Solunum yolu hastalıklarındaki artışın mevsimsel olarak beklendiğini söyleyen enfeksiyon uzmanları ise Türkiye’nin maske kullanma alışkanlığıyla geç tanışıp erken vazgeçtiği uyarısında bulunuyor. Uzmanlara göre hem bireysel hem de toplumsal sağlığın korunması için maske en önemli silahlardan biri. Farklı virüslerin ortalıkta dolaştığına dikkat çeken enfeksiyon uzmanları aşıların da hastalığın daha hafif atlatılmasında etkili olduğunu vurguluyor.
“Üst solunum yolu enfeksiyonları mevsimi içerisindeyiz”
VOA Türkçe’ye konuşan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “1 Aralık itibariyle Şubat ayının sonuna kadar devam edecek olan viral üst solunum yolu enfeksiyonları mevsimi içerisindeyiz” dedi.
Şener, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan testlere göre farklı virüs türlerinin enfeksiyonlara neden olduğunu belirterek, “Bunlar içerisinde mevsimsel Corona'lar var. COVID-19 var, grip var, domuz gribi, RSV var, Rhino virüs var” diye konuştu.
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri ve tıbbi mikrobiyoloji uzmanı Doktor Yüce Ayhan da özellikle domuz gribinin daha yaygın olduğunu kaydederek, “Bu enfeksiyonlar biraz ağır seyredebiliyor. Yani kas ağrıları, basit solunum yolu bulguları dışında sistemik bulgular da buna eklenebiliyor. Dolayısıyla bu tür hastalar biraz daha ciddi bir tabloyla karşımıza geliyor. Burada özellikle yaşlı ve ileri yaşlı hastalar, altta yatan hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) veya astım gibi solunum yolu hastalıkları olan hastalar daha büyük risk altındalar” ifadesini kullandı.
COVID-19 virüsü testleri artık yaygın şekilde yapılmıyor
Farklı virüs türlerine yönelik olarak farklı tedaviler sözkonusu. Pandemi döneminde COVID-19 virüsünü tespit edebilmek için PCR testleri yaygın olarak yapılıyordu. Ancak artık bu uygulamadan vazgeçildi.
Dr. Yüce Ayhan, dünyada COVID-19 virüsünün yeni varyantlarının ortaya çıktığını hatırlatarak “Bizim yaygın testten vazgeçmiş olmamız kendi durumumuzu öngörmek açısından bir sakınca yaratıyor” görüşünü dile getirdi.
Alper Şener ise hasta yükünün yoğun olmasının bu konuda bir handikap oluşturduğunu vurgulayarak, “Yani her acile başvuran 2-3 bin kişiden tek bir ünitede bir günde solunum yolu örneklemi almak matematiksel olarak yönetilebilir bir şey değil. Artık şikayetlerden, semptomlardan hareket etmek gerekiyor” dedi.
Türk Tabipleri Birliği’nden maske çağrısı
Türk Tabipleri Birliği solunum yolu hastalıklarındaki artış nedeniyle 28 Aralık 2023’te Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile ulaşım kurumlarına birer yazı göndererek ücretsiz maske dağıtımı ve maske kullanımına teşvik gibi önlemlerin alınmasını istedi.
Prof. Dr. Alper Şener de bu çağrıyı doğru bulanlardan. Şener, dünyanın birçok ülkesinde solunum yolu hastalıklarına karşı maske kullanımının 20-25 yıldır yaygın olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye maske ile çok geç tanıştı” şeklinde konuştu.
Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanki ‘maske takın’ dediğimiz zaman bir insanın özgürlüğünü kısıtlıyormuşuz gibi anlaşılıyor. Bu doğru değil. Bu, kendi sağlığınız dışında toplumsal sağlık açısından da oldukça önemli. 65 yaş üstündeki kişiler, bu kadar virüs birarada dolaşırken, 8-10 farklı tipte virüs dolaşırken, hangi virüsün ne olduğundan test yapılmadığı için emin değilken, özellikle kapalı alanlarda asansörlere binerken, hastanelere girerken, tapuya giderken, bankaya giderken, listeyi uzatabilirsiniz, kapalı, kalabalık alana girerken, otobüsler, metrobüsler dahil mutlaka maskeyle dolaşmaları gerekiyor.”
Şener, bu uyarının 65 yaş altındakiler için de geçerli olduğunu vurgulayarak, “Maske her halükarda en kısa yoldan alınabilen bir önlem. Çünkü her virüs için tedavi anlamında, ilaç anlamında farklı stratejimiz var. Ama maske hepsinde ortak strateji” uyarısında bulundu.
İleri yaştakilere maske uyarısı
Tıbbi mikrobiyoloji uzmanı Dr. Yüce Ayhan da solunum yolu hastalıklarının öksürük, hapşırık gibi eylemlerle havaya salınan parçacıklar vasıtasıyla bulaştığını belirterek, maskenin buna karşı etkili bir koruyucu olduğunu söyledi. Ayhan, “Enfeksiyona duyarlı kesimin, özellikle ileri yaştaki hastaların, astım, KOAH gibi altta yatan hastalıkları olan bireylerin de kendilerini korumak için mutlaka maske takması gerekiyor. Normal, sağlık sorunu olmayan yurttaşların da belli mesafelerde bulunamadığı durumlarda kendilerini koruması açısından maske takmalarında fayda var” ifadesini kullandı.
Aşının önemi
Prof. Dr. Alper Şener, vatandaşlara eğer yaptırmadılarsa grip, zatürre ve COVID-19 aşılarını yaptırmaları çağrısında bulundu. Aşıların hastalığın hafif atlatılmasını sağladığını kaydeden Şener, “Yaygın ve yanlış bir kanı var ki Türkiye’de aşılandığı zaman insanlar sanki hastalanmayacaklarını düşünüyorlar. Ama doğru değil. Aşı hastalığın hafif atlatılmasını sağlıyor, araz bırakmasına engel oluyor” diye konuştu.
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Yüce Ayhan da aşıların enfeksiyonlar başlamadan yapılması gerektiğini belirterek, “Aslında bu tür risk gruplarına influenza aşısının planlanıp yapılmış olması gerekiyordu” dedi.
Ayhan, mevcut enfeksiyonlardaki ölüm riskinin pandemi dönemindeki kadar yüksek olmadığının altını çizdi ancak yine de insanların günlerce hasta yatmaması ve ileri yaştaki aile bireylerine hastalık bulaştırmaması açısından yurttaşları bilinçli davranmaya çağırdı.