Analiz - Fransız aşırı sağının İsrail ve Yahudilerle yakınlaşma stratejisi

Fransa'nın aşırı sağ partisi Ulusal Birlik (RN), tarihsel olarak antisemitik söylemlerle anılan geçmişinden radikal bir dönüş yaparak İsrail ve Yahudi topluluklarıyla yakınlaşma stratejisi izliyor. Bu değişim, partinin hem iç politikada hem de uluslararası arenada meşruiyet kazanma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

SHABER3.COM

SEDAT LAÇİNER

Tarihsel Dönüşüm ve Yeni Strateji

Ulusal Birlik Partisi, kuruluşundan itibaren antisemitik söylemleri ve İsrail karşıtı tutumlarıyla tanınıyordu. Partinin kurucusu Jean-Marie Le Pen, Yahudi soykırımını "tarihteki bir detay" olarak nitelendirerek büyük tepki toplamış, ayrıca parti uzun yıllar Filistin yanlısı bir politika benimsemişti. Ancak, Marine Le Pen liderliğinde ve günümüzde Jordan Bardella'nın başkanlığı altında, parti bu imajını değiştirme çabasında. Bardella, antisemitizmi "zehir" olarak tanımlamakta ve İsrail ile dayanışma içinde olduklarını vurgulamakta. Bu bağlamda parti, özellikle İslamcılığa karşı Yahudi topluluklarıyla bir ittifak kurma hedefini açıkça dile getirmekte.

Stratejik Hedefler ve Motivasyonlar

Prof. Dr. Sedat Laçiner’e göre, bu strateji değişiminin arkasında birkaç temel faktör bulunuyor:
1.    Meşruiyet Kazanma: Parti, antisemitik geçmişinden uzaklaşarak daha geniş bir seçmen kitlesine hitap etmeyi amaçlıyor.
2.    İslamofobik Söylemi Güçlendirme: Yahudi topluluklarıyla yakınlaşarak, İslam karşıtı söylemlerine meşruiyet kazandırmayı hedefliyor.
3.    Uluslararası Destek Sağlama: İsrail ve küresel Yahudi lobilerinin desteğini kazanarak uluslararası politikada daha güçlü bir konuma ulaşmayı amaçlıyor.
4.    İç Politikada Avantaj Elde Etme: Fransa'daki Yahudi seçmenlerin desteğini çekmeyi ve sol partileri Filistin yanlısı duruşları üzerinden eleştirerek zayıflatmayı hedefliyor.

Tepkiler ve Sonuçlar

Bu stratejik değişim, farklı kesimler tarafından çeşitli tepkilerle karşılanıyor: Bazı Fransız Yahudileri, partinin İslam ve göç karşıtı duruşunu destekliyor. Diğer Yahudi gruplar ise partinin geçmişini unutmadıklarını ve bu değişimi samimi bulmadıklarını dile getiriyor. Sol partiler ise, Ulusal Birlik’in bu yaklaşımını eleştirerek Filistin davasına desteklerini sürdürüyorlar.

Uluslararası Bağlam

Youtube sayfasında yayınladığı videoda Fransa'da gözlemlenen bu eğilimi medeniyetler çatışması tezleri bağlamında ele alan Laçiner, Avrupa ve dünya genelinde de benzer örneklerle karşılık bulduğuna dikkatleri çekiyor. Hollanda'da Geert Wilders, İngiltere'deki aşırı sağ gruplar ve Arjantin'deki bazı siyasi figürler, Yahudi toplulukları ve İsrail ile ittifak kurarak benzer bir strateji izliyor. Bu durum, Laçiner’e göre, Samuel Huntington’ın "Medeniyetler Çatışması" tezinde öne sürdüğü Yahudi-Hristiyan bloğu oluşturma çabasıyla paralellik göstermekte.

Gelecek Perspektifi

Ulusal Birlik Partisi’nin bu stratejik dönüşümü, Fransa ve Avrupa siyasetinde önemli değişimlere yol açabileceğini öngören Laçiner, Partinin, antisemitizm suçlamalarından sıyrılmaya çalışırken, aynı zamanda İslamofobik söylemlerini pekiştirdiğini vurguluyor.Avrupa'da din ve kimlik temelli siyasetin daha da ön plana çıkmasına katkıda bulunabileceğini de tahmin eden Laçiner, orta ve uzun vadede, bu stratejinin Avrupa'daki Müslüman azınlıklar üzerinde baskıyı artırıp toplumsal gerilimleri körükleyebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Fransa ve Avrupa siyasetindeki bu gelişmelerin nasıl bir etki yaratacağını önümüzdeki seçimler ve uluslararası dinamikler belirleyecektir. Ancak şimdiden bu gelişmelerin, Fransa'nın yanısıra Avrupa'nın da gelecekteki siyasi ve toplumsal yapısını şekillendirmede önemli bir rol oynayacağını söylemek mümkün.

<< Önceki Haber Analiz - Fransız aşırı sağının İsrail ve Yahudilerle... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER