Amerikan siyasi tarihinde ilk kez aynı gün içinde bu kadar çok eyalet ve özerk bölgede aynı gün ön
seçimler yapılacak. Demokratlar 22 eyalette
sandık başına giderken, Cumhuriyetçiler 21 eyalette oy kullanacak.
24 eyaletin 19'unda, her iki partinin seçmeni de sandık başına gidecek. Bugün yapılan önseçimler sonucunda, Demokrat Parti'nin
başkanlık kongresi delegelerinin yüzde 52'si ve
Cumhuriyetçi Parti'de ise yüzde 41'i belirlenmiş olacak.
Ağustos ayında Denver'da yapılacak parti büyük kongresinde 4 bin 49 delege oyu bulunan Demokrat Parti'de
adaylığı garantilemek için en az 2 bin 25 delege oyu gerekiyor.
Sadece bugün bin 678 büyük kongre delege oyu belirlenmiş olacak. 370 delege oyuna sahip
California, 232 delege oyuna sahip
New York ve 153 delege oyuna sahip Illinois, Demokrat Parti'de bugünkü
yarışın en gözde eyaletleri.
Cumhuriyetçi Parti'de ise
Eylül ayı başında Minneapolis'te yapılacak büyük kongrede 2 bin 380 delege oy kullanacak. Cumhuriyetçilerde adaylığı kazanmak için bin 191 delege oyuna ihtiyaç bulunurken, bugün 1000 delege için partililer sandığa gidecek. New York,
New Jersey, Missouri ve
Arizona gibi büyük eyaletler, Cumhuriyetçi Parti'de bugünkü yarışın en kritik eyaletleri.
DEMOKRATLARDA KIYASIYA MÜCADELE
Demokrat Parti'de
Barack Obama ve
Hillary Clinton partilerinin adayı olmak için kıyasıya bir mücadele veriyor. Cumhuriyetçi Parti'de ise oy pusulasında 4 adayın adı olacak. Adaylardan Mike Huckabee ve Ron Paul'e
ülke genelinde şans tanınmazken,
adaylık yarışının
John McCain ile Mitt
Romney arasında geçmesi bekleniyor.
Eğer Arizona Senatörü McCain, Cumhuriyetçi Parti'nin adaylığını kazanırsa, 4
Kasım'daki başkanlık seçiminde her iki partinin adayı da
Amerikan Senatosu üyesi olmuş olacak. Çünkü Demokrat parti'de geriye kalan her iki aday Clinton ve Obama da
senatör.
Amerikan tarihinde başkan olmayı başaran sadece iki senatör var. Warren Harding ve John F Kennedy. İlginç olan diğer husus; senatörlükten gelen her iki başkanın da sadece üçer yıl başkanlık yapabilmeleri. Kennedy 1963 yılında başkanlığının üçüncü yılında bir suikasta
kurban giderken, Harding 1923 yılında böcek sokmasıyla öldü. Ancak Harding'in eşi uzun yıllar boyunca eşinin öldürüldüğünü iddia etti.
CUMHURİYETÇİLERDE JOHN MCCAİN ADAYLIĞA YAKIN İSİM
'Süper Salı'nın Cumhuriyetçi Parti'deki yarışı bitirme ihtimali Demokrat Parti'ye oranla daha yüksek. 73 yaşındaki John McCain, 8 yıl önce
Texas Valisi George Bush'a karşı kaybettiği adaylığa bugün en yakın isim. 3 ay önce yeterli desteği alamadığı ve
kampanyasında para kalmadığı için yarıştan çekilmesi gündeme gelen Arizona Senatörü, New Hampshire, South Carolina ve Florida'da elde ettiği başarılardan sonra yakaladığı motivasyonla, Süper Salı'da adaylığa en yakın isim oldu.
McCain, yapılan tüm anketlerde, ülke genelinde rakibi
Mitt Romney'in önünde bulunuyor. California ve New York gibi en fazla delege oyuna sahip iki eyalette kendisini zorlayabilecek tek isim olan Rudolph Giuliani ise yarıştan çekilerek McCain'i desteklediğini açıkladı. Yine iki kritik eyalet olan California ve Texas valileri de McCain'i desteklediklerini açıkladılar.
Ancak John McCain'in yükselişi, 8 yıl önce liderleriyle polemiğe girdiği Evanjelikleri rahatsız ediyor. "Hıristiyan Sağı" olarak bilinen kesimin bazı ünlü sözcüleri, McCain aleyhine
radyo, televizyon ve gazeteler aracılığıyla büyük bir kampanya başlattılar. Muhafazakar taban üzerinde oldukça etkili olan Rush Limbaugh, Ann Coulter gibi yorumcularla, James Dobson gibi Evanjelik liderler, McCain'e yönelttikleri sert eleştirilerle, muhafazakar oyların ona yönelmesine engel olmaya çalışıyor.
SÜPER SALI DEMOKRATLARDA YARIŞI BİTİRMEYEBİLİR
Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti'nin önseçimlerde farklı
sistemleri uygulaması, Cumhuriyetçi Parti'nin aksine Amerikan tarihinin en yoğun önseçim gününün Demokrat Parti'deki yarışı bitirmeme ihtimalini güçlendiriyor. Cumhuriyetçi Partili John McCain "Kazanan alır" diye anılan sistem nedeniyle bugün partisinin adaylığında rakibine karşı belirgin bir üstünlük kurmaya çok yakın.
"Kazanan alır" sisteminde, eyalette en fazla oyu alan aday, eyaletin tüm başkanlık kongresi delegelerini kazanmış sayılıyor. Cumhuriyetçi Parti'de bugün seçim yapılacak 6 eyalet dışında tamamında bu sistem var.
Demokrat Parti'de ise, her eyalette yüzde 15 barajını geçen adayın oy oranına göre delege kazandığı "oran sistemi" uygulanıyor. Bu durumun bugünkü dev önseçim fırtınasına başbaşa giren
Hillary Clinton ile Barack Obama'nın birbirlerine yakın sayıda delege kazanmasına yol açması bekleniyor. Bu beklenti, her iki adayın da, şimdiden gözlerini 12 Şubat'ta önseçim yapılacak, Virginia, Maryland ve başkent
Washington DC'ye dikmesine sebep oluyor.
Bugün çok büyük bir
sürpriz yaşanmayacağı beklentisi, Demokrat Parti'deki yarış açısından
Mart ayında yapılacak Texas ve
Ohio önseçimleri ile
Nisan ayındaki
Pennsylvania önseçimlerini de kritik hale getiriyor.
Partinin ilk
siyah ya da ilk kadın adayı olarak tarihi bir sonuca yol açacak yarışın oldukça çekişmeli geçmesinin, yine siyasi tarihte ilk olacak bir duruma yol açabileceği üzerinde duruluyor. Buna göre, daha önceki seçimlerin aksine, Demokrat Parti'nin başkan adayının belirlenmesi Ağustos ayındaki büyük kongreye kalabilir.
Cumhuriyetçi Parti'de delegelerin tamamı eyaletlerdeki önseçimlerde seçiliyor. Demokrat Parti'de ise, 4049 büyük kongre delegesinin 850 tanesi dışındakiler eyaletlerdeki önseçimlerde belirleniyor. Parti yöneticilerinden, partili Amerikan
Kongresi üyelerinden, partili valilerden ve eski başkanlardan oluşan bu 850 delege "süper delege" diye anılıyor. Bugüne kadar, partinin başkan adayının belirlenmesinde rol oynamayan süper delege oyları, yarışın büyük Kongre'ye sarkması halinde ilk kez belirleyici olacak.
CİHAN