‘Tek adam partisi' olarak nitelediği AKP'yi, ANAP'tan çok daha hızlı bir çöküşün beklediğini anlattı. Düşüşe geçen partilerin fabrika ayarlarına dönmesinin mümkün olmadığının defalarca görüldüğünü belirtti. AKP'nin yanlış Suriye politikası ile Ortadoğu'yu Türkiye'ye taşıdığını kaydetti. Ankara katliamının ‘göz göre göre' geldiğinin altını çizdi. Nas, “Bombalayan IŞİD değil de PKK olsaydı yayın yasağı olmaz, üzerinde tepinirlerdi.” dedi. Zaman'a konuşan Nas'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

TEK ADAM PARTİLERİ YAŞAYAMAZ: “AKP 13 yıllık parti. Henüz kurumsallaşmasını tamamlamış. AKP'yi nasıl tarif edersiniz, muhafazakar demokrat mı derseniz, İslamcı mı dersiniz? Hayır… Hemen Tayyip Erdoğan'ın partisi dersiniz. O zaman ömrü bir yere bağlıdır. Bu tür partiler yaşayamaz. Onun ömrüne bağlı; tek adam partisi. Onun bir siyasetçi olarak toplumdaki karşılığına bağlı. Çok hızlı bir aşınma var. Bu seçimden sonra bir sonraki seçimde o hızlı çöküşü hep birlikte göreceğiz.”

SAĞ SOL DEĞİL MERKEZDE BİR PARTİ: “Yeni bir merkez partiye şiddetle ihtiyaç var. 1 Kasım seçimleri bu anlamda birtakım çıkışları hızlandıracaktır. Türkiye yeniden merkezde yeni bir yapı çıkaracaktır. Sağ sol değil, merkezde olacak bir parti. Çıkarmaması halinde zaten Türkiye çok uçlara savrulur, parçalanır. Yani 1 Kasım yeni partilere gebe. Artık tereddüt edenler, olur mu olmaz mı diyenler, ‘artık çaresi yok bunun' diye çıkacaklar ortaya.”

1 KASIM DÖNÜM NOKTASI OLACAK: “Toplumdan da müthiş bir talep var. İnsanlar kendisinin değerleriyle, inancıyla sorunu olmayan ve ülkeyi derleyip toparlayacak bir parti istiyor. Türkiye de böyle bir yapı ile hızla derlenip toparlanacak bir esnekliğe sahip bir ülke. 1 Kasım seçimlerinde son anda fren tutarsa uçurumun başında durduk durduk, durmazsak çok sancılı olur.”

İŞ O PARTİ BU PARTİ MESELESİ OLMAKTAN ÇIKTI: “1 Kasım'da sadece bir hükümet kuracak siyasi partileri oylayamayacağız. 1 Kasım, Türkiye toplumu olarak bizim en büyük sınavımız olacak. Aslında kendimizi de oylayacağız. O parti bu parti meselesi olmaktan çoktan çıktı bu iş artık.”

ORTADOĞU CANLI BOMBA GELENEĞİ İLE KALBİMİZE YERLEŞTİ: “10 Ekim'de patlayan bombalara bir günde gelmedik. Türkiye'nin Suriye ile ilgili politikasındaki yanlışlıkları aklı başında olan herkes uyardı. Israrla Suriye politikasını her eleştiren susturuldu. 10 Ekim'le beraber Ortadoğu tüm geleneği ile canlı bomba gelenekleri ile geldi bizim merkezimize kalbimize yerleşti.”

CAN KAYBININ SORUMLUSU İKTİDARDIR: “Dünyanın neresinde olursa olsun böylesi bir felaketten, bu kadar can kaybından mevcut iktidarlar sorumlu tutulur, bu şaşmaz bir kuraldır. ABD'de 3 Müslüman üniversite öğrencisinin bir terör saldırısına kurban gittiği zaman bizim cumhurbaşkanımız, Obama'ya “Neredesin ey başkan? Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz.” demişti. Bunu söyleyen cumhurbaşkanı, Ankara saldırısından sonra, ‘Beni ve devleti bundan sorumlu tutan teröre destek verir' diyebildi! ‘Sen sorumlusun' diyenler hainlikle, terörle suçlanıyor!”

DEVLET MEVLET YOK: “Bu olayda önce cumhurbaşkanı, yanına başbakanı ve bütün siyasi parti liderlerini alarak teröre karşı ortak bir ses vermeliydi. Arkasından da milyonlar dökülürdü. Paris'e terörü protesto etmek için yürüyüşe giden başbakan, kendi ülkesinde, diğer siyasi parti liderleriyle bir araya gelemedi. Bundan daha vahim bir şey olabilir. Bu şu devlet demektir: Devlet mevlet yok kardeşim, sen kendinle baş başasın.”

PKK YAPSAYDI SİZİ KURTARACAK MIYDI?: “Başbakan PKK-IŞİD ve başka bazı odakların birlikte bu eylemi yaptıkları gibi birtakım şeyler söylüyor. Buna aklı başında olan, birazcık düşünebilen birilerinin inanması mümkün mü? Kaldı ki, bunu IŞİD değil de PKK yapmış olsa bu iktidarın sorumluluğunu azaltır mı? Ankara saldırısının faili PKK olsa şu anda üzerinde tepiniyorlardı. Tam da iki gün öncesinde bir mafya lideri devlet korumasında miting yapıp, ‘oluk oluk kan akacak' diyebiliyor, düşünebiliyor musunuz?”

,

“10 Ekim'deki Ankara saldırısının 1 Kasım seçimlerini etkileyeceğini düşünüyorum. Halk, böyle bir olayda iktidar partisini sorumlu görecektir. Ben iktisatçıyım. İktisatçıların kullandığı bir model var. Ekonomideki gelişmeler, işsizlik ve enflasyon gibi birtakım endekslere göre iktidarı tahmin eder. Bu formülde iktidar partisinin oyu yüzde 38,5'lara yakın çıkıyor.”

AKP'nin toparlanması kolay değil. Düşmeye başlayan bir partinin tekrar düzelmesi mümkün değil. Partiler düşmeye başladıktan sonra, çok köklü olmadıkları için fabrika ayarlarına dönmekte hakikaten çok zorlanıyorlar. Ya partiler bölünüyor, ya kendi içinden bir şey çıkarıyor ya da bütünüyle tasfiye edip içinden sadece belli unsurları alıp yeni bir şeye evriliyorlar.

AKP'yi diğerlerden hatta Anavatan Partisi'nden bile ayrı tutmak lazım. ANAP bölüne bölüne bile olsa ömrünü uzatabilmişti. AKP'de kırılmanın çok daha şiddetli olacağını düşünüyorum. Bu seçim olmayabilir ama bundan sonraki bir seçimi kaldırabileceğini düşünmüyorum. Daha hızlı bir çöküş bekliyorum. Hiçbir mekanizması ile buna hazır değil. AKP devletin tüm gücü ve imkanlarını elinde tutmanın kaymağını yiyor. Zaten bütünüyle de onun üzerine kapaklanmış durumda.