Küresel piyasalarda geçen yıl, Kovid-19 salgını nedeniyle artan risk algısı, salgın nedeniyle merkez bankaları ve hükümetlerce alınan trilyonlarca dolarlık önlemler, ABD ile Çin arasındaki gerginlik ve salgında ikinci dalga endişeleri, ağustos ayına kadar altının ons fiyatını desteklerken, aşı çalışmalarında sağlanan başarı ve ekonomilerdeki toparlanma ile başlayan düşüş eğilimi devam ediyor.
Yurt içinde ise dolar kurunun seyrine paralel geçen yılın kasım ayında 541 lira ile tarihi zirvesini gören altının gram fiyatı, son 3 ayda yaklaşık yüzde 25 değer kaybederek 405 liraya kadar geriledi ve 22 Temmuz 2020'den bu yana en düşük seviyesini gördü. Son 3 ayda altının ons fiyatının değer kaybı ise yüzde 7 oldu.
Ekonomi yönetiminin piyasa dostu adımları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın para politikasındaki sıkı duruşu ile dolar kurunda son 3 ayda görülen düşüş eğilimi, altının ons fiyatındaki gerileme ile birleşince, yurt içinde altın fiyatlarının düşüşü bu dönemde hızlı oldu.
Küresel ölçekte, ABD'deki 1,9 trilyon dolarlık teşvik paketine ilişkin olumlu haber akışı ile artan risk iştahına paralel altının ons fiyatı baskılanırken, enflasyon görünümüne ilişkin riskler de tahvil faizlerinde en düşük seviyelerin görüldüğü tahminlerini besleyerek altına olan talebi olumsuz etkiliyor.