Anayasa Mahkemesi (AYM), bir askere amiri tarafından verilen disiplin cezasını, "yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş bir mahkûmiyet" kararının yokluğu nedeni ile hak ihlali olarak kabul etti.
Başvurucu F.H.H, yüzbaşı rütbesiyle Dörtyol Jandarma Komando Tabur Komutanlığı'na Karargah Destek Bölük Komutanı olarak görev yapmaktayken hafta sonu mesaisi devam edeceğine dair yazılı ya da sözlü bir emrin kendisine verilmediğini, bölüğün eğitim ve disiplin durumunu denetlemek ve hazırlık durumunu kontrol etmek amacıyla sabah saatlerinde bölüğe geldiğini, çalışması bittikten sonra öğle saatlerinde birliğinden ayrıldığını belirtti. F.H.H. hakkında denetimlere hazırlık kapsamında mesai yapılacağı kendisine emredilmiş olmasına rağmen mesaiyi izinsiz terk ettiği gerekçesi ile disiplin soruşturması açıldı.
Savunması alınan F.H.H. savunmasının yeterli bulunmadığı gerekçesi ile yetkili amiri tarafından "disiplin tecavüzü" suçu nedeni ile 5 gün oda hapsi ile cezalandırıldı. F.H.H. oda hapsi cezasına itiraz etti ancak ceza Jandarma Genel Komutanlığı İl Jandarma Komutan Yardımcılığı'nda hiyerarşik üstü tarafından reddedildi. Kesinleşen oda hapsi cezasını Jandarma Genel Komutanlığı 121. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı Disiplin ve Ceza Tutukevi'nde infaz etti. Kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkeme ilkesine riayet edilmeyerek kendine ceza verildiğini belirten F.H.H., AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.
Gerekçeli kararında oda hapsi cezasının disiplin amiri tarafından verilen ve kişi özgürlüğünü kısıtlayan bir disiplin cezası olduğunu kaydeden AYM, disiplin amirlerince verilen cezaların yargı denetimi dışında olduğunu hüküm altına alındığını hatırlattı. Oda hapsi cezasının hürriyetten yoksun bırakma kapsamında olduğunun kabul edildiğini kaydeden AYM, hürriyetten yoksun bırakmanın bir yargı kararı sonucu olması gerektiğini ve yürütmeden bağımsız uygun yargı teminatları yetkili mahkeme tarafından verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
"Yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş bir mahkumiyet" kararının yokluğu nedeni ile anayasanın 19. maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiğine karar veren AYM, başvurucuya 2 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. CİHAN