Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Hukuksuz yaptırımlardan, tiyatro yargılamalardan sonra böyle gülünç davaları da gördük. Bunların hangi amaçla, hangi gündemlerin üzerine yapıldığını, ne anlama geldiğini biz de biliyoruz, milletimiz de artık çok iyi biliyor" derken, doğrudan ilgisi bulunmasa da “bedeli” Türkiye tarafından ödenecek bir dava söz konusu.
Sözcü'den Zeynep Gürcanlı'nın yazdığına göre Halkbank'a bu 3. davayı açanlar, 252 Amerikan vatandaşı:
"Bunlar, İran'ın sorumlu tutulduğu dört ayrı terör saldırısından zarar görmüş kişiler. Amerikan mahkemeleri daha önce bu kişilerin 'İran saldırılarından zarar gördüğünü' kabul etmiş ve İran'dan bu kişilere tazminat ödemesini hükme bağlamıştı. Elbette İran bu tazminatları ödemedi. Bu 252 kişi de, New York Federal mahkemesinde görülen Halkbank davalarına güvenerek, hak kazandıkları tazminatların Halkbank tarafından ödenmesi için mahkemeye başvurdu. Dava, Halkbank'ın Amerikan ambargosunu hileli yolla delerek, İran'la girdiği para ilişkisinden 'menfaat sağladığı', bu nedenle Amerikan vatandaşlarının alacaklarının da Halkbank tarafından ödenmesi gerektiği iddiası üzerine kurulmuş durumda."
Davanın kamuoyuna açıklanmasında da ilginç unsurlar olduğudan bahseden Gürcanlı, davanın 26 Mart 2020'de resmen açıldığına, ancak hemen gizlilik kararı koyulduğuna dikkat çekerek, " Kamuoyuna açıklanma tarihi ise 24 Temmuz 2020. Peki aradaki bu dört ay içinde ne oldu da dava üzerindeki gizlilik kararı kalktı?" sorusunu yöneltiyor ve şöyle devam ediyor:
"Bu dört aylık süre içinde konuyla ilgili tek gelişme, Hakan Atilla'nın davanın yeniden görülmesi için gittiği yüksek mahkemenin hapis cezasını onaması. Federal Yüksek Mahkeme, Atilla hakkındaki kararı onadığını 20 Temmuz 2020'de açıkladı, 252 kişinin Halkbank'a açtığı dava için gizlilik kararı da 24 Temmuz'da kaldırıldı. Gizlilik kararının Atilla davasının yüksek mahkeme kararından sonra kaldırılıp, kamuoyuna açıklanması manidar. Yüksek Mahkemenin Atilla davasındaki 'onama' kararı, Halkbank hakkındaki iddiaların da Amerikan hukuk sistemi tarafından 'kabul gördüğünü' belgeliyor. Üst mahkemenin bu kararının ardından, hem Halkbank'a açılan kurumsal dava, hem de Amerika'daki İran mağdurlarının açtığı bu üçüncü davada iş iyice zora girmiş duruyor."
Gürcanlı'nın aktardığına göre İran'dan mağdur oldukları gerekçesiyle Halkbank'tan tazminat talep edenlerin açtığı davada bahse konu para ise toplamda yaklaşık 2 milyar dolar.
"Bu para eğer dava Halkbank aleyhine sonuçlanırsa- tüm bu ZarrabHalkbank davalarında milletçe ödeyeceğimiz tek para da değil" diyen yazar, "Çünkü hem Halkbank'a açılan kurumsal davayla ilişkili olarak ABD devletine ödeme ihtimalimiz olan bir tazminat: Hem de ayrıca ABD Hazine bakanlığı'nın 'İran'a yaptırımlarının delinmesi' gerekçesiyle ayrıca keseceği idari para cezası var sırada. 'Dostum Trump', 'önce Amerika' diyerek başkan seçilmişti. Amerikan vatandaşlarının İran'dan alacakları tazminatların Türkiye'nin üzerine yıkılması fikri, tam da bu 'önce Amerika' statrejisiyle uyumlu. Bizde ise; Ver mehteri! Haydi Ayasofya'da namaza…." ifadesini kullanıyor.