Bugün, Avrupa’nın farklı şehirlerinde gerçekleştirilen „Hasta Tutsaklara Özgürlük“ eylemlerden biri de Berlin’de, Berlin’in ve Almanya’nın önemli sembollerinden olan ‘Brandenburger Tor’ meydanında gerçekleştirildi.
Yaklaşık 200 kişinin katıldığı eylem, çatı organizatör Peaceful Actions Platform’un kurucu üyeleri “Aktion für Flüchtlingshilfe” mülteci ve uyum derneği ile “Human Rights Defenders (HRD)” insan hakları derneği tarafından organize edildi.
Berlin merkezli Aktion für Flüchtlingshilfe Derneği’nin Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Demir yaptığı açıklamada; gün geçtikçe açık hava hapishanesi haline dönüşen Türkiye’de, cezaevlerinin siyasi tutuklularla dolup taştığını belirterek, siyasi tutukluların görmeleri gereken acil tedavilerden mahrum bırakıldıklarını ve cezaevlerinde ölüme terkedildiklerini vurguladı.
Cezaevlerinden hastaneye sevk edilen hasta tutukluların, hem hastanede hem de cezaevine geri dönüşlerinde yaşadıkların da ayrı bir cezalandırma yöntemi olduğunu ifade eden Prof.Demir, Erdoğan Rejiminin; yargıyı, muhalifleri sindirme ve infaz etme aracına dönüştürdüğünü kaydetti.
Prof.Demir açıklamasında devamla kanser hastası, bedensel engelli ya da tecrit nedeniyle akıl sağlığını kaybetmiş onlarca insanın, Erdoğan rejimince zindanlarında rehin tutulduğunu bu durumub, henüz özgürlüğünü kaybetmemiş muhalifler için de bir nevi gözdağı niteliği taşıdığı hususlarını dile getirdi.
Siyasi düşünceleri nedeniyle tutuklu olanların; en tabi hakları olan sağlık hizmetleri için günlerce, haftalarca ve aylarca bekletildiğini ifade eden Prof.Demir, siyasi tutsakların elleri kelepçeli ya da yatağa kelepçeli tedavi olmaya zorlandıklarını bu uygulamaların insan onurunu zedeleyen davranışlar olduğunu ve kesinlikle kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.
Human Rights Defenders Derneğinin Genel Sekreteri Oguzhan Albayrak yaptığı açıklamada ise Yaşam hakkının önemine vurgu yaparak, Türkiye‘nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi için çağrıda bulunarak mahkum da olsa herkesin, ulusal sağlık hizmetlerinden faydalanma ve tedavi olma hakkına sahip olduğunu, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağını ve hiç kimseye kötü muamele ve işkence edilemeyeceğini bir kez daha yineledi.
Albayrak devamla, Avrupa cezaevlerinde nüfusa oranla en fazla tutuklu ve mahkûm Türkiye'de bulunduğunu, Avrupa Konseyi 2020 Ceza İstatistikleri'ne göre, 31 Ocak 2020 tarihi itibarı ile 100 bin kişide 357,2 tutuklu ve mahkûm sayısı ile Türkiye’nin ilk sırada yeraldığını ifade etmiş, İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre 591 ağır olmak üzere 1564 hasta mahkûm ve tutuklu ile Türkiye’nin ne yazık ki bu alanda da Avrupa’da ön sıralarda olduğunu kaydetmiştir.
Berlin’deki eylem ile birlikte Köln, Frankfurt, Stuttgart, Brüksel, Paris, Lyon, Strasbourg ve Londra’da da “Hasta Tutsaklara Özgürlük” için eylemler gerçekleştirildi ve Türkiye’deki hasta siyasi tutsakların karşı karşıya bulundukları insan hakları ihlallerine dikkat çekildi.