Almanya’da çifte vatandaşlığa da izin veren yeni vatandaşlık yasasının ne zaman Federal Meclis’e geleceği ve yasalaşacağı henüz belirsiz. İsrail-Filistin olaylarından sonra muhalefetteki birçok siyasetçi, İsrail karşıtlarının Alman vatandaşlığına alınmamasını gündeme getirdi. Hatta Saksonya-Anhalt eyaletinde Alman vatandaşlığı başvurusu yapanlar, ‘İsrail’in var olma hakkını’ tanıdıklarını ve ‘İsrail’in varlığına yönelik her türlü çabayı kınadıklarını’ yazılı olarak teyit etmek zorunda. Son olarak Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst, İsrail karşıtı gösterilere verilecek cezaların sertleştirilmesini, nefrete teşvik suçunun, İsrail’in var olma hakkının inkârını da kapsayacak şekilde genişletilmesini istedi. Wüst, Saksonya-Anhalt eyaleti gibi vatandaşlık başvurusu yapanlara İsrail şartı getirilmesini de savundu. “Ülkemizin temel değerlerinden biri, İsrail’i korumaya olan bağlılığımızdır. Benim için bu, Alman olmanın bir parçasıdır. Bu nedenle sadece İsrail’in var olma hakkına bağlı olanların Alman vatandaşı olması gerektiğine inanıyorum” diyen Wüst, İsrail karşıtlarının Alman vatandaşlığına alınmamasını ve bunun için Eyaletler Meclisi’nde mücadele edeceklerini belirtti.

Şimdi gözler hükümete çevrildi. Geçtiğimiz haftalarda Federal Meclis’te ilk oturumu yapılan ve ardından İçişleri Komisyonu’na gönderilen Modern Vatandaşlık Yasa tasarısının ne zaman Meclis’te oylanıp yasalaşacağı merak ediliyor. Federal Meclis Hakan Demir (SPD), Hürriyet’e yaptığı açıklamada, tasarıya ilişkin müzakerelerin henüz sonuçlanmadığını söyledi. Demir, “Hepimiz için açık olan bir şey var; Yasa nihayet kabul edilmeli. Çifte vatandaşlığa ihtiyacımız var. Yasanın bu yıl çıkmayacak olması, bunun gerçekleşmeyeceği anlamına gelmiyor. Yılın başında müzakerelere devam edeceğiz ve bir anlaşmadan uzak değiliz. Yasanın 1 Nisan’da yürürlüğe girmesi için hâlâ bir şans görüyorum. Bunun için mücadele ediyorum” dedi. Hükümet ortakları arasında bu konuda fikir ayrılığı bulunmadığını belirten Hakan Demir, ancak güncel gelişmeler doğrultusunda birtakım tartışmaların yaşandığını vurguladı.

Ana muhalefet Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) hükümeti ‘Alman pasaportunu değersizleştirmekle’ suçlarken, SPD’li Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, hükümetin Koalisyon Sözleşmesi’nde yer alan ‘Modern Vatandaşlık Yasası’ sözünü yerine getirmekte kararlı olduklarını söylemişti. Tasarı İçişleri Komisyonu’nda ele alındıktan sonra tekrar Federal Meclis’e gelecek ve oylanacak. Ardından Eyaletler Meclisi’ne gönderilecek. Burada da büyük bir ihtimalle onaylanacak. Muhalefet partilerinin Eyaletler Meclisi’nde yasayı bloke etmesi oldukça zor. Hatta imkânsız. Çünkü Vatandaşlık Yasası’nda yapılacak reform ‘Einspruchsgesetz’ (İtiraz Yasası) kategorisinde ve bu kapsama giren yasalar için Eyaletler Meclisi’nde oylanırken ‘onay’ almak gerekmiyor. Bunun yerine, yasayı istemeyen tarafın ‘ret’ oylarının çoğunluğu sağlaması gerekiyor. Yani, yasayı istemeyen parti veya partilerin Eyaletler Meclisi’ndeki toplam 69 oydan en az 35 oyu yakalaması gerekiyor. Ancak CDU/CSU’nun Eyaletler Meclisi’ndeki oy dağılımında yasayı reddedecek 35 oyu bulması imkânsız görünüyor.