Anayasa Mahkemesi kararına uymama ne gibi bir sonuç doğurur

2004 yılında hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mimarlarından olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Adem Sözüer, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, “yetki gaspı” yaptığını öne sürerek Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihlali yapıldığı” gerekçesiyle tahliyesine karar verdiği tutuklu gazeteci Şahin Alpay hakkındaki tahliye kararını ikinci kez reddetmesini değerlendirdi. Sözüer, AYM’nin kararına uyulmamasının devletin hukuki otoritesi ile yargı itibarını ağır şekilde sarsacağını söyledi. 

“Tahliye talebini yerine getirmenin kanunen mümkün olmadığı” görüşünü karar metnine geçiren ve “tutuklama veya tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda gerekçe yazılırsa ihsas-ı rey (karardan önce görüş belli etme/T24) söz konusu olduğunu” iddia ederek AYM’yi eleştiren 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını kişisel Twitter adresinden değerlendiren Sözüer, şu ifadeleri kullandı: 

"Anayasa Mahkememizi, idareye, suç düzenleme yetkisini uygun görmesi; çocuk cinsel istismar suçunu ceza çok diye iptal etmesi, tutuklamada esasa çok girmesi gibi konularda eleştiriyoruz. Ama! Kararına uymama ve sistemli rencidesi, devletin hukuki otoritesiyle yargı itibarını ağır sarsar.”

Sözüer, 13. ve 26. Ağır Ceza mahkemelerinin 11 Ocak’taki AYM kararının ardından, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmamasını ve gerekçeli kararın ulaşmamasını gerekçe göstererek tahliye taleplerini reddetmesinin ardından da, CMK ve Anayasa Mahkemesi içtihadı; ‘Tutuklamada kuvvetli suç şüphesi ortaya konmalı, aksi hal hak ihlalidir' der. Bugünkü karar aynı durumdakiler için de geçerli. Tutuklama tedbirdir, sona ermesi beraat değildir. Dava sürer. Gerekçeyi dahi görmeden AYM’ye hücum, yanlış