Antalya Ticaret Borsası (ATB), Antalya Ticaret ve
Sanayi Odası (
ATSO), Batı Ak
deniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BEGEV)'nın işbirliğiyle bu yıl ikincisi gerçekleştirilen YÖREX, Anadolu'nun kültürel
ürünlerini
yerli ve
yabancı ziyaretçilerle buluşturdu. Fuarın açılışına siyasi parti temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.
Fuarın açılışında konuşan
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (
TOBB) Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de her ilin birer
marka deposu olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Başka coğrafyada bulamayacağımız kadar ürün var, ama bunları tanıtamıyoruz." dedi. Bir ürünü katma değere dönüştürmek için üretimin yanında
tanıtım ve pazarlamanın da büyük önem taşıdığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bunun için kalite ve pazarlamaya öncelik verilmesi lazım. Anadolu'da yöresinin adıyla tanınan,
tescillenen çok sayıda
gıda, el sanatı ve sanayi ürünü var. Ama bunlar bilinmiyor. Bilinmediği için de
ithal ürünler arasında sıkışıp kayboluyor. Halen 140 yörenin ürünü, ülkemiz içinde coğrafi tescil almış durumda. Ama bu yetmez." diye konuştu.
Yöresel ürünlerin tescillenmesinin önemini vurgulayan TOBB Başkanı, Yunanistan'da 33 yöresel ürün tescil edilirken, Türkiye'de sadece
Gaziantep baklavasının tescilli olduğunu, Anadolu'nun yöresel ürünü olan yoğurda da Fransızların sahip çıktığına dikkat çekti.
"YÖRESEL ÜRÜNLERİMİZİ ORTADOĞU PAZARINA SUNALIM"
TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasında
Ortadoğu ülkelerinin yılda 30 milyar dolara yakın gıda ithalatı yaptığını, bu pazara Türkiye'nin yöresel ürünleriyle talip olabileceğini dile getirdi. Yöresel ürünlerin Ortadoğu pazarına sunulabileceğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Bizde bu lezzet varken neden 30 milyar dolarlık gıda pazarında olmayalım." ifadelerini kullandı. Hisarcıklıoğlu, yöresel ürünleri dünya çapında markalaştırmak için TOBB bünyesinde bir enstitü kurarak tescilini yapacaklarını açıkladı. Hisarcıklıoğlu, fuarı düzenleyen ATB ve ATSO'dan YÖREX'i
EXPO'ya dönüştürme çağrısında bulundu.
"TÜRKİYE'DE COĞRAFİ İŞARET ALABİLECEK EN AZ 2 BİN 500 YÖRESEL ÜRÜN VAR"
ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır da, Anadolu'nun 10 bin yıllık birikimini, el emeği-göz nuru yöresel ürünleri, dünyaya tanıtma ve yayma konusunda herkese görev düştüğünü söyledi. Çandır, "Yöresel ürünler piyasasının, gelişmiş dünya ekonomilerindeki en az 200 milyar dolarlık hacmini ve sadece
Fransa örneğindeki yüzde 30'u
ihraç edilen, 30 milyar dolarlık büyüklüğünü düşünürsek, Anadolu'muzun eşsiz birikimini ve potansiyelini harekete geçirmenin yollarını bulmak gerektiği kanaatindeyim." diye konuştu. Yöresel ürünlerin hakkını-hukukunu koruyarak ticarileştirmek için tescillemenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Çandır, Türk Patent Enstitüsü'nün yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de coğrafi işaret alabilecek en az 2 bin 500 adet yöresel ürün bulunduğunu, bunun sadece 139'unun coğrafi işaret aldığını aktardı.
ATSO Başkanı Çetin Osman Budak da, yöresel ürün zenginliği aynı zamanda ihracat ve turizmin gelişmesi açısından da stratejik bir öneme sahip olduğunun altını çizerek, "Her ilimizin ve ilçemizin yöresel ürünleriyle turistik cazibe kazanması çok önemli. 2023'de turizmde 50 milyon turist hedefini sadece deniz-güneş-kum ile sağlayamayız. Farklılaşan üstünlüklerimizi de kullanmalıyız.
Tarih ve kültürümüzü simgeleyen yöresel ürünlerin gelişmesi, bu açıdan iç ve dış turizmin gelişmesi için de büyük önem taşımaktadır." şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Türk
halk müziği sanatçısı Sümer Ezgü, YÖREX'e armağan ettiği 'Anadolu'dan geldik' türküsünü seslendirdi.
(CİHAN)