Alman İçişleri Bakanlığı müsteşarı Hristiyan Sosyal Birlik Partili milletvekili Stephan Mayer, İstanbul Güvenlik Konferansı çerçevesinde Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ile Alman hükümeti arasındaki ilişkileri değerlendirdi.

Alman İçişleri Bakanlığı'nın DİTİB ve Türk hükümeti arasındaki sıkı bağlantıya rağmen DİTİB'le işbirliğini sürdüreceğini belirten Mayer, DİTİB'in şu anda "güvenilir bir ortak olmadığını" ifade etti. Mayer, ancak bu konuda amacın Türk hükümeti ve DİTİB'le güvene dayalı bir işbirliği yapılması için bir platform oluşturulması olduğunu belirtti.

"DİTİB'den bazı imamların Türk hükümeti için casusluk yaptığı suçlamaları DİTİB'le bundan sonra bütün işbirliğinin sona erdirilmesi için bir gerekçe teşkil etmiyor" diyen Mayer, ancak İçişleri Bakanlığı'nın kalite standardı araması gerektiğini de ifade etti. Mayer, "Almanya'da camilerde kimlerin vaaz verdiğini de bilmek zorundayız" dedi.

DİTİB'e bağlı camilerde görev yapan bazı imamların 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğu'na hizmet hareketi hakkında genel bilgiler içeren raporlar sunduğu iddia edilmişti. Almanya'da Federal Başsavcılık DİTİB'in 19 imamı hakkında açılan casusluk soruşturmasını geçen yıl sonunda kapatmıştı. Savcılıktan yapılan açıklamada yedi şüpheli hakkında suçlamalara ilişkin olarak yeterli şüphenin oluştuğu ancak bu kişilerin Almanya'yı terk etmesi sebebiyle haklarında dava açılmasının mümkün olmadığı belirtilmişti. Casuslukla suçlanan diğer yedi kişi hakkında kuvvetli suç şüphesinin yetersizliği nedeniyle soruşturmanın kapatıldığı belirtilirken beş şüpheli hakkındaki soruşturma da delil yetersizliği nedeniyle kapatılmıştı.

Kölner Stadtanzeigergazetesi, DİTİB'in eski Genel Sekreteri Bekir Alboğa'nın 24 Haziran seçimlerinde AKP'den milletvekili aday adayı olduğunu yazmış, DİTİB de bu haberi doğrulamıştı. Uzun yıllar DİTİB'de görev yapan Alboğa, genel sekreterlik görevinin yanı sıra dinler arası diyalog sorumlusu olarak da çalışmıştı.

DW