SAMANYOLUHABER | ANALİZ- Prof. Uğur Şahin ve Prof. Özlem Türeci'nin, Tayyip Erdoğan'ın telefonuna çıkmadıkları iddiası önceki gün kamuoyuna yansımıştı. Bunu teyit edecek bilgilerse mevcut. Öncelikle Erdoğan'ın yurtdışı Türkler ve onların başarılarını kendi siyasi ajandasına uygun olarak kullandığı bir gerçek. 

Başarılı olmuş ya da gündeme oturmuş her Türkiye kökenli kişiyi ya sarayında ağırlayan ya da telefonla arayıp konuşurken çekilmiş görüntüsünü servis ettiren Erdoğan, bu kez BionTech kurucularında aynı taktiği sergileyemedi.

Üstelik ne kendisi ne de Sağlık Bakanı tarafından ne Twitter'dan ne de kamuoyuna açık bir mesajdan tebrik edildiler. Rejimin propagandistleri Fahrettin Altun ve İbrahim Kalın gibi aktörler de ağzını açmadı. (Erdoğan 3 Aralık’ta katıldığı BM Genel Kurulu Covid-19’la Mücadele Oturumu’nda kısa bir cümleyle çiftten bahsetti, ancak o toplantının katılımcıları arasında Şahin ve Türeci de zaten vardı) Bunun sebebi olarak AKP için "makbul Türk" olmamaları gösteriliyor.

Erdoğan'a mesafeli davranan BionTech kurucuları, önceki günlerde Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmekten çekinmedi. Merkel'in övgülerini alan çiftin Türkiye'ye karşı bir tavrı bulunmuyor. 

Türkiye'den gelen röportaj talepleri dahil birçok görüşme talebini kabul eden Uğur Şahin'in Demirören Haber Ajansı'na (DHA) verdiği mülakatın yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de görüntülü konuştukları kamuoyuna yansıdı.

Türeci ve Şahin'in Erdoğan ile görüşmemeleri ise onların hanelerine artı bir puan olarak yansımış görünüyor. Uzun yıllardır Almanya'da yaşayan çift, ülkedeki Erdoğan algısının farkında. 

Almanya'da, hatta belki modern batı dünyasında "Erdoğan'la aynı kareye girme"nin ne demek olduğunu iyi bilen bilim insanları özellikle 'bu tuzağa düşen' Alman milli futbolcu Mesut Özil'in kariyerindeki çakılmayı ve aldığı tepkiyi iyi analiz etmiş görünüyor. 

Dahası Türkiye'de yarı diktatörlükle yönetilen halka karşı kendilerini propaganda malzemesi ettirmeyerek, soydaşlarına en büyük iyiliği yapmış da oluyorlar. 

Kamuoyu önüne fazlaca çıkmaktan çekinen, Almanya'da kendilerini tanıyanların büyük servetlerine rağmen mütevazı ve mazbut bir hayat sürdüklerinden övgüyle bahsettikleri BionTech kurucuları, bu çizgilerini sürdürdükleri takdirde şüphesiz yurtdışında bozulan Türkiye imajını en iyi tamir edenlerden olacak. 

Almanya'da medyanın ve popülist siyasetçilerin etkisiyle zihinlerde oluşturulmaya çalışılan "Türkler Erdoğan destekçisidir ya da eğitimsiz kişilerdir" imajını yerle bir eden Şahin ve Türeci'nin dünyanın dört bir tarafındaki göçmen gençlere iyi bir model olmaları uzak değil.