Yavuz Baydar, kişisel blogunda konuyu değerlendirdi, kendi 2 üyesini ihraç eden Anayasa Mahkemesi'nin kararına şaşırmadığını söyledi
***
Anayasa Mahkemesi’nden tarihi karar: ‘T.C. Anayasası artık yok hükmündedir’
Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anda geçerli bir anayasası var mı?
Bu soruyu epeydir soruyoruz, hem biz gazeteciler, hem de hukukçular.
Anayasa’nın askıda olduğu konusunda esasen bir mutabakat epeydir var.
Bu ‘askıya alış’ hali, 2015 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi gelen işaretler ardından, seçimi kazanan Erdoğan’ın hemen hiç beklemeden Anayasa’nın Cumhurbaşkanı yetkilerini düzenleyen maddelerinde, ‘tarafsızlık’ belirten yemini çiğnemesi ile zaten netleşmiş, yargıya doğrudan müdahale ve AYM’ye tehditlere varan söylemlerle kök salmıştı.
Bu konu önemli.
Çünkü hal ve vaziyet ortada iken, ana muhalefet partisi CHP’nin sanki yürürlükte bir Anayasa varmış, ve anayasal kurumlar tarif ve işlevlerine uygun işliyormuş gibi, hukuksuz ve usulsüz tüm uygulamaları hala bu kurumlar üzerinden aramaya devam etmesi, garabet üzerine garabet ekliyor ve ülkeye sinmiş olan siyasi şizofreni halini derinleştiriyor; umutsuzluğu artırıyor.
Öte yanda da, AKP’nin hem hukuk cahili hem de kötü niyetli olan yöneticileri, ‘efendim Fransa da OHAL ilan etti, aynı şey işte’ deyip durdular son zamanlarda.
Fransız bakan bile isyan etmek zorunda kaldı. ‘Sizinki ile bizimki arasında dağlar kadar fark’ diye.
Anayasa yürürlükte mi değil mi? diye hala soranlara son bir hatırlatma da, Anayasa Mahkemesi’nin baskı ve tutuklama hengamesi içinde gözden kaçan son kararını inceleyen hukuk uzmanı Kerem Altıparmak’tan geldi:
‘Anayasa Mahkemesi ilan etti: Artık bir anayasamız yok!’
Paylaşmak, pusulası iyice şaşmış görünen CHP’nin ve kendilerini bir sis perdesi arkasında bulmuş seçmenlerinin aydınlanması için önemli ve yeterli.
Gelin, Altıparmak’ın tespitlerine bakalım ve son şüpheler de dağılsın:
Ortalık toz duman içindeyken AYM’nin dünkü kararı yeterince ilgi görmedi. Bununla ilgili küçük bir not yazmam gerekiyor.
AYM dün itibarıyla sadece OHAL KHKlerini denetleyemeyeceğini belirtmiş olmadı, Anayasasız bir döneme girdiğimizi ilan etti.
Evet artık AYM SAYESİNDE TÜRKİYE’NİN BİR ANAYASASI YOK.
En azından OHAL süresince.
Ama şöyle de düşünülebilir; eğer OHAL süresince Anayasa yoksa, hükümet her sıkıştığı durumda OHAL ilan edebileceği ve bu da denetlenmediğine göre aslında olağan dönemde de artık Anayasa’nın olmadığını söyleyebiliriz.
AYM, Anayasasızlığı meşru kılan kararını şöyle gerekçelendiriyor:
Anayasa’nın 148. maddesi “Ancak, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.” Eğer daha önce yaptığım gibi bir hükmün OHAL KHKsi olup olmadığına bakarsam, esas denetimi yapmış olurum.
Bunu da 148. madde yasaklıyor.
Mahkeme 148. maddedeki bu bir cümleye verdiği mutlak değerle tüm Anayasayı işlevsiz kılıyor. Çünkü bir Anayasanın varlık sebebi erkler arası ilişkiyi düzenlemek ve temel hakları güvence altına almaktır. Oysa KHKler denetlenemediği takdirde Anayasanın tümü işlevsiz kalır.
Anayasa’nın 4. maddesine göre “Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
Bir KHK ile bunun değiştirilmesini engelleyen ne var?
Canım olmaz öyle şey demeyin, Anayasa’nın 130/7 ve 129/2 hükümlerine bakın, KHKlerle nasıl geçersiz kılındıklarını göreceksiniz.
Oysa AYM’nin yapması gereken lafzi yorum değil, sistematik yorum yöntemini kullanarak Anayasa’nın herhangi bir hükmünün Anayasa’nın bütününü ortadan kaldırmaya yol açacak şekilde yorumlanamayacağını söylemek olmalıydı.
Olağan bir yasa, kendini belirli bir dönem geçersiz kılacak bir hüküm içerebilir.
Ama kurucu olan Anayasa böyle bir şey yapamaz.
Yaparsa, sadece kendini değil bütün hukuk sistemini ve dolayısıyla devleti çökertir.
AYM, 148. maddenin bunu yaptığını düşünüyor.
Anayasanın bir yerine sıkıştırılmış bir cümleyle bütün Anayasayı imha ediyor.
Gerekçe açıklanmadan önce şöyle bir soru sormuştum:
Madem OHAL KHKleri denetlenemiyor, bir OHAL KHKsi ile Anayasa Mahkemesi kaldırılabilir mi?
Dün Anayasa Mahkemesi buna cevap verdi aslında:
Gerek yok, biz kendi kendimizi kaldırdık!
Bitirirken küçük de bir not: AYM’nin kararı oybirliği ile alınmış. Daha önceki 3 kararından dönmesine rağmen 1 tek yargıç bile çıkıp, ben farklı düşünüyorum diyememiş. Bunu anlamak için de Mahkemenin kendi 2 üyesini ihraç ettiği karara bakmak yeter sanırım.