Almatı’daki tarihi karedeki üç yaren ve Yusuf Bekmezci Ağabey!

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazartesi, Şubat 21 2022
Merhum Yusuf Bekmezci'nin vefatının ardından Zaman Avustralya'dan Enes Cansever bir yazı kaleme aldı. Yazıda Bekmezci'nin imtihanlarla dolu Hizmet Hayatı'ndan özel hatıralar yer aldı. İşte o yazı:

Masada yan yana oturan Ege’nin üç tanınmış siması.   Üç civanmert ve vefalı kader arkadaşı:  Hacı Kemal Erimez, Hayati Yavuz, Yusuf Pekmezci… Ayrılışları resimdeki diziliş gibi oldu, sırasıyla aramızdan bir, bir uçup gittiler.

Yusuf Pekmezci Ağabey’in vefatı, herkes gibi beni de savurdu, sarstı.

Vefat haberinin ardından, dünyanın pek çok yerinden, bilhassa Orta Asya’dan yağmur gibi aktı mesajlar.

Kazak dostlarım Kazak lehçesiyle dertlendi, “Yusuf Ağay”la ilgili tariflere sığmaz üzüntülerini paylaştılar.

Soyadı Bekmezci olsa da, ‘Pekmezci Ağabey’ olarak nakşoldu yüreğimize.

Özel hayatımda çok özel bir yere sahip o.

‘Kız isteme’ dâhil, düğün merasimlerimize önayak, İzmir’e damat olmamıza vesile olmuştu.

Hizmet hayatımızda da öyleydi.

Kalenderdi, yiğitti, mertti, cömertti.

Eli açık gönlü zengindi.

Pek çoğumuz, cömertliğinden ve infak etmedeki güzel vasıflarından dolayı onu her karşılaşmamızda Hz. Ebubekir’in cömertliğini hatıra getirirdik.

İşinde, hizmetinde, toplumda, dostlar mabeyindeki adil yaklaşımlarıyla Hz.Ömer Adaletini hatırlatırdı bizlere.

Evinde, iş yerinde sofrası Halil İbrahim sofrası gibi hep açıktı.

Ömrünü hayır işlerine ve insanlığa adayan, İzmir’in tanınmış simalarındandı.

O, altında gölgelediğimiz ulu bir çınardı.

Koca yüreğiyle, yüreklerimize ışıltılar yayardı.

Dostluğunu koca bir

Bu haberler de ilginizi çekebilir