Federal İçişleri Bakanlığı'nın Sol Parti tarafından hazırlanan soru önergesine verdiği ve Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinin Cumartesi baskısında yer alan yanıta göre sınır dışı edilenlerin bin 664'ünü kadın, bin 375'ini de çocuklar oluşturdu.
İltica başvurusu reddedilen ya da vize veya oturum izni süresi dolan kişilerin Almanya'yı terk etmeleri gerekiyor. Bu durumdaki kişiler kendilerine tanınan sürede ülkeyi terk etmezler ve hastalık gibi, seyahat etmelerine mani bir mazeret göstermezlerse yabancılar daireleri tarafından sınır dışı ediliyor.
Ancak uygulamada her üç sınır dışı işleminden ikisi gerçekleşmiyor. Bakanlığa göre, sadece yılın ilk yarısında 520 hava yoluyla sınır dışı girişimi, sınır dışı edilecek olanların direnmesi, pilotların ya da hava yolu şirketlerinin taşımayı reddetmesi ya da havaalarında görev yapan Federal Polisin sınır dışı edilecek olanları teslim almayı reddetmesi nedeniyle son anda iptal edilmek zorunda kaldı.
Yılın ilk yarısına kadar ülkelerine geri yollanan yabancıları sırasıyla Gürcistan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Moldova ve Sırbistan vatandaşları oluşturdu.
SPD, Yeşiller ve FDP koalisyonu, koalisyon sözleşmesinde iltica başvuruları reddedilenlerin geri gönderilmesini daha tutarlı bir şekilde uygulamak için bir geri dönüş uygulamasına geçileceğini ilan etmişti.
Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser (SPD) sınır dışı etme kurallarını sıkılaştırmak istiyor.
Önceki yıllarda, özellikle korona salgını döneminde sınır dışı edilenlerin sayısı önemli ölçüde azaldı. 2022 yılında Almanya'dan 12 bin 945 kişi sınır dışı edildi. Ayrıca ülkeye izinsiz giriş yapan 2 bin 186 kişi de ilk altı ayda doğrudan sınırdan geri gönderildi. Gönüllü olarak ülkeyi terk edenlerin sayısı da sınır dışı edilenlerin sayısına benzer bir oranda arttı. Geri dönen 4 bin 892 kişinin masrafını Federal Hükümet karşılarken, eyalet ve belediyeler 2 bin 309 kişinin ülkeyi terk etmesinin masraflarını üstlendi.
Sol Parti Mülteci Politikaları Sözcüsü Clara Bünger sınır dışı edilenlerin sayılarındaki artışa gösterdi. Bünger, "Bu durum çoğu zaman insanları savaş, aşırı yoksulluk ve umutlarının olmadığı yerlere şiddet tehdidi ya da kullanımı altında geri dönmeye zorluyor. Bu sorumsuzluktur" dedi.