi? Yüzde yüz emin olunsa bile böyle bir iddianın ortaya konulması çok önemli bir şey ama
delil yok, böyle bir tahmine istinaden iddia ortaya konuluyor. Gerçekten insanın dehşete kapılmaması mümkün değil. Herkes herkes hakkında aklına geleni söyler böyle bir şey olur mu?
Herkesin sorumluluk idraki içerisinde olması lazım. İnsanların kendi vicdanı ile düşünmesi lazım. Böyle bir iddiayı ortaya atarken ülkeye, kurumlara verilen zararın herkes tarafında
hesap edilmesi lazım. Sayın
Genelkurmay Başkanı'na, Genelkurmay Başkanlığına, Sayın Başbakan'a, Başbakanlığa verilen zararın iyi hesap edilmesi lazım. Bunu konuşmayı bile fevkalade yanlış buluyorum.''
-SEÇİM TARTIŞMALARI-
Toptan, ''Siyasette yaşanan süreç,
Meclis çalışmalarını aksatır mı? Ara ya da
erken genel
seçim öngörüyor musunuz?'' sorusu üzerine, ''Şu anda erken genel seçim şartlarının olmadığı kanaatindeyim'' dedi.
TBMM'nin iyi çalıştığını, siyasi partilerin ve liderlerinin konuşma sürelerinin eşit olduğunu, konuşmalar dolayısıyla yasaların çıkmasının yavaşladığını belirten Toptan, buna rağmen iktidar ve muhalefetin birlikte yasalar çıkardığına işaret etti.
Hukuk devletinde kuvvetler ayrılığı bulunduğunu, birbirine üstünlüğünün bulunmadığını, önemli olanın ahenkle çalışmak olduğunu vurgulayan Toptan, ''Erken seçim yapmanın kesinlikle şartları yok. Erken seçim yapılsa ne çıkar onu bilemem yahut Anayasa Mahkemesi, AK Parti ve DTP'nin kapatılması ile ilgili nasıl karar verecek, o verilen karara göre siyaset nasıl gelişecek şu anda kestirmek mümkün değil. Bugün için bir değerlendirme yapmak gerekirse bir erken seçim yapma ihtiyacı kesinlikle yok'' diye konuştu.
-SİGARA YASAĞI-
TBMM Başkanı Köksal Toptan,
sigara yasağı düzenlemesinin TBMM'de ''akıl almaz derecede
tiryaki olan'' arkadaşları tarafından da desteklendiğini belirterek, bu yasağın uygulanmasında öncü olacaklarını söyledi.
Stadlarda da sigaranın yasaklanması için
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz
Yıldırım ile görüştüğünü, Yıldırım'ın ''Bütün Avrupa nasıl yapıyor, biz de yaparız'' dediğini anlatan Toptan, bu konuda da önderlik yapacaklarını belirtti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın da kendilerini desteklediğini anlatan Toptan, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de desteğini gördüklerini kaydetti.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, 5-10 yıl içerisinde dünyada sigara ekiminin tamamen yasaklanacağına inandığını sözlerine ekledi.