'Amerika'ya sünnet sakalıyla gidip Amerikan tıraşıyla dönenler'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ocak 11 2018
''AKP, 2002’de başladığı noktadan öyle bir yere savruldu ki hiçbir mukaddesi kalmadı. Hiçbir hassasiyeti kalmadığı için tek bir değer üzerinden yürümeye, ayakta kalmaya çalışıyor. Tek adam rejimine geçildiği için tek adama tapınma seviyesinde bağlılık ve bağımlılık gösterilirken dıştan gelen eleştirilere de içten yükselen tekliflere de kulaklarını kapamış durumdalar.''
Ekrem Dumanlı / TR724
BESMELESİZ ET Mİ DEDİNİZ?

Geçenlerde meşhur bir ‘yandaş yazar’ 1 Mart tezkeresinin perde arkasını kaleme almış. Demiş ki Erdoğan 15 sene önce Meclis’te kıl payı reddedilen 1 Mart tezkeresinin geçmesini istiyordu; buna Gül engel oldu’. Doğru ama eksik demiş. O günü dakika dakika yaşayan gazetecilerin bildiği başka ayrıntılar da var.
 
Doğrudur; siyasi yasağı devam eden Erdoğan, Amerika’nın Irak’ı işgal etmek için istediği tezkereyi geçirmek için yoğun bir mücadele verdi. Ne var ki karşısında iki engel vardı. Birincisi üst düzey askerlerin bu konudaki isteksiz tavrı; diğeri o günlerde AKP Genel Başkanı Erdoğan’la Başbakan sıfatı taşıyan Gül’ün farklı düşünüyor olması.

Her şeye rağmen tezkerenin Meclis’ten geçme ihtimali büyüktü. Gül’ün pasif direnişine rağmen o günlerde bile Erdoğan’ın ağırlığı vardı.

Ancak, sürpriz bazı gelişmeler yaşandı.

Mesela devreye CHP Genel Başkanı Deniz Baykal girdi. İyi bir hatip olan Deniz Bey, tecrübesini konuşturarak öyle bir laf etti ki, Erdoğan ve ekibinin avucuna bir el bombası bırakmış oldu. Ne demişti Baykal? “Biz sizi Amerika’ya sünnet sakalıyla gönderdik; siz Amerikan tıraşı olup gelmişsiniz.”

Bomba gibi düştü Meclis’e bu benzetme. Daha yeni kurulmuştu parti. Vekiller heyecanlıydı. Hepsinden önemlisi “sünnet sakalı” ve “Amerikan tıraşı” gibi sözlerin parti içinde yankısı derindi. O günlerde siyasi yasaklı olduğu için milletvekili ve başbakan olamayan Erdoğan Amerika’ya gitmiş, Washington’da başbakanlar gibi karşılanmıştı. Amerikan basınına ve düşünce kuruluşlarına değişim mesajları veriyordu Erdoğan. Demokrasi ve özgürlük mesajlarının karşılığını alıyor ve el üstünde tutuluyordu.

Tam bu manzara yaşanırken Bayk

Bu haberler de ilginizi çekebilir