Amerikalı uzmanlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk halkından gördüğü desteği muhalefetin çok zayıf ve beceriksiz olmasına bağladı.
Freedom House'ın yıllık Dünya Özgürlük Raporu, başkent Washington'da düzenlenen panelde ele alındı. Panelin konuşmacıları arasında yer alan Brookings Enstitüsü Ortadoğu Politikaları Merkezi kıdemli Uzman Shadi Hamid, Freedom House Araştırmalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Arch Puddington ile paneli takip etmeye gelen Freedom House eski Başkanı David Kramer, panelin ardından raporu Cihan Haber Ajansı'na değerlendirdi.
Freedom House Araştırmalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Arch Puddington, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktara geldiği ilk yıllarda ülkeyi olumlu ve reformist bir yolda ilerlettiğine vurgu yaptı. O dönemde askerin siyasetten çekilmesi, Kürtlerle barış sağlanması, seçim sisteminin değiştirilmesi ve ifade özgürlüğü gibi konularda kendisine güvendiklerini kaydeden Puddington, "Ancak son 5-6 yılda hemen hemen tüm göstergeler neredeyse tüm devlet kuruluşlarında bazı şeylerin geriye gittiğini ortaya koyuyor. Hepsi tersine döndü." dedi.
"İKİNCİ SEÇİMİ MEŞRULAŞTIRMAK İÇİN KÜRTLER İLE KRİZİ TEŞVİK ETTİ"
Türkiye'de geçtiğimiz yıl gerçekleşen seçimlerin kaygı verici olduğunu belirten Puddington, "Yazın gerçekleşen seçimlerde acı çeken Erdoğan, yeni bir seçimi meşrulaştırmak adına Kürtlerle yaşanan bu krizi teşvik etti." diye konuştu. Erdoğan'ın 'Türkiye'nin istikrarı bana bağlı' politikasının seçimi kazandırdığını vurgulayan Başkan Yardımcısı, "Bunun, kendisini tekrar iktidara getirmek adına uyguladığı toplum değerlerini alaya alan bir yol olduğunu düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Basın özgürlüğü meselesinde geçtiğimiz yıl yaşananların önceki 5 yıldan farklı olmadığına dikkat çeken Puddington, "Her yıl böylesi vakalar oluyor. Gazeteciler birilerinin saldırılarını uğruyor, tutuklanıyor, gazeteler kapanıyor ya da Erdoğan'ın ticari dostları tarafından satın alınıyor. Yani yıllardan bu yana basın özgürlüğüne saldırılıyor. Türkiye basın özgürlüğü raporumuzda özgür olmayan ülke kategorisinde yer alıyor. Bu büyük bir düşüş." şeklinde konuştu.
"ABD, SURİYE'DE YAPICI ROL OYNARSA ERDOĞAN'IN ANTİ DEMOKRATİK POLİTİKALARINI GÖRMEZDEN GELECEKTİR"
Türkiye'deki demokrasi ve özgürlükler alanındaki meselelere ABD'nin Suriye'deki kriz nedeniyle göz yumabileceği mesajını veren Puddington, "Bu konuda size dürüst olacağım. ABD'nin Erdoğan'ı şu durumda demokrasi konusunda teşvik edeceğini sanmıyorum. Erdoğan'dan istedikleri Suriye'de yapıcı rol oynaması. Eğer yapıcı rol oynarsa ABD hükümeti Erdoğan'ın anti demokratik politikalarını görmezden gelecektir." ifadelerini kullandı.
Puddington, Türkiye'nin son 5 yılınde demokrasi yönünden geriye gidişini iki sebebe sebebe bağladı: "Birincisi, Erdoğan'ın otoriter zihniyete sahip olduğu çok açık. Hayat boyu lider olmak gibi bir tutkusu var. Kendisini Türkiye'nin siyasi kültürünü sonsuza kadar değiştirecek dönüşümcü bir siyasi figür olarak görüyor. Bu şeylerin tümünü elde etmek istiyor."
"SADECE ERDOĞAN'I SUÇLAYAMAYIZ, MUHALAFET ÇOK YETERSİZ VE ZAYIF"
İkincisi sebep olarak muhalefet Erdoğan karşısında akıl almaz derecede zayıf diyen Başkan Yardımcısı, "Güçlü laik geleneğe sahip ve laik siyasi partilerin olduğu bir ülkede Erdoğan'a karşı ciddi bir muhalefet kabiliyeti gösteremiyorsunuz." dedi.
Türkiye'de muhalefetin Erdoğan'a karşı yeterince etkili olamadığını belirten Puddington, "Sadece Erdoğan'ı suçlayamıyorsunuz. Muhalefet çok yetersiz ve zayıf. Türkiye'nin geleceği ile ilgili amaçları ve vizyonları konusunda net değiller." diye konuştu.
Brookings Enstitüsü Ortadoğu Politikaları Merkezi kıdemli uzman Shadi Hamid de Türkiye'deki muhalefet partileri konusunda benzer ifadeler kullandı. Erdoğan'ın agresif politikalarına rağmen hala güçlü bir desteğe sahip olduğuna dikkat çeken kıdemli uzman, "Erdoğan hayatta kalıyor ve akıllı bir politikacı. Bunun muhalefetin daha ikna edici bir program ve vizyon ile gelmesi ve Türklere başka bir yol seçeneği sunarken daha fazla biraraya gelmeleri gerektiği anlamına geldiğini düşünüyorum. Bu zamana kadar muhalefet zayıf oldu. Erdoğan'ın bu derece desteği sürdürmesinin bir sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum. Yani sadece Erdoğan'ın gücü ve popülaritesi değil, ayrıca muhalefetin zayıflığı da bir etken." şeklinde konuştu.
"ERDOĞAN AGRESİF POLİTİKASINDAN GERİ ADIM ATMAYACAK"
Shadi Hamid, Türkiye'nin problematik bir yolda ilerlediğini savundu. Bu durumum Freedom House'un raporunda da gözlemlendiğine dikkat çeken Hamid, "Türk hükümetinin gazetecilere ve son zamanlarda akademisyenlere daha fazla baskı uyguladığını her gün haberlerde görüyoruz. Tüm bunlar Erdoğan'ın politikalarını eleştiren muhalefete agresif tutumundan geri adım atmayacağını gösteriyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bunlara rağmen hala otokratik bir ülke olmadığına dikkat çeken Brookings Enstitüsü uzmanı, "Türkiye'de hala bazı demokratik unsurlar mevcut. Ben Türkiye'yi klasik 'liberal olmayan demokrasi' olarak nitelendiriyorum." dedi. Erdoğan'ın demokrasi ile seçildiğini ve demokrasiden gelen yetkileri olduğunu belirten Ortadoğu Politikaları uzmanı, "Ancak Erdoğan demokratik yetkilerini bazı temel hakları ve kişisel özgürlükleri kısıtlamada kullanıyor." dedi.
Türkiye'nin ABD için önemli bir müttefik olduğuna vurgu yapan Hamid, ABD'nin insan hakları meselelerini Türkiye'deki yetkililer ile yaptığı görüşmelerde gündeme getirmesi gerektiğini dile getirdi. "Türkiye'de İnsan haklarının kötüye gitmesini umursuyoruz demeliyiz." dedi. ABD'nin yaşanan sorunları görmezden gelmemesi hatta gerektiğinde bu konuda baskı yapması gerektiğini vurguladı.
BİDEN'IN ÖZGÜRLÜKLERİ GÜNDEME GETİRMESİ MUTLULUK VERİCİ
Freedom House Başkanı eski Başkanı David Kramer, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Türkiye'ye gitmesini ve çok önemli olan bu meseleleri gündeme getirmesinden son derece mutluluk duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin mevcut durumunun kaygı verici olduğunu dile getiren Kramer, "Freedom House başkanı olduğum dönemde ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ile ilgili özel bir rapor yayınlamıştık. Bu kaygılar yok olmadı aksine daha kötü hale geldi. Türkiye'nin başarılı olmasını istiyoruz. İnanılmaz önemli bir ülke. NATO üyesi. Bölgedeki diğer ülkelere muhteşem bir örnek olabilir ancak demokratik yolda ilerlemeli." ifadelerini kullandı.
Washington merkezli insan hakları örgütü Freedom House'un Dünya Özgürlük Raporu'nda Türkiye, 'kısmen özgür' ülkeler arasında yer aldı. Raporda Türkiye'de özgürlüklerin geriye gitmeye devam ettiğine dikkat çekildi. Freedom House'un basın özgürlüğü raporunda ise Türkiye, 'özgür olmayan' ülke katagorisinde yer almıştı. CİHAN