Kavramın orijinal kullanımı, bireylerin iradeleri dışında, yaşadıkları çevreden koparıldığı, zor kullanarak ülke dışına gönderildiği, devlet tarafından sevk ve idare edilen bir süreç anlamını içermiyor. Kasım ayında gizli bir toplantıda bu tarz planları tartışan aşırı sağcılar açısından ise mesele tamamen bundan ibaret.
Correctiv isimli araştırmacı gazetecilik ağının geçen hafta ifşa ettiği Potsdam'daki buluşmada, Alman İç İstihbaratı'nın kısmen aşırı sağcı olarak sınıflandırdığı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin temsilcileri de yer aldı. Anketlerde oy oranı bir hayli yüksek olan AfD Almanya'nın doğusundaki üç eyalette de eyalet seçimlerinde en güçlü siyasi parti konumunda.
2023 yılının en kötü kelimesi
AfD kelimeyi uzun süredir kullanıyor
Correctiv'in ifşaatlarından beri Almanya'da bu gizli toplantı hakkında ve dolayısıyla "tersine göç" kavramına dair geniş bir tartışma yürüyor. Aşırı sağcılar ise bu kelimeyi uzun süredir kullanıyor. Jüri Sözcüsü Constanze Spieß "2016'dan beri sağ gruplar, göç araştırmalarından köklenen kelimeyi ideolojik olarak gasp etmeye ve anlamını dönüştürmeye çabalıyor" diyor.
Kavram yıl boyunca da Federal Meclis genel kurulundaki tartışmalarda kullanılageldi. Örneğin AfD Milletvekili Roger Beckamp, 5 Eylül'de kiralık konut piyasasıyla ilgili bir tartışmada "Ülkemiz için başarılı bir konut politikası, milyonlarca kere tersine göçtür" ifadelerini kullandı. Beckamp konuşmasında bunun "teknik açıdan mümkün" ve "ahlaken de gerekli" olduğunu söyledi. Duruma farklı bakılabileceğini söyleyen AfD milletvekili, ancak bu bakışa sahip olan parlamenterleri "yerlilere karşı düşmanlık" ile suçladı.
Federal İdare Dairesi'nin verilerine göre Almanya'da 2023 yılı ortası itibarı ile 280 bin kişi hakkında sınır dışı kararı bulunuyor. Bu kişilerin önemli bir kısmı içinse sınır dışı prosedürünün ertelenmesi kararı verilmiş durumda. Erteleme verilmemiş olanların sayısı ise sadece 54 bin 330. Sayılara bakıldığında, Potsdam'daki buluşmada da konuşulan konunun ne olup ne olmadığını anlamak mümkün. "Milyonlarca kez tersine göç" isteyenler, bu sözle yürürlükteki yasalar uyarınca kalıcı bir biçimde Almanya'da yaşama hakkına sahip olan insanların sınır dışı edilmesini kast ediyorlar. Correctiv'in haberine göre de Potsdam'da ele alınan konu Alman vatandaşlarının sınır dışı edilebilmesi. Ancak bu "Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz" diyen Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası'nın 3'üncü Maddesi'nin ihlali anlamına geliyor.
Uzmanlar dolayısıyla aşırı sağcıların tersine göç kavramını kullanarak niyetlerini olduğundan daha zararsız gösterdiği konusunda uyarıyor. Aşırılıkçılık Uzmanı Alice Blum, "Kavram, her ne kadar kulağa heyecansız gelse de, tehlikesiz olmaktan uzak bir politika için kullanılıyor" diyor. Blum zararsız görünen bu kavramı kullananların ya da haberciliğinde eleştirel olmayan şekilde yayanların Yeni Sağcıların kavramla bağlantılı, şiddet yüklü ve tehditkar talebini de gizlemiş olacağını belirtiyor.