Anayasa Mahkemesi'nden gezi olayları kararı: Gezi’de toplanma hakkı ihlal edildi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ocak 25 2023
Anayasa Mahkemesi, Gezi direnişi sırasında polisin attğı gaz bombasıyla kafasından ağır yaralanan Dilan Dursun'a tazminat ödenmesine karar verdi. Polislerin yargılanması için yeniden soruşturma açılacak. Ayrıca AYM Gezi direnişi sırasında polis müdahalesiyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğini de bir kez daha kayıtlara geçirdi.
Ankara’da Gezi eylemleri sırasında polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük için 16 Haziran’da Kızılay’da yapılan törene polisler biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etmiş, 20 yaşındaki Dilan Dursun ise Kolej’de gaz bombasıyla başından vurulmuştu.

Kafatasında kırık oluşan ve uzun süre yoğun bakımda tedavi gören Dilan Dursun’, Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru sonuçlandı.

Dilan Dursun bireysel başvurusunda ağır şekilde yaralanması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan adli soruşturmada gerekli özenin gösterilmediğinden, delillerin ivedi şekilde toplanmadığından, soruşturmanın bağımsız ve tarafsız şekilde yürütülmediğinden, bunun sonucu olarak da birçok kolluk görevlisi hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararları verilirken bir kolluk görevlisi hakkında yetersiz soruşturma ile açılan kamu davasının sonuçsuz kalmasından yakındı.

“BİBER GAZINI ATARKEN KURALLARA UYMADI”

Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:

“Başvurucunun polis tarafından yaralandığı hususunda herhangi bir şüphe bulunmamaktadır.

Başvurucunun kendisine karşı güç kullanılmasını gerektiren herhangi bir eylemi olduğu yönünde bir iddia, yapılan soruşturma kapsamında taraflardan herhangi biri tarafından ileri sürülmemiştir.

Polis tarafından kullanılan gaz tüfeğinin asgari bir mesafe öteden ve belli bir açıyla atış yapma kurallarına uyulmadan kullanıldığı yönündeki iddiası, düzenlenen adli raporlarla da desteklenmektedir.”

“ORANTISIZ GÜÇ KULLANILDI”

“Başvurucunun ağır yaralanması uygulanan kamusal gücün gerekli olan oranın ötesinde bir şiddet içerdiğini açıkça göstermektedir. Dolayısıyla kolluk kuvvetince başvurucuya karşı kullanılan gücün orantılı olduğu söylenemeyecektir.

Somut olayda başvurucunun iddiası ve buna dair ileri sürdüğü deliller kolluk görevlisinin kasıtlı eylemine maruz kalması üzerinde yoğunlaşmaktadır. Başvurucu eylemin kasıtla işlendiği yönündeki iddiasını yaralanmasına neden olan gaz mühimmatının atıld

Bu haberler de ilginizi çekebilir