Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, MİT'in Almanya’da casusluk yaptığı haberlerine ilişkin olarak "Eğer böyle bir faaliyette bulunulmuşsa, - şu anda bu iddiaları doğrulamam ya da yalanlamam mükün değil-, bu durum gerçekten ağır bir olaya işaret ediyor demektir“ diye konuştu. Gabriel, Berlin’de yaptığı açıklamada öncelikle olayın tam olarak aydınlatılması gerektiğini de vurguladı.
Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann da MİT'in Almanya'da Gülen hareketi yandaşlarını izlediğine yönelik iddialara sert yanıt verdi. Masum vatandaşların Almanya'da takibe alınmasına federal hükümetin izin vermemesi gerektiğini söyleyen Oppermann, bu faaliyetlerin engellenmesi gerektiğini, bu kapsamda MİT'in Almanya'da işi olamayacağını vurguladı.
"Kabul edilmesi mümkün olmayan hareketler"
Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Boris Pistorius da Almanya'da Gülen yapılanmasına yakın oldukları iddia edilen kişilerin MİT tarafından izlenmesini sert bir dille eleştirdi. Hannover'de devam eden CeBIT bilişim fuarı sırasında konuşan Pistorius, bunun "tahammül edilmesi mümkün olmayan faaliyetler" olarak niteledi ve Ankara’nın "neredeyse paranoya denebilecek bir komplo korkusu olduğunu" kaydetti.
Bakan Pistorius, Aşağı Saksonya eyaletinde MİT'in Gülen hareketine bağlı olduğu ileri sürülen iki firma ve bir okulu ve bu kapsamda 10 ila 15 kişiyi takibe aldığı bilgisini verdi. Alman basınına yansıyan casusluk iddialarını doğrulayan Bakan, “Türk istihbarat teşkilatı MİT’in Almanya’da yaşayan insanları gözetim altında tuttuğu sabittir” ifadesini kullandı.
Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Pistorius, MİT'in Almanya’da yaklaşık 300 kişi ve kuruma ait çok çeşitli bilgi, fotoğraf ve videolar topladığını ifade etti. Bakan, oluşturulan listenin Alman dış istihbarat teşkilatı BND ile eyalet yönetimlerine iletildiğini söyledi.
Pistorius, Ankara’nın dileğinin “Alman makamlarının söz konusu kişilerin izlemesi ve haklarında bilgi toplanmasına destek olması” olduğunu da belirtti ve “Sevindirici olan bu desteğin verilmemiş olmasıdır” dedi.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti emniyeti de MİT'in BND’ye verdiği Gülen yandaşlarına dair olduğu iddia edilen listede bu eyaletten 140 kişinin verileri olduğunu açıkladı. Eyalet yetkilileri, bu kişilerin kendilerini tehlikeye atmamaları, örneğin Türkiye'ye seyahatlerinin riskli olacağı konusunda uyarıldığını da belirtti.
"MİT çalışanları sınır dışı edilmeli"
Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) içişleri sözcüsün Armin Schuster ise MİT’in casusluk faaliyetlerinin, AKP'li bakanların Almanya'daki seçim kampanyalarına katılmasıyla ilgili tartışmadan daha büyük bir sorun oluşturduğuna dikkat çekti.
Alman haber ajansına dpa'ya konuşan Schuster, “Bu benim için ağır bir diplomatik arızadır” ifadesini kullandı. Schuster, Gülen hareketi taraftarı oldukları söylenen kişilere ait verilerin MİT tarafından Alman dış istihbarat teşkilatı BND’ye verilmiş olmasının MİT’in bir NATO ülkesinde yoğun casusluk faaliyeti yürüttüğünü ortaya koyduğunu ifade etti. Schuster, “bu faaliyetlere karışan MİT elemanlarının kimlikleri tespit edilebilirse, bunların sınır dışı edilmesi gerektiğini” talep etti.
Alman basınına yansıyan haber
Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung'un NDR ve WDR televizyon kanalları ile yürüttüğü ortak araştırma sonucunda hazırlanan haberde, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Gülen yapılanması ile bağlantı içinde olduğu iddia edilen Türklerin isimlerinin yer aldığı bir liste oluşturduğu öne sürülmüştü.
Haberde listede 300'den fazla kişi ile Gülen yapılanmasına yakınlığı ile bilinen 200 kadar dernek, okul ve diğer kuruluşun isminin yer aldığı belirtiliyor. Ayrıca listede isimlerin yanı sıra adres, cep ve sabit telefon numaraları ile söz konusu kişilere ait bazı fotoğrafların bulunduğu da ifade edildi.